• antalya da bir isnema da götüm düşerek izlediğim bir film.
    uzaylı geyiğini bambaşka bir noktaya çekerek beni gönülden vurmuş idi.
  • james cameron'un 1989 tarihli filmi. morphing'i ilk kullanan filmlerden biridir.
  • sneak previewda seyircinin killanmasi uzerine cok fena traslanmis sahane bir adet tsunami sahnesi olmadan izledigim(iz) film.okyanus dibi hayhuylarinin gemisi(ya da vatani) insanin vahsetine killanip tsunami yolluyor, ve fakat son anda asil erkegin asil kadina attigi sevgi dolu mesaji gorup vazgeciyorlar.hatta bunu su ekranina proje ediyorlar imis.ben izleyemedim bu versiyonunu ama dvd lerde bu versiyonu mevcut imis.

    sahane filmdir onun disinda, terminatorlerden falan iyidir konsept olarak.
  • nietzsche nin unlu deyisi ayni donem onceden piyasaya surulen bir filmin acilisinda kullanildigi icin bu filmin acilisindan kaldirilmistir.
    sonra baldurs gate de falan da kullanildi ayak oldu beyond good and evil daki bu soz.
  • nerde duydum bilmiyorum ama sanirim herhangi bi denizin en dibi demek
  • bir nükleer denizaltı avuçlamak üzeredir, bu da binlerce ölüm, milyarlarca gözyaşı demektir ki o sırada, denizaltına yakın bir yerden geçmekte olan bir petrol arama gemisi, bu denizaltıyı kurtarmak üzere görevlendirilir... bu filmle de tekrardan anlarız ki petrol arama işinde çalışan insanlar her zaman dünyayı kurtarma potansiyeli olan kişilerdir ama her ne hikmetse, hayatlarını petrol arayarak ve "allahtan reva mı lan bu" diyerek geçirirler.

    petrol ekibi denizaltıyla münasebete başladığında ekip içinde kopmalar tersoluklar yaşanmaya başlar elbette ki.

    aslında film sürekli "sürpriz"lerle dolu olduğundan bu filmi anlatmak da yersiz olur. ekibimiz okyanusun dibinde yaşayan yaratıklarla karşılaşacak ve teknolojinin sırrına ermiş bu yaratıklarla insanlığa dostluk dersi vereceklerdir.
  • film okyanusun derinlerindeki ambiansı gerçekten çok iyi yansıtmıştır kanımca hatta klostrofobisi olanları etkileyebilir, sarsabilir. ışık kullanımı şahanedir.

    aşırı klorlu sudan dolayı oyuncuların saçları önce yeşil daha sonra beyaza dönmüş, derinlere dalan set ekibi, çekimlerin ardından basınç odalarında saatler geçirmişler. zor şartlar yüzünden yerli yersiz ağlayan, duvarları yumruklayan, efendim, hırçınlaşan oyuncular olmuş.

    89 yılında adam suya bu görüntüleri nasıl vermiş, bu hareketleri nasıl yaptırmış anlamak mümkün değil. zaman zaman şaşalı, ara sıra masalsı, bazen hayran bırakan, "duygu seli" yaratan görüntüler mevcut.
  • "the abyss special edition" olarak filmin çıkarılan sahnelerinin ve sonunun bulunduğu versiyonu filmi izleyen ve önemseyen herkes tarafından mutlaka izlenmelidir...

    özel efektin doruğa çıktığı bu sahnelerde; hikaye daha bir güzelleşir, detaylanır; hatta binlerce dolara malolmuş filmin en kalabalık sahneleridir bunlar... okyanustaki dalgalar hürriyet heykeli boyunda yükselir ve öylece kalırlar, bunu görmek kaçırılmamalıdır.

    bu sahnelerde yaratıkların niye kendilerini açığa çıkarmadıkları, neden saklandıkları da "dünyadan görüntüler" eşliğinde anlatılmaktadır, oysa bu çok değerli görüntüler stüdyo tarafından "film politik olur" nedeniyle acımadan çıkartılmışlardır.
  • hos bir bilimkurgusal filmdir. geminin uzerine vinc dustugu sahne ise ayri bir ekoldur ayri bir strestir.
  • filmin dagitimci firmalari neredeyse 20 dakikalik bir bölümü orijinalirnden cikarmislardir. böylelikle filmin sonu geyik bir ask hikayesi ile baglanmistir. ancak james amcamin director's cut versiyonunda film özellikle amerikalilara ulu orta, catur cutur geciren bir politik mesajla bitmektedir. bi de seyrettiim en iyi filmlerden biridir (director's cut olani tabe).
hesabın var mı? giriş yap