• eski evliler amanda ve elliot, yeni evlendikleri kişilerle çıktıkları balayında, balkonları bitişik otel odalarına yerleşirler ve birbirleriyle tekrar karşılaşırlar. ve olaylar böylece gelişir...

    hoşça vakit geçirtebilecek, eğlencelik bir komedi. istanbul devlet tiyatrosu'nda sahnelenen (2002-2003) oyunun başrollerinde ayda aksel ve levent özdilek oynuyorlar, reji de nedret güvenç'e ait. yazar noel coward.
  • kızkıza gidildiginde çok eglendiren oyun bu kadar olaya nası bu kadar neşeli oluyo bu karakterler bu kadar demekten alamıyoruz kendimizi*
  • adana devlet tiyatrosu oynamakta şu an bu oyunu. oyunun metnine sadık kalınmış, oyun biraz fazla ingiliz olsa da, evrensel bir konuyu işlediği için yine de seyirciyi içine alabiliyor. ve konusu da şu şekilde tanımlanmış :

    kadın ve erkek,
    tutkudur, aşktır.
    var olduğu andan beri,
    birbirine muhtaçtır.
    oynayan insan, yaşayan insan,
    gülen insan…
    insana insan gerek.
    kendinize gülmek mi istiyorsunuz?
    kendinize mi inanamıyorsunuz!
    yoksa kendinize tanık olmak size zor mu geliyor,
    o zaman bu gülmece, bu trajikomik kadın ve erkek,
    kadınlar ve erkekler sizi bekliyor.

    gidilesi, izlenesi.
  • şubat ayı boyunca perşembe,cuma,cumartesi,pazar günleri profilo alışveriş merkezi sahnesinde izleyebileceğimiz hande ataizi, cihan ünal, şencan güleryüz ve burcu kazbek in rol aldığı tiyatro oyunu.
  • oyun zamanında devlet tiyatrolarında kapalı gişe oynamıştı. şimdi profilo'da gayet güzel izlenebiliyor. bu tiyatronun salonunu ben ziyadesiyle beğeniyorum zaten.
    oyun beklediğim gibiydi, evet. cihan ünal her zamanki gibi çok iyiydi, bu adam komedi oynamalı hep kesinlikle, oldukça yakışıyor.
    hande ataizi kesinlikle çok güzel bir kadın. üstelik oyunculuğu da çok doğal, hiçbir abartı yok.
    şencan güleryüz'de fena değil, yalnız burcu kazbek kimdir, bu oyunda ne arar hiç anlamadım. kadın aynı anda bütün mimikleri birden kullanıyor, o kadar yapmacık yani. 4 bacaklı bir masanın tek bacağı kırılmış gibi bu açıdan.
    genel olarak çok keyifli, eğlendiren güldüren bir oyun diyebiliriz.
  • adının "zengin hayatlar" olarak değiştirilmesini talep edebileceğim oyun.

    yüksek ekonomik gelire sahip olduğu düşünülen insanların bayağı hikayelerini anlatan oyunun, çeviri metni de bir o kadar kötüdür. dilinin google'ın çeviri hizmetinin kurduğu cümlelere benzemesiyle, daha da çekilmez hale geldi benim için. karakterler o kadar sığ işlenmiş ki, hiçbir özellikleri yok, sanki özellikle bunun için uğraşmışlar. oyundan hiçbir anlam çıkaramıyorsunuz. yani eğer zorlarsanız bir anlam elbet çıkar ama bu oyunu izlemeye gerek var mı bu sonuçlara ulaşmak için? bence yok. zaten bilmediğiniz şeyler değil. eğlence deseniz, bir iki sahne dışında, o da yok. neyse ki bedava biletle gittim de, param gitti diye üzülmüyorum şimdi. eğer para verseydim en az 3 gün görürdüm rüyamda, kesin.

    e "oyun bu kadar mı" diye soracak olursanız eğer cevabım "dahası var" olur. nedir bu dahası? hande ataizidir.
    tahmin ettiğimden çok daha ince bedeniyle görünüyor derin etek dekoltesiyle. ben meseleyi hayal gücünüze bırakmayayım, eteğinin dekoltesi nerdeyse göbek hizasındaydı. şimdi hayal edebilirsiniz. hakikaten güzel hatunmuş, kesin kararımı verdim diyebilirim. ha bir de, şortlu pijama takımıyla sahnede dans ederken de fark ettim ki, iç çamaşırı da giymemişti. inceden gözlere bayram kıvamı yok değildi yani.
    başka da bişey yok, hepsi bu...
  • vakti zamanında istanbul devlet tyatrolarında ayda aksel ve levent özdilek' ten izlemiştim bu oyunu, ismail incekara da vardı fakat dördüncü oyuncuyu maalesef hatırlayamıyorum. tiyatroda hafif komedi izlemeyi sevmezdim pek ama ayda aksel' i sahnede seyretmek için gitmiştim bu oyuna sevimli, eğlenceli bir güldürüydü, kadro işini iyi yapıyordu, eğlenmiştik. bu arada oyunu izleyenler arasında uğur polat da vardı, ismail incekara' nın esprilerine çok gülüyordu, evet uğur polat kafamda o kadar ciddi bir adamdı ki gülecek mi, hangi sahneleri sevecek diye merak etmiştim. neyse sittin sene evvel seyretiğim sadece oyuncularını ve ana konusunu hatırladığım bir oyun bu, gene de çok şey hatırlıyorsun demeyin huyumdur seyrettiğim oyunların kadrolarını büyük oranda hatırlarım. zaman geçti oyun cihan ünal' lı ve hande ataizi li kadrosuyla sahenelendi, bu versiyonu izlemedim ama oyunu hatırladığım kadarıyla bu ülkede o role uygun ve çok iyi oynayacak birçok oyuncu var, tamam ticari anlamda böyle bir tercihe mecbur kalmışlar, oynatmışlar ataizi'ni, faydasını da gördüklerini düşünüyorum. konservatuar mezunu olup tvye ağırlık veren oyuncularda da bir sahneye çıkma isteği, özlemi vardır, ciddiye alınma yolu olarak görürler tiyatroyu, bu açıdan ataizi' nin de rolü kabul etmesini anlıyorum. sonrası, sonrası ise saçma sapan bir iş, taciz var mı yok mu, sahnedeki sahneler mi sorundu yoksa sahne arkasında hakikaten teciz var mıydı bilemeyeceğim ama sonuçta bir özel tiyatroda sıradan bir komediyi eli yüzü düzgün bir şekilde sahnelemeyi başaramayıp, işi pespayelik kıvamına getirmenin tiyatro patronlarının da adı geçen iki oyuncunun da hatası olduğunu düşünüyorum. ya aslında itiraf edeyim benim ahım tuttu, ayda aksel' in rolü nasıl hande ataizi' ne verilir gibi bir tarafgirlik yapıp ah etmiştim, tüm rezalet o yüzden çıktı.
  • internette denk geldiğim, hande ataizi ve cihan ünal tarafından canlandırılan kavga sahnesi bana başka yapımlar çağrıştırmıştır

    (bkz: rip her up)

    (bkz: pornstar punishment)
hesabın var mı? giriş yap