• 1. uyku düzeninizi çok iyi ayarlayın çünkü abartmayı düşünüyorsanız uykuya ciddi anlamda ihtiyacınız olacak.
    2. yer kalmadı diye üzülmeyin ve filmin başlamasına 30 dakika kala kapıda bekleyin. yorgunluktan harap ve bitap düşmüş birisi kesin çıkagelip biletini satmak isteyecektir.
    3. kesinlikle biletleri rezervasyonla alın çünkü gerçekten ucuza geldiği hissediliyor.
    4. film aralarında ucuz yerlerde yiyin. söz gelimi ayak üstü midye kokoreç türü yerler hem çok hesaplı hem de çok uygun çünkü iki hafta boyunca biletler dışında yaptığınız harcamaları toplayınca ortaya çıkan rakam gerçekten korkunç boyutlara ulaşıyor.
    5. vizyona girmesi muhtemel filmleri önceden kestirmeye çalışın ve onları nasılsa daha ucuza görebileceğiniz için gitmeyin.
    6. program yaparken iki film arasında kararsız olursanız filmlerin vcd veya dvd'de bulunup bulunmadığını araştırın. bu konudaki en iyi iki kaynak amazon.com ve kadıköy the end vcd'dir. piyasada bu şekilde bulamayacağınıza gidin.
    7. film kaçırdığınızda üzülmeyin. festival bu; isteseniz de bütün filmleri görebilecek kadar ne mali açıdan ne vakit açısından ne de bünye açısından yeterli olamayacağınız gerçeğini aklınızdan çıkarmayın.
    8. roll dergisinin festival özel sayısı tavsiye konusundaki gelmiş geçmiş en güzel kaynaktır; ayrıca festival kitapçığı da oldukça başarılıdır.
    9. emek sinemasının balkonunda arka koltuklardan film izlemek çok kasar. benzer şekilde atlas sinemasının localarında da kenar koltuklar çok kötüdür. bilet almak istediğiniz zaman biletçiye nereden istediğinizi kesin belirtin. rexx sinemasının balkonu oldukça başarılı, emek sinemasının en arka koltukları da çok keyiflidir.
    10. yaşaması oldukça zor olan bu şehirde bu kadar sağlam bir aktivite olduğu için istanbul film festivalinin değerini bilin.
  • seyir programinin dikkatli yapilmasi elzem olan kulturel fasilitedir. eger on besten fazla filme gidilecekse bu sayinin mumkun oldugunca on bes gune yayilmasi gerceklik duygunuz acisindan faydali olacaktir. avrupa yakasindaki festival sinemalari birbirine yakin oldugundan sorun cikarmayacak olsa da birbirini izleyen seanslarin birini avrupa yakasindan digerini asya yakasindan almamaya dikkat edilmelidir. gidilmezse olmaz filmlerin bir maninizin cikma olasiliginin en dusuk oldugu gune alinmasi yararli olacaktir. eger festivalin favori filmlerini cevrenizde film hakkinda yapilacak bir takim can sikici entellektuel konusmalar olmaksizin seyretme niyetindeyseniz bu tarz filmleri -mumkunse- hafta ici gunduz seanslarinda seyretmeniz tavsiye olur.
  • 1.eger civarda degilseniz, asla 5 dakika kala sinemanin kapisinda olurum diye dusunmeyin. unutmayin festivallerde film basladiktan sonra iceri seyirci alinmaz.
    2.sakin ac, susuz ve tuvalet ihtiyacinizi karsilamadan filme girmeyin. tahmin ettiginizden daha uzun ve yorucu gecebilir film.
  • gec kaldim diye o kadar da kasmayin, basinda 10 dakika reklam gosterilir. fakat filmde ara olmadigini unutmayin, tuvalet ihtiyacinizi asla atlamayin (birden fazla soylemenin zarari yoktur bunu).
    gosterime girecek filmleri atlamak, film sayinizi makul bir yerde tutar. fakat bu filmler gosterimde daha ucuz olmayacaklari gibi, normal gosterimde bir filmi kacirma ihtimaliniz, festivalde hali hazirda biletini almis oldugunuz bir filmi kacirma ihtimalinizden cok daha yuksektir.
    han cafe'de oturmak guzeldir, ama pek nasip olmaz, oturmus tanidik aranin.
    en az bir geceyarisi gosterimine gitmeden festival festival olmaz, gidin.
    geceyarisi gosterimlerinde iki film birden oldugu icin 4ten evvel yataginizi bulma ihtimali dusuktur, sakin ola ki ertesi gun sabah gosterimine bilet almayin.
    en iyi kahve sinepop'undur, rica ederseniz icine gercek sut de koyarlar. film esnasinda kola vs icmek istiyorsaniz yaninizda getirin, 16 gunde sinema bufesi mesrubat fiyatlari yuksek bir meblaga ulasabilir.
    emek'in girisi kalabalik olur, kopegin ustune basmayin.
    bollywood filmine gidiyorsaniz ukalalik edip ingilizce altyazilari okumayin, turkceye daha guzel ceviriliyor, bir alay ortak kelime var. diger filmlerde iki altyaziyi birden okumayin, beyniniz sulaniyor.
    yer gostericiler icin bozukluk bulundurun, ama atlatabilirseniz kendi yerinizi kendiniz bulun.
    (ozellikle yalniz sinemaya giden bayanlara) gece film cikislarinda nasil issiz beyoglu'nda yuruyecegim diye hayiflanmayin, filmden guruh halinde insanla cikacaksiniz, arada kaynarsiniz.
  • eger gunduzleri iste gecirmek durumundaysaniz, aksamina iki film birden kasmayin. ilkinde kazinmamak, ikincisinde de uyumamak kabiliyet istiyor.

    ozellikle bollywood filmlerinin surelerine dikkat edin. allahtan uc saati gecince ara veriyorlar.

    ekstra daralmaktan kacinmak icin, riskli filmlerde mirin kirin etme potansiyeli olan ese dosta bilet almayin.

    begenilmeyen filmlerde salonu birazdan topluca terkedeceginizi dusunmeyin. salonun en arka sirasindaysaniz hele, cikmak mumkun olmayabiliyor. sansiniza kusun, kaderinize razi olun. *

    baslangicta gosterilen reklamlarla dost olun. onlari n kere izleyeceksiniz.
  • aşağıdaki maddenin ciddiye alınıp alınmaması unutkanlık katsayınız ve gördüğünüz onca film arasında doğru düşünme yetinizin kaybı ile doğru orantılıdır .

    velhasıl rezervasyona rağmen filmleri seyretmeyi unutabileceğiniz ihtimali karşısında - ki bu zayıf bir ihtimaldir ama yine de gerçekleşebilirliği tecrübe ile sabittir ve son anda gişeye gidip de bilet bulamamaktan çok daha fazla koyan bir durumdur - her film için saatinizin, telefonunuzun alarmını kurun, olmadı parmağınıza renk renk ip bağlayın, mesela sarı cassavates, turuncu russell olsun vb. ve tabi herşeyden önce rezervasyon yaptırmayı unutmayın. (bkz: kelin ilacı olsa kendi başına sürerdi)
  • festival organizatörlerine istanbul'un iki yakadan oluştuğunu, hatta kadıkoy yakasında da birçok sinema bulunduğunu hatırlatın, bilmiyorlar ise öğretin...
  • sirf festival suresince ve sonrasinda "hangi filmlere gittin" sorusunu soran ese dosta hava atmak,ben acaip bir seyim entelligimin ust siniri yok demek icin icin mayinli bolge filmlerine gitmeyin. gercekten ilginizi cekiyorsa gidin. sizi kazimak zorunda kaliriz.
  • belirli bir entellektuel bagisiklik kazanmadan "kelebekler ucusurken benim soyleyecek sozum yoktu" gibi işkilli isimleri olan filmlere gitmeyin. hayatınız kayar, sinemadan sogursunuz.
  • festivaldeki filmler,yönetmenler hatta oyuncular hakkında hiç bir bilginiz yoksa, bolca ödül almış filmlere giderek başlıyabilirsiniz festivale,lakin film,bu ödüller içerisinde cannes film festivalinden bi ödül almışsa özellikle gitmeyin. (bkz: japon) son olarak da, festival broşüründe yazılan film yorumlarına kesinlikle inanmayın, hayal kırıklığına uğruyabilirsiniz.
    iyi seyirler.. :)
hesabın var mı? giriş yap