• taraf gazetesinden harika(!)* bir gazetecilik örneği daha. ne diyor haber metninde:

    ""başta jandarma genel komutanlığı olmak üzere ilgili tüm askeri birimlere gönderilen uyarı yazısında, karakol ismine yer verilmediği bildirildi.""

    ulan karakolun ismi yoksa tsk'nın nasıl haberi vardı bu baskında biri bana anlatsın. bu tip "dikkatli olun saldırı olabilir" minvalinde yuvarlak uyarılara sahip tonla yazı gelir yahu. komutan golf oynuyordu safsatasını da bırakın allahaşkına. sanki aynı saatlerde emniyet genel müdürü veya mit başkanı işinin başındaydı. ayaklar iyi çalışıyorsa kafaların dinlenmesi zararsızdır.
  • şahane bir habercilik başarısıdır. bakın ne diyor haberde.

    "edinilen bilgiye göre; idb, 17 askerin ölümü ve 21 askerin yaralanmasıyla sonuçlanan aktütün baskınından 16 gün önce pkk’nın şemdinli bölgesindekiler başta olmak üzere sınır karakollarına saldırı hazırlığı yaptığı istihbaratını aldı."

    "şemdinli bölgesi başta olmak üzere sınır karakollarına baskın hazırlığı." adamlar daha ne desin yahu. akşam oturmasına gelmiyorlar ya teröristler tam yer ve saat versin istihbarat. "yarın akşam saat sekizi üç geçe bi münasebetiniz yoksa sizin karakola saldıracaktık da"

    ne zaman hangi karakola saldırılacağını bildikten sonra zaten ne gerek var ki önlem almaya kapatır karakolu saldırı bitene kadar takılırsın.

    sanki şemdinli bölgesinde 3 bin tane sınır karakolu var anasını satayım.
  • aslında normal olması gereken bu değil mi? istihbaratın doğası gereği… yok amerika, anlık istihbarat vermemiş de yok yağmur yağmış termal kameradan ısılarını tespit edememişler de geçiniz… 30 yıldır pkk içinden (büyük eylemler için) istihbarat sağlayacak eleman yetiştiremediysen, kimin ayıbıdır?
  • yeni çıkan kanıtlarıyla beraber, hakkında daha "bu haber yalandır, yanlıdır, psikolojik muharebe nesnesidir," bile denmemiş olgu. anlaşılan artık yurtsevicilerimiz bile alt üst/pasifize oldular sayesinde.
  • çatışmanın bitmemesinin nasıl çatışma muarızlarının işine geldiğinin bir diğer göstergesi.

    anlayın artık, ölümleri bitirecek olan daha çok öldürme değil, barış.
  • bu olay hakkındaki "bbg evi" görüntülerinin ortaya çıkmış olması "kurumun" içinde hala bütün bu oyunlardan sıkılan ve gerçekten bu "iki yüzlü" savaşın bitirilmesini isteyen insanların olduğuna işaret. anlaşılan onların da içi rahat değil bu durumdan.

    bu olaya en "pollyanna" bakış açısı da bu olsa gerek.

    ayrıca bu haberlerin henüz günde 40 kere anasayfasını değiştiren doğan grubu medyası ve sözlük "paramiliterlerinin" gündemine alınmamış olması da taraf gazetesinde yayınlanmış olmasından dolayı herhalde. imajların kaynağı zshare'de olsaydı şimdiye 40 tane entry okurduk.

    takacak kulp bulduklarında elbetteki açılacaklardır. so far all rights rezerved.
  • eğer bu olayda ihmali veya kötü niyeti olan(lar) varsa kesinlikle üzerine gidilmeli ve gerekli cezalar verilmeli.
    ama olayda asıl suçlunun kim olduğuna ilişkin sunu da kesinlikle gözden kaçırmamak gerek; o baskını yapıp o kadar askerimizi şehit eden teröristlerin hiç mi suçu yok! (bkz: hırsızın hiç mi suçu yok)
  • gönül isterdi ki duruma trajikomik diyebileyim ama içim el vermiyor komik kelimesinin cümle içinde bile geçmesine.

    göz göre göre bitirilmesine izin verilmiş 17 can var, neresi komik. çoğu evlerinden alınmış "vatan borcu" adı altında dağlara sınır korumaya yollanmış. ne borçmuş be ahmet sahte çürük raporlarıyla veya çevresiyle evinde/batıda birylerde öderken mehmet dağda kanıyla ödüyormuş. ve ahmet'in haksızlığına göz yumanlar (ki buna göz yumduklarını yıllardır biliyorduk) mehmet'in kanının akmasına da göz yumuyormuş.

    anlamıyorum ki, bu memlekette herhangi bir yönetim kadrosuna girebilmek için "kötü insanlar derneği" üyeliği mi olması gerekiyor.
  • bu sefer de doğuştan asker olan bazı vatanperverlerin çıkıp, "günde kaç tane istihbarat geliyor biliyor musun sen? nerden bilsin adamlar hangisi doğru, hangisi yanlış?" diye bizlerin tsk'yı karalamaktan başka işi gücü olmayan insanlar olduğunu belirtmesini beklediğim gerçek.

    "terör uzmanı" ve "stratejist" olarak bilinen ercan çitlioğlu da, aktütün saldırısının olduğu gün skytürk'e bağlanıp "o dağlar çok büyük, kıbrıs adasının üçte biri kadar yer, coğrafi koşulları bilmeden yorum yapmak yanlış" gibisinden stratejik açıklamalar yapmıştı. sonra spikerden şöyle bir ayar almıştı: "biz bu saldırıyı sorgulamak için söylediğiniz şeyleri bilmek zorunda değiliz. o askerlerin işi." bakalım ekşi sözlük stratejistleri ne diyecekler şimdi?
hesabın var mı? giriş yap