• ilhan iremsarkisi.
  • insanı dinlendiren, bir yerden alıp başka bir yere götüren mükemmel bir parça.

    seninle buğulu bir çiçek gibiyim
    seninle boy verip yeşereceğim
    seninle rüyalarda gerçek gibiyim
    seninle ömür boyu güleceğim
    uçun kuşlar uçun yarin olduğu yere
    uçun kuşlar uçun alın götürün beni de
    uçun kuşlar uçun yarin olduğu yere
    uçun kuşlar uçun ahh götürün beni de
    sözlerin telefondan boğuk geliyor
    gözlerin çok uzaktan donuk geliyor
    her mevsim sen olmadan soğuk geliyor
    nerdesin ömür sensiz geçip gidiyor
    uçun kuşlar uçun yarin olduğu yere
    uçun kuşlar uçun alın götürün beni de
    uçun kuşlar uçun yarin olduğu yere
    uçun kuşlar uçun ahh götürün beni de
    seninle ayrı ayrı iki damlayız
    seninle geleceğe yağmalıyız
    ufukta bizi bekleyen günler var
    yeter ki aynı yöne koşmalıyız
    uçun kuşlar uçun yarin olduğu yere
    uçun kuşlar uçun alın götürün beni de
    uçun kuşlar uçun yarin olduğu yere
    uçun kuşlar uçun ahh götürün beni de

    - şimdi radyoyu açtım; şarkımız çaldı. başka bir boyuttan seslenir gibisin.
    deniz kıyısında dolaştım biraz. evet bizden sıkılmış. bence duruyorlar hala.
    dalgalar bizden yana; ama kuşlardan bir haber yok.
    belkide başka bir yöne göçüyorlar. senin göndermediğin, uzak, çok uzak bir yere!..
  • ilhan iremin 8 yıl gibi uzun bir süre harcayarak hazırladığı koridor adlı albümünün çıkacağının ilk sinyallerini vermeye başladığı albümdür.
  • rıza tevfik bölükbaşının bir şiiri

    uçun kuşlar uçun doğduğum yere...
    şimdi dağlarında mor sümbül vardır.
    ormanlar koynunda bir serin dere,
    dikenler içinde sarı gül vardır.

    o çay ağır akar, yorgun mu bilmem?
    mehtâbı hasta mı, solgun mu bilmem?
    yaslı gelin gibi mahzun mu bilmem?
    yüce dağ başında siyah tül vardır.

    orda geçti, benim güzel günlerim.
    o demleri anıp bugün inlerim.
    destân-ı ömrümü okur dinlerim,
    içimde oralı bir bülbül vardır.

    uçun kuşlar uçun burda vefâ yok.
    öyle akarsular, öyle hava yok.
    feryâdıma karşı aksisedâ yok.
    bu yangın yerinde soğuk kül vardır.

    hey rıza! kederin başından aşkın,
    bitip tükenmiyor elemi aşkın,
    sende -derya gibi- daima taşkın
    daima çalkalanır bir gönül vardır.

    6+5=11'li hece ölçüsü kullanılmış olup ikinci dörtlükteki ilk üç cümleden tecahül-i arif (bilmezden gelme) vardır. aynı dörtlüğün son dizesinde ise açık eğretileme vardır. "siyah tül"den kasıt buluttur` : öyleymiş`
  • kendinizden uzağa, uzaklarınıza gitmek istediğinizde bazen denk gelir de uçak görürseniz göğe baktığınızda, beni de al beni de, dersiniz, bazen de hakikaten de yüksekten uçan bir kuş ya da kuşlar görürsünüz, sürüye karışmak ister, yar'in olduğu yere, dersiniz..körfez aşılmaz değildir de kuzeyler soğuk olur üşünür belki tek başına da yol alınmaz ki. ufuk görünmez, yöne aklın ermez..radyoyu açınca bu şarkı çalar ve öylece dinlenir, daha önce hiç dinlememiş gibi, hiç uçamadığınız gibi..
  • orhan okay'a göre rıza tevfik'in sehli mümteni lirizmine ulaştığı şiiri.
  • ilköğretim türkçe kitaplarının vazgeçilmez şiiri.
  • son saniyelerinde -sanırım- ilhan irem'in eşinin hoş bi ses tonuyla bi şeyler mırıldandığı şarkıdır.
  • rıza tevfik bölükbaşı'nın, farkında olmadan bütün günahlarını temize çektiği mükemmel bir şiirdir. tertemiz bir türkçe ile yazılmıştır. benim için bu şiir hayret makamındadır. çünkü sehl-i mümtenidir ve her okuduğumda "bu şiiri ben de yazardım" derim. tabii ki asla yazamam. kafiyeleri, redifleri, hece ölçüsü ile çok basittir ama işte türkçesindeki lezzet, insanın gözlerini doldurmaktadır. her okuyuşumda veya rahmetli ahmet kaya'dan her dinleyişimde hayret ederim.

    ahmet kaya'nın bu şiiri bestelemesi için sadece şunu söyleyebilirim: kaya üzerine farz olan bir işi yapmıştır. hem de hakkıyla.
  • saçma emir cümlesi. kuş zaten varlığı gereği uçar.
hesabın var mı? giriş yap