tuhaf
-
(bkz: garip)
-
değişik...
-
bir dönem fikirlerini bildiğiniz insanın kısa süre sonra yaptığı herşeyin tersini yapmaya başlaması..eleştirdiği, sinir olduğu insanlara yaklaşması, (bkz: çelişki)
-
-
(bkz: grabet)
-
-
can yücel'in şiirlerinden biridir;
ördek çükü gibi bişey bu hayat
tuhaflığı ölümden geliyor
daha doğrusu doğmaktan. -
yıllar sonra ilk sevgilinizin gelip sizden yardım istemesi herşeyi unutup, tabii ederim demeniz.
-
tdk türkçe sözlük
arapça tuhaf, tuhfe'nin çokluk biçimi (türkçe'de teklik olarak kullanılır)
1. alışılmamış, yabansı:
"nahit'in onda hiç görmediği bir tuhaf hâli vardı."- tarık buğra.
2. şaşılacak, garip:
"tuhaf! her yerde olduğunun aksine, burada şehirden uzaklaştıkça binaların güzelliği artıyor."- ahmet haşim.
3. güldürücü:
"kibirli, alıngan olmayan, tuhaf ve nükteli bir adammış."- abdülhak şinasi hisar.
4. gülünç.
5. anlaşılmaz.
(bkz: tuhafına gitmek)
(bkz: bir tuhaf olmak) -
tuhaf
siz tuhafı belki de
yaprakları yedi renkli
bir merakeş menekşesi sanıyorsunuz
oysa tuhaf deyince ben
bir tozlu kasabada bir tozlu tuhafiye
cıncık boncuk helva zeytin
krem pertev ve göztaşı
çekoslavak kurşunkalem
öğrencisiz sarıdefter
cetvel silgi açıölçer
çıplak kadın fotoğraflı aynalar
solgun kuka iplikleri kazak şişleri
ve kurumuş birkaç sinek
ve şahiçe süreyya
ve keriman halis ece
güzellik kraliçesi
bir de bismillah
bir örümcek durmadan karıştırır eski defterlerini nefretin
beklemek olur nefret
abdest almak olur nefret
ve namaz kılmak
tuhaf değil mi?
ve sonra
karanlık bir odaya birdenbire girince
elimi birdenbire orama bastırırım
sanki korurum oramı karanlıktan
sanki korumam gerekirmiş oramı karanlıktan
tuhaf değil mi?
alıştıra alıştıra kendimi karanlığa
adım adım yaklaşırım yasaklar ülkesine
ve yatarım zenci kızla
atımın gölgesinde
tuhaf değil mi?
bana karpuz bıçaklatır zenci kız
kaldırarak yıldızlara bacaklarını
tuhaf değil mi?
bana hep bir tuhaf gelir nedense
bir zencinin ingilizce sayıklaması
çünkü ben hep sanırdım ki eskiden
sarı saçlı mavi gözlü bir çocuktur ingilizce
onu ancak ve ancak sarı saçlı
mavi gözlü
ve çok dişli çocuklar sevebilir
tuhaf değil mi?
ne zaman çarşıda bir anne görsem
çocuğunu arabada iteler gider
bir kanguru uzaklardan bana el eder
güle güle ölürüm krokodil'e
tuhaf değil mi?
bana bir de tuhaf gelen
neron'ların hitler'lerin sandıktan çıkması
seçenlerin seçilenden korkması
rüşvetin papaz gibi girip çıkması
suçun ülke yönetmesi örneğin
ve zincire vurulması suçlunun
bana hep tuhaf gelir nedense
tuhaf da değil hatta
bana hep komik gelir
demokrasi oynaması bir diktatörün
ve sırtlanın ağzında zeytin dalı tutması
çünkü tuhaf
bir tozlu kasabada bir tozlu tuhafiye
sakızlar durur rafta
üstünde besmelelerin.
hasan hüseyin korkmazgil, haziranda ölmek zor.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap