• istanbul metrosu'nda da bulunur bunlardan.
  • koştuğumda süper kahraman gibi hissettiren hede.
  • yürüyen bantta uçarcasına yürümek ya da yürüyen merdivenden koşar adım çıkmak gibi büyük şehirli aceleciliklerini ve terbiyesini hayatımıza katan cihazlardan. dikkat edin hepimiz biliyoruz bunların sağ tarafında durulacağını, sol tarafın bu hızdan hoşnut olmayan ve çok ama çok acele işleri olanlara ayrıldığını.
  • bu bantların eğimli versiyonları da büyük alışveriş merkezlerinde yürüyen merdiven niyetine kullanılır. basamağı olmadığı için tekerlekli sandalyeler, bebek arabaları, alışveriş arabaları için daha bi tercih edilesidir.

    başka bir amaca hizmet eden kompakt çeşidi içinse (bkz: koşu bandı)
  • genellikle ortalama 3 km/saat hizla hareket eder bu bantlar. 9 km/saat yapan hizli cesitleri de vardir ki uzerinde dengede durmak icin ciddi caba ve dikkat gerekir.
  • ankaray'daki versiyonunda kullanmasını bilmeyen insanlar tarafından zılgıt yediğiniz şey. evet adam kullanmasını bilmiyor ama arkanızdan size "ayı" diyebiliyor. "medeniyet öğren" diyor. arkamı dönmeye tenezzül bile etmedim. şoktayım ama hala daha.
  • bu alet aslen bir konveyördür. önceleri taştı, çamurdu, kömürdü ne kadar gıcık malzeme varsa taşıyan bu aletler, zamanla imalat bandı olmuş ve nispeten daha temiz olan makina parçalarını taşımaya başlamış, en sonunda da insan taşıyarak kariyerlerinin zirvesine ulaşmışlardır. ancak tabiri caizse, götü kalkmış bantlardır. çamur konveyörü oldukları günleri unutmuş, asimile olmuşlardır.
  • kullanırken aynı anda yürüdüğünüzde, normal zemine geçiş sırasında değişik hisler yaşamanıza sebep veren bant.
    şöyle ki; bu bant belli bir hızla ilerlerken siz de normal adımlarınıza devam edersiniz ve adeta uçarmışcasına hareket etmiş gibi olursunuz. ancak bant bittiği vakit, sanki daha önce hiç öyle bir zeminde yürümemişsiniz gibi gelir. sert ve yürümesi zor bir yere inmişsinizdir artık. o süper kahraman tarzı, havalı yürüyüşünüz sona ermiş ve sefil eski hayatınıza geri dönmüşsünüzdür. boynunuz bükük, gözünüz arkada kalmıştır.
    bir sonraki yürüyen banta kadar clark kent olmaya devam.
  • yılların izmirlisi olarak istanbul'da ilk kez gördüğümde çok şaşırdığım icat olmuştu. oha demiştim içimden bu ne len. gerekliliği tartışılmaz olsa da çok garipsemiştim yürüyen bantları.
hesabın var mı? giriş yap