• korkunçlu filmler arasında balansımı en bi bozan filmlerden biridir... haunted house odağından çıkma bu filmin konusuna gelirsem eğer şunu söylerim:

    yeni bir eve taşınmanın mutluluğunu taşıyan 3 insan, hoplaya zıplaya eve yerleşirler... güzel de gitmektedir, işte o arada feriştahı gelir... evde uzun zamandır yuva yapmış şeytanlar, yaratıklar insanın imanını gewretir... sinekler saldırır eve, böcekler kemirir camları, duvarlar yapış yapış olur, salyayla karışık patates püresi olur, korkanın anası ağlamaz.
  • lalo schifrin babanın müzikleriyle ayrı bir anlam kazanmıştır bu film... hele ki, korku filmleri kronolojisinde büyük yeri olan "yankılı sesle şarkı söyleyen senfonik eğitim almış çocuk sesi" alttan alttan insanın beynini linç eder.
  • bodrumda bir sahnede beliren seytan goruntusu (bariz kırmızıya boyanmıs adam ve boynuzları) ve duvarlardan sıkılan kan (adamlar duvarın arkasına gecmis on yuzeye enjekte ediyolar) ile uzun sureli bir tebessum yaratan film..
  • yurtdisinda 15 nisan'da gosterime girecek olan film. 1979 da stuart rosenberg tarafindan cekilen ayni isimli filmin andrew douglas yorumu. 1974'te yasanan gercek bir olaya dayanan, jay anson'un romanindan ikinci defa sinemaya uyarlanan filmin turkiye'de ne zaman gosterime girecegi merak konusu.
  • alistigimiz yeni nesil korku türüne pek bir yenilik katmayan film. filmde o kadar çok klise var ki sanki yeni bir film degil de bugüne kadar çevrilmis korku filmlerinden bir derleme izliyorsunuz. korkunç ya da germesi gereken sahneler de kimi zaman amacinin disina tasip güldürüyor. ryan reynolds ise blade trinity'den alistigimiz üzere yine filmin bir kisminda üst yarisi çiplak bir sekilde kaslarini sergiliyor. diger insanlar nasil düsünür bilmem ama ben ryan reynolds'i two guys and a girl'de daha severek izlerdim. simdi ise yavas yavas itici gelmeye basladi.

    --- spoiler ---
    filmdeki kliselerden bahsetmistik, simdi yavas yavas konuyu da özetleyerek bu kliselere deginelim. bir aile yeni bir eve tasinir. evin tahmin edebileceginiz gibi bir 'geçmis'i vardir**. aile "nolcak ev bu alttarafi, yiycek mi bizi. hem bak sekline semaline göre bayagi da ucuz" nidalari esliginde eve tasinir. evde gelisen olaylardan en çok etkilenen kisi evin babasi olur. hafif hafif tirlatma belirtileri gösterir*. anne ise tam tersine oldukça dayaniklidir ve korumaci bir yaklasim gösterir, anaç bir portre çizer*.
    --- spoiler ---

    konudaki klislere bir kenara birakirsak filmde sahne olarak da yüzlerce klise var bunlari da izlerken rahatlikla farkedebilirsiniz.

    bence 'olmamis' bir film bu. yine de karanlik bir sinema salonunda yüksek volume'lü çigliklar, efektler esliginde gerebilir (ama verdiginiz paraya deger mi bilemem). filmin ilk versiyonunu izlemedim ama bu yeni versiyonundan güzel (hatta çok daha güzel) olabilme ihtimali oldugunu düsünüyorum.
  • yeniden cevrimini izlemeyi de düsündügüm 1979 yapimi
    "nasil oldu da daha önce izlemedim" dedigim tam kivaminda korku filmi.

    senesine yerine yurduna bakilacak olursa, klise dedigimiz ne varsa o günlerde sasirtan ve muhtemelen ilk kez kullanilan unsurlar oldugunu söylemek de zor degil. bu yüzden de yeniden cevrimine haksizlik edilmemesi gerekiyor. kaldi ki yeniden cevrim furyasinin bir ürünü olmasi onu bir sifir yenik baslatiyor, gitmeyelim üstüne..
  • her ne kadar yeniden çevrim olsa da ve barındırdığı klişeler ilk filmin zamanına göre yenilik olarak sayılabilecekse de yeni seyredecekler için her sahnesi klişelerle dolu olacaktır. yani hiç kimsenin filmi izlerken "abi bak adamlar zamanına göre ne yenilikler yapmışlar" diyerek izleyeceklerini sanmıyorum. izleyen herkes "aa bu sahne shining'de vardı", "aa yine mi hayaletli ev hikayesi" şeklinde yorumlarda bulunacağına inanıyorum. kısacası; eski çevrimini bilmem ama yeni çevrimi izlemenize değmeyecek (ryan reynolds'un üstsüz halini izlemek için gidecekseniz o başka) bir film. nasıl olsa bunu kaçırsanız da 3-4 ay içinde aynı sahneleri, yaklaşık olarak aynı olayları barındıran bir başka korku filmi gelir. daha da kısacası: eski çevrimine saygım sonsuz fakat yeni çevrimi şayet bu şekilde sıradan olacaksa, olmasaymış daha iyi olurmuş.
  • yönetmenliğini andrew douglas ın yaptığı içinde bol miktarda şeytani güç ve bir adet casper ın bulundoğu film. jay anson un kitabından aktarılmış perdeye. ryan reynolds, melissa george, jesse james, chole moretz aile fertlerini canlandırıyor.
  • ataerkil ailenin kabusu. 1979 tarihli orijinal filmin yeniden cevrimi. yonetmen andrew douglas'in searching for the wrong-eyed jesus adindaki bir onceki filmi amerika'nin guneyindeki koyu dinciler hakkindaymis. bu filmde de yerlilere iskence edip onlari teker teker katleden bir pederin neden oldugu bir lanet soz konusu. bu lanettir ki, mutlu amerikan ailesinin babasinin (yani liderinin) cocuklarini ve karilarini oldurmesine neden oluyor. dolayisiyla ortada, bir pederin yerlileri oldurmesiyle baslayip, geleneksel ailenin parcalanmasina atlayan bir surec var. tam amerikan kabusu yani... oldukca vasat bi film, ama hide and seek, house of wax ve diger aile kabuslariyla birlikte dusunulunce, hollywood'un 70'lerde oldugu gibi (exorcist, poltergeist vs.) geleneksel aileyi yeniden sorunsallastirma egiliminde oldugunu ortaya cikariyor. zaten teker teker 70'lerin korku filmlerinin yeniden cevrimlerini yapiyorlar... yeniden cevrilmeyen korku filmi kalmiycak nerdeyse!
  • 1979 yapimi, stuart rosenberg'in efsanevi korku filmi.. ya da yillar sonra gece vakti filmin tamamin izlemeyi basaramayip, son kismini sabaha aktardigim film.. ki bu hadise en son ergenlik donemlerimde a nightmare on elm street'le olmustu, ha ben, yatagimin sallandigini hissetmistim.. dusunun gayri..

    --- spoiler ---
    acikcasi film bazi seyleri acik birakiyor.. senaryo hatasi.. mesela adam cinnet gecirirken neden sonra son noktayi koymuyor? kadinin gazetede kocasini gormesi.. yani kocasinin gecmisle bir baglantisi var ama ne? kizin psisik gucleri var, bunu da anliyoruz ama bunun arkasi getirilmiyor.. bu ve benzeri sorular filmde unutulmus.. ama yine de film bir korku filminden bekleneni fazlasiyla yerine gerceklestiriyor.. korkutuyor en kallavisinden..

    ayrica filmi bazen, tam anlamiyla karakterlerin gozunden goruyoruz.. mesela adam, karisini baltalayacakken, yere dustuklerinde bir an karisini yasli bir sekilde goruyor.. bunun sebebi de su: karisi bir dul ve uc cocuklu.. bardaki bir sahnede de arkadasi bu olayi hatirlatarak "buyuk bir yukun altina girdin" gibisinden bir laf diyor.. yani adamin bilincaltinda yasli bir kadinla evlendigine dair bir korku var..

    bunlarin yani sira su cok onemlidir ki, bu film korku sinemasinda bir mihenk tasidir.. her ne kadar bu film ve the shining bir uyarlama olsa da, iki film arasindaki gorsel ve tematik ogeler gormezden gelinemez.. filmde adamin bir cinneti soz konusu, ama dedigim gibi burada adam birden bire iyilesiveriyor.. ikisi de lanetli ev filmi kategorisinde.. sonra ikisinde de obur dunyayla iletisime gecebilen kucuk bir cocuk soz konusu.. bunlarin yani sira, evden akan kan sahneleri, adamin baltayla kapiyi kirmaya calismasi the shining'de de tekrarlanmis..

    bunun yani sira bir de the others'in adini anmak lazim.. hatta diyebiliriz ki the others bu filmin ters yuz edilmis hali.. ki aslinda the others'in lanetli ev filmlerini toptan ters yuz ettigi bile soylenebilir.. yine dedigim gibi issiz, tecrit edilmis bir ev.. karsi tarafla iletisime gecen cocuk.. ebeveynin cinneti..

    nitekim, cesitli bosluklarina ragmen, "klise"lere dayanmayan, bilakis kliseleri "yaratan" bir film duruyor karsimizda..
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap