hesabın var mı? giriş yap

  • yeni albüm çıkarmış fantaazi müzik icraacıları tarafından posterlerde, afişlerde, kaset kapaklarında sergilenen duruştur. kafanın italik duruşuyla satıştan beklenen gelir arasında çok doğru bir ilişki vardır. bu duruşun duayenleri arasında, mahsun kırmızıgül'ü, ibrahim tatlıses'i, özcan deniz'i ve yeni yeteneklerden bayhan'ı sayabiliriz. emrah dinçer hem italik hem bold olarak durur ki ayrı bir başlık konusudur, belki de değildir.

  • filmlerin, ortamlarin en karizma polisidir.
    (bkz: police line do not cross)
    (bkz: crime scene do not enter)
    bu adamlarda oyle bir eda var ki, inan olsun bu yuzden polis olasim gelirdi benim eskiden, genckene, ben hic cocuk olmadim.
    neyse,
    bu abiler oyle davranirlar ki sanki oradaki cinayet bile bu yuzden olmu$, kaldirimin kiyisindaki ceset sirf o abi ortama gelsin de karizma yapsin diye orada yatiyormu$ gibi...
    bir de bu abi, o sari bantin altindan gecerken ba$ka bir polis, maraba takimindan uniformali, bu banti amiri, muduru, lietunanti daha rahat gecsin diye kaldirir. bir nevi kapi gorevlisidir...
    abide bir sikkinlik hali vardir. boyle "- ulan ben kari yaliycaktim, nereden cikti bu cinayet vakasi, neden cagirdiniz beni, butun $ehri ben mi temizliycem..." gibisinden davranir.
    olay yeri eli lastik beyaz eldivenli uzmanlarca incelenirken, bu esas oglan orada bir kanka uzman gorur. genellikle zenci kadindir bu uzman. parmak izi, olum nedeni falan sorar. ilk ismi ile hitap eder bu kadina. sanki daha once yala$mi$lardir.
    boyle i$te.

  • öyle insanlar, öyle davranışlar görüyorum ki burada, lan diyorum ülke olarak bu beyinlerle bu noktaya iyi gelmişiz. yeminle...

  • üç yıl öncesine kadar katıldığım bir önermeydi artık değil.

    alkol ile aram ortalamanın pek üzerinde değildir; çoğumuz gibi heyecanlı maç izlerken bir iki bira; ayda bir yakın çevre ile yemek yenirken iki kadeh rakı, bir de eşim ile özel yemeklerde kırmızı şarap, o kadar. öyle kokteyllere bakayım, içmediğim votka kalmasın vb. pek bana göre değil. bu kapsamda viskiden de pek hazzetmezdim, ta ki bir süre önceye kadar.

    viski içmekten büyük keyif alan bir arkadaşım bir gün beni karşısına aldı, ben sordum, o anlattı, scotch nedir, bourbon nedir, bunlar ne zaman, neyle nasıl içilir, adabı nedir, sonra da farklı önerilerde bulundu. biraz da duty free katkıları ile farklı denemelerden sonra geldiğim nokta şu: bu viski denen naneyi özel zamanlarda keyif almak ve stresli zamanlarda bir parça stres atmak için içmek en doğrusu, işin .okunu çıkarmanın gereği yok. bu da üst üste en fazla iki kadehe işaret ediyor benim ölçüme göre.

    kişisel önerim kişinin öncelikle içim tarzını belirlemesi. bourbon şeklinde içimi yumuşak ve hafif tatlı bir viski mi içeceğiz yoksa scotch tarzı acı ve daha sert bir şey mi bakacağız? scotch örneğin bana cazip geliyor. ikinci olarak bunu sek mi, suyla mı cola'yla mı, sodayla mı, buzla mı ya da başka birşey ile mi birlikte içeceğiz. ben burada sadece buz tercih ediyorum. üçüncü olarak yanına birşey yiyecek miyiz? burada yiyecekten kasıt çiğköfte değil tabi ki. bitter çikolata, çerez vb. burada tercihimi tuzlu bademden yana yapıyorum, başka birşey pek yakışmıyor bence. son olarak da viskinin kalitesi gündeme geliyor. burada tavrım net, çok ve kalitesiz içmek yerine öz ve kaliteli içmek en doğrusu. yurtiçinde fiyatlar pahalı ama dışarıdan gelen arkadaşınız varsa mutlaka duty free seçeneklerini kullanmaya çalışın, gerçekten çok uygun fiyatlara üst kalite viskiler göreceksiniz.

    diyeceğim o ki bu konuda çok önyargılı olmayın; stresli geçen bir günün ardından evde içilen bir kadeh buzlu scotch'un yerini hiçbirşey alamaz. elbette ölçüyü kaçırmamak şartıyla.

  • cem yılmaz'ı çokça seven, saygı duyan ve kendisinden öğrenilecek şeyler olduğuna inanan bir insanım. ancak her zaman kendisinin dillendirmeyi sevdiği bir söz vardır şu minvaldeki sorulara karşı:

    "neden güncel meselelere duyarlı anlamda eserler üretmiyorsun? neden mizahı zayıfın güçlüye karşı olan savaşında hep kullanıldığı gibi kullanmıyorsun? hem de bu silahı en iyi kullanabilecek en başarılı, en yenilikçi zeki sanatçılardan, silahtarlardan biriyken?"

    kendisinin cevabı ise şu kaçamak minvaldedir, bilenler bilir - ki ben buna hep saygı duymuşumdur:

    "bunu zaten yapan abilerimiz, arkadaşlarımız var. onlar bu işi iyi yapıyorlar. ben bunlara girmiyorum, ben yapabileceğim en iyi şeyi yapıyorum, sanatımı icra edip, insanları güldürüyorum. güldürürken düşündürmeyi başkaları yapıyor zaten."

    harika yapıyorsun, saygı duyuyorum, daha fazla para ve başarı kazan ve daha iyilerini yap; bunu tüm kalbimle umarım.

    buraya kadar her şey normal ama işte sayın cem yılmaz; sen bu insanların durumunu sallamaz, bu konuda kaçamak yaparsan, yarın gelip de yine bu insanlara karşı sosyal medyadan "korsan almayın, heeyy" diye bağırdığın zaman, 3-5 şak şakçı ya da fanboy haricinde hiç kimse seni ciddiye almaz, güler geçer; benim gibi bilerek ve isteyerek ya da bilmeden... zira bu milletin seninkinden önce açlık, fakirlik, sömürü, cehalet gibi onlarca sorunu var senin vaktiyle sallamadığın... ve şimdi onlardan senin onlar için yapmadığını, senin için yapmalarını, duyarlılık göstermelerini bekliyorsun. ancak biliyorsun ki sen insanlar için ne yaparsan, onlar da zamanı gelince senin için onu yaparlar. "eh ama ben onları o kadar, güldürdüm, hizmet ettim?" . eh onlar da güldüler işte, o kadar. neden şimdi düşünmelerini bekler oldun ki?

    hem hani sorunlarımıza girmiyorduk, düşünmüyorduk, gülüp eğleniyorduk seninle? ne oldu yani, senin paralara, emeğe dokunulunca mı sorun çıktı ilişkimizde? eh hani bizimkiler? hani asgari maaşa 14 saat çalışıp, ölen taşeron madencinin emeği? çok bir şey değil, çıkıp 2 kelime söyleyip duruş gösterebileceğin, bir şeyler değiştirebileceğin binlerce işçinin yetimin, çocuğun hakkı? bu böyle uzar gider, senin girmek istemediğin meseleler, biliyorum...

    heh işte, o yüzden susman daha iyi bu konularda, sen sanata devam et, gülelim eğlenelim yalnızca. böylece hayatım boyunca senin için yazmayı aklımdan dahi geçirmeyeceğim bu tarz bir ilyas salmansal bir entry yazmayayım bir daha, ta-mam?

  • dakikada 1 roman sayfası okuyan, yani ortalamanın çok az üzerinde olan biriyim sanırım. daha hızlanırsam dilin yoğunluğuyla da orantılı olarak dönüp cümlenin başına baktığım oluyor. yani limitim bir roman sayfası/dk diyebilirim. bilgisayar ekranında işler biraz daha hızlanıyor elimle zapdetmem gereken birşey olmadığı, muntazam düzende olduğundan vs.

    bugün, aslında birkaç aydır ortada olan bir site keşfettim 9gag sağolsun. bir gif içinde aşağı yukarı 3 paragraf ingilizce yazıyı dakikada 500 kelime ile okuttu bana. ufkumu da okuma hızı ile ikiye katladı zira kendisi gözün sağa sola hareket etmesine gerek kalmazsa 3-4 kat hızlı okursun mantığı ile çalışıyordu.
    500 kelimeye gerek yok, daha düşük hızda bile saatte 100 sayfa okunacağını söylüyor kendisi. bu benim için %80 gibi bir artış demek. işin ilginç yanı, baş döndürücü hızlara çıktığınızda 700 kelime/dk gibi, okuduklarınız aklınıza yer ediyor.

    siz de bir deneyin:

    500 kelime/dakika olanı: http://www.log.com.tr/…loads/2014/03/spritz-500.gif

    sitesinde 200-700 kelime arasında size uygun olan hızı bulabiliyorsunuz. birkaç dakikada, dakikada 700 kelimeye gözünüz alışabilir: http://www.spritzinc.com/#

    daha çalışan bir modeli yok ancak kısa sürede pek çok alternatifi türeyecektir. çok uzun, okumadım diyeceğiniz koca bir türkçe yazıyı bir siteye kopyalayıp 1 dakikada okuduğunuzu düşünün!

    (bkz: #42899475)

    edit: kelime/sn yazmışım.

    edit: buldum sonunda speed reading coach isimli ücretsiz app bunun üzerine pek çok şey de katmış.

  • steve jobs üzerinden gideyim ben de. abimiz sürekli mercedes-benz sl 55 amg kullanmıştır ve kullandığı aracın plakası yoktur. kaliforniya yasaları gereğince yeni alınan arabaya altı ay plaka takılmadan trafiğe çıkabilir. tahmin edebileceğiniz gibi abimiz her altı ayda bir arabasını değiştirmektedir.

    (bkz: zenginlik böyle bir şey işte)

  • islam dünyasının yeni lideri olan 12.cumhurbaşkanımız. allah'tan kendisine ve tüm çocuklarına en kısa sürede, bir müslüman için en büyük paye olan şehitliği nasip etmesini niyaz ederim.

    edit: bu entry kendisinin birbiri ardına şehit olan güvenlik görevlileriyle lgili söylemlerinde sanki dalga geçer gibi şehitlik kavramını da siyasete alet etmesi sebebiyle yazılmıştır. taşlama içerir. darbe sırasında kendisinin hayatına kast edilmesini elbette şiddetle kınıyorum ve reddediyorum. kendisine karşı kim darbe yapmaya kalkarsa beni karşısında bulur. recep tayyip erdoğan'ın ülkeye verdiği zararın hesabını demokratik seçimlerle görevini devretmesinin ardından cumhuriyetin bağımsız yargıç ve savcıları soruşturacak ve yargılama sonucunda suçlu bulunursa türkiye cumhuriyeti'nin meşru adaleti tecelli edecektir. recep tayyip erdoğan ve darbe ile ilgili görüşlerimizi zaten 2013 yılında belirtmişiz:

    (bkz: erdoğan'ın finali menderes gibi olacak/@radmard)

    şimdi de değişen bir şey yok.

  • bence gelmiş geçmiş siyasiler arasında psikolojisi en sağlam olan kemal kılıçdaroğludur. yemediği dayak, görmediği saygısızlık, işitmediği hakaret kalmadı. onun suçu olmayan şeyler bile bu adamın üzerine yüklendi. kişiye bağlı bir siyasi görüşüm olmamasına ve hatta mevcut siyasilerin hiçbirinden hoşlanmamama rağmen sırf bu sağlamlığı için bile takdir ediyorum. muharrem ince çakma tayyip erdoğan'dır.

  • jüpiter'in güneşin etrafında dönmeyecek kadar büyük olduğu.

    jüpiter, güneş sistemimizdeki en büyük gezegen. neredeyse 1300 dünya büyüklüğünde bir dev. hatta kendisi, güneş sistemimizdeki diğer tüm gezegenlerin toplamından 2,5 kat daha büyük!

    jüpiter'e kıyasla bizim küçücük dünyamız: görsel

    jüpiter o kadar büyük ki, güneş'in ve jüpiter'in ağırlık merkezi güneş'in dışındadır. güneşin yüzeyine son derece yakın olmasına rağmen.

    yani hem güneş hem de jüpiter, barycenter olarak da bilinen ağırlık merkezlerinin etrafında dönüyorlar. (barycenter, birbirinin etrafında dönen iki veya daha fazla cismin kütle merkezidir ve cisimlerin etrafında yörüngede olduğu noktadır şeklinde açıklanabilir) okudum anlamadım diyenler için görsel

    teknik olarak jüpiter, ve güneş işte bu barycenter etrafında yörüngede döner. yani evet! jüpiter o kadar büyük ki güneş'in etrafında dönmüyor. büyüleyici!

    peki diğer gezegenler için durum ne? misal dünyamız? jüpitere kıyasla dünyamız o kadar küçüktür ki, bu iki cisim için barycenter güneşin neredeyse tam merkezinde yer alır. o yüzden biz güneşin etrafında "dönüyoruz" diyebiliriz. görsel

    küçükken hepinizi (ya da çoğunuzu) birileri şöyle görsel döndürmüştür kendi etrafında. çeviren "neredeyse" aynı yerde dönmeye devam ederken çocuk onun onlarca katı mesafe kat eder. gerçekte olan ise barycenter'ınızın çevirenin neredeyse ayaklarına denk gelmesi durumudur. işte bir çok gezegen için de durum bundan ibaret.

    jüpiter'e saygılarla...

  • bu tip yıllarca halkların kardeşliği, izmirli kızı öpmek vb diye şiirler yazdı, eline fırsat geçince sadece kendisi öpüştü.

    yıllarca batılılara siz doğuya gelmiyorsunuz, hakkari'yi görmediniz diye sitem eden adam muğla/ köyceğiz'de çiftlikte yaşıyor.

    ekşi elmalar filmi hakkari'de geçiyor, izlerken ya bu hakkari ne güzel bir yermiş diye düşünmüştüm meğer köyceğiz'de çekilmiş,

    ee aslan parçası bize kızıyordun niye hakkari'ye gelmiyorsunuz diye ulan sen hakkari'de geçen filmi muğla'da çekmişsin, herkes parayı bulana kadar solcudur.

  • o kadar fazla ki.. bir yerden başlayıp aktarmak isterim.

    üç büyükten başlamak gerek. istanbul'da iyi parti ve dem'in aday çıkarmasının ardından akp ciddi çalışmalar yaptı. cumhurbaşkanı, bakanlar her şeyini verdi, bir kesim acaba mı dese de imamoğlu bir milyon oy farkla kazandı. ankara'da mansur yavaş için belki soru işareti yoktu ama akp tarafı da hezimet beklemiyordu, mansur yavaş da bir milyon farkla oyların %60'ını alarak kazandı, rakibi akp adayı %31 oy elde etti. izmir içinse "artık izmir garanti değil" denmesine karşın 300.000 oy farkla cemil tugay izmir'in yeni büyükşehir belediye başkanı oldu.

    trakya'ya gelirsek, kırklareli'nde 2019 yerel seçimlerinde bağımsız aday olup seçimi kazanan mehmet siyam kesimoğlu bu seçimlerde chp'den aday çıkmasına karşın seçimi 400 oyla mhp adayı derya bulut'a karşı kaybetti (bağımsız aday serdar türker ve iyi parti adayının toplamda 6000 oy elde ettiğini belirtmek gerek). edirne'de ise iki kadın aday arasında geçen yarışta chp adayı filiz gencan akın %46 oyla kazandı, rakibi akp adayı belgin iba %42 oy elde etti.

    bursa geçtiğimiz dönem epey tartışılmıştı, 2019'da bursa büyükşehir belediyesini kazanan akp adayı alinur aktaş bu seçimlerde chp adayı bozbey'e karşı 170.000 oy farkla kaybetti. chp bursa'da elini kolunu sallayarak kazandı ve bursa'nın yeni belediye başkanı mustafa bozbey oldu.

    chp 78, yanlış okumadınız tam 78 yıl sonra manisa'da; mhp'nin kalesi, özgür özel'in memleketi manisa'da kazandı kazanmasına ama 240.000 oy farkla kazandı. böyle bir hezimet mhp ve akp'de belli bir süre konuşulacağa benziyor.

    kütahya'daki durum ise gülünç. mhp adayı 40.100, akp adayı ise 38.000 oy aldı ama seçimi 600 oy farkla 40.700 oy alan chp adayı eyüp kahveci kazandı. yine cumhur ittifakında epeyce bir süre konuşulacak şehirlerden biri oldu kütahya.

    afyonkarahisar'da sürpriz belki galibiyet değil ama oy farkı. 2019'da akp ve mhp ayrı adaylar çıkarmış, akp %43 ile afyon'u kazanırken mhp de %16 oy elde etmişti, chp ve iyi parti ortak adayı ise %40 oy almıştı. bu seçimlerde dem parti söylemiyle çok tartışılan ve kendisine çok yüklenilen aday burcu köksal %50 oy ile kazanırken en yakın rakibi akp adayı hüseyin ceylan uluçay %31 oranında oy elde etti.

    yine bolu'da da konuşulması gereken şey oy farkı diye düşünüyorum. 2014 yerel seçimlerinde akp ve mhp %60 oya sahipti bolu'da ancak 2019'da tanju özcan ciddi bir galibiyet elde etti, yine de fark %8 iken bu seçimlerde %24 farkla kazandı. tanju özcan gelecekte bakanlık ya da farklı bir göreve talip olmazsa bolu'nun yılmaz büyükerşen'i olacağa benziyor

    kırıkkale'de durum enteresan. 2019'da akp adayı mehmet saygılı %42 oyla belediyeyi kazandı, en yakın rakibi chp-iyi adayı mahir yılmaz %32 almıştı, cumhur ittifakı bu ilde işbirliği yapmazken mhp adayı %23'lük bir oy elde etmişti, yani 2019'da cumhur ittifakının %65'lik bir oyu vardı kırıkkale'de. bu seçimlerde ise yine akp ve mhp ayrı adaylar çıkardı. mevcut belediye başkanı akp adayı mehmet saygılı %23 oy alırken mhp adayı %19 oy elde etti. %23 oy alan en yakın rakibi mehmet saygılı'ya karşı %50 oyla kırıkkale'nin yeni belediye başkanı chp adayı mehmet önal oldu.

    yozgat ve şanlıurfa'dan bahsetmek şart. yrp'nin yakaladığı ivmeye karşın akp'ye karşı bu şehirlerde kazanabileceğine pek de ihtimal verilmiyordu belki ancak cumhur ittifakı yozgat'ta kütahya'dakine benzer büyük bir stratejik hatayla akp ve mhp için ayrı adaylar çıkarma kararı aldı. seçim sonucunda şehirde en fazla ikinci oyu alan mhp adayı 14.000 oya, akp adayı ise 12.500 oya sahipken 17.000 oy alan yeniden refah partisi adayı kazım arslan yozgat belediye başkanı oldu. şanlıurfa'daki sonuçlar seçimden önce merakla beklenirken 47.000 oy farkla kazanan yeniden refah partisi adayı mehmet kasım gülpınar oldu.

    muhsin yazıcıoğlu'nun memleketi sivas'ta uzun yıllardır akp-bbp yarışı sürüyor. 2019 yerel seçimlerinde %50 oyla kazanan akp olmuşken bbp %36 oy elde etmişti. bu seçimlerde ise %43 oy alarak bbp adayı adem uzun sivas'ın yeni belediye başkanı oldu. cumhur ittifakının sivas'ta da ayrı adaylar çıkarma kararı alıp hata yaptığını söylemek mümkün mü bilemiyorum ama akp adayı %30, mhp adayı %11 oranında oy elde etti.

    kastamonu ciddi ters köşe yapan illerden. 2019'da seçime ayrı adaylarla girmeyi tercih eden cumhur ittifakında mhp adayı rahmi galip vidinlioğlu %50 oyla kastamonu belediye başkanı olmuştu, kendisine en yakın akp adayı %30 oyla ikinci; chp ve iyi parti ortak adayı ise %18 oyla üçüncü sırada ağır bir yenilgiye uğramıştı. 2019'da aslında cumhur ittifakı kastamonu'da oyların %80'ini toplamıştı. bu yerel seçimlerde cumhur ittifakı yine ayrı adaylar çıkarmayı tercih etti ancak chp adayı hasan baltacı %49 oy oranıyla kastamonu'nun yeni belediye başkanı oldu. 2019'da toplam %80 olan cumhur ittifakının oy oranı %43'e düşerken, chp de iyi partiyle beraber girmesine rağmen %18 oy aldığı kastamonu'da 2024'te tek başına oyların %49'unu toplayarak ciddi şaşkınlık yarattı.

    nevşehir'e değinilmese olmaz. 2019'da akp'nin aday gösterdiği rasim arı belediye başkanı olmuştu ancak 2023'te partisinden istifa eden arı iyi parti'ye geçti. bu yıl yerel seçimlerde %52 oy alarak bir dönem daha nevşehir belediye başkanlığına seçildi, kendisine en yakın rakibi %34 oyla akp adayı oldu. halkla bağ kurabilmenin, kendini sevdirmenin yerel seçimlerde partiden daha kritik olduğunu tıpkı imamoğlu'nda, mansur yavaş'ta olduğu gibi rasim arı'da da görmek mümkün.

    hatay'da akp'nin kazanması şaşırtmadı, istanbul'da acaba imamoğlu'nu sallayabilirler mi diye düşününler bile hatay'da akp'nin kazanacağından eminlerdi belki ama yine de lütfü savaş'ın yalnızca 4000 oyla kaybetmesi, %44 oy oranına erişebilmesi herkes için şaşırtıcı oldu, hatta canlı sonuçların girildiği sırada kimi zaman öne de geçmişti ama sonuç akp'nin galibiyeti oldu. tip, iyi parti ve zafer partisi'nin de hatay'da 40.000 oy aldığını belirtmeden geçmemek gerek. akp-mhp işbirliğinin türkiye'de en iyi sonuç verdiği yer oldu hatay. lütfü savaş'ın adaylığında belediye chp tarafından göz göre göre kaybedildi yorumu yanlış olmaz.

    2019 seçimlerinde cumhur ittifakı kilis'te iki ayrı aday çıkarma kararı alırken akp adayı mehmet abdi bulut %47 oyla belediye başkanı olmuştu kendisine en yakın aday mhp adayı ömer yabancı %32, chp-iyi adayı ise %17 oy almıştı. bu seçimlerde yine ayrı adaylar çıkarma kararı alan cumhur ittifakının akp adayı %27, mhp adayı ise %23 oy alırken %42 oy alan chp adayı hakan bilecen kilis'in yeni belediye başkanı oldu. cumhur ittifakının kütahya ve yozgat'la beraber strateji hatasıyla kaybettiği diğer bir il kilis oldu.

    doğu karadeniz'de chp zaferi pek de alışılmış bir şey değil ama giresun'da oy farkına ayrı değinmek gerek. 2019'da akp chp'ye karşı yalnızca 300 oyla giresun'da galip gelmişti ve belediye başkanı aytekin şenlikoğlu olmuştu. aynı aday, mevcut belediye başkanı şenlikoğlu'yla seçime giren akp, chp adayı fuat köse'ye karşı hezimete uğradı. fuat köse %55 oyla kazanırken, en yakın rakibi belediye başkanı şenlikoğlu %38 oy elde edebildi. artvin'de ise aslında 2019'da chp rahat kazanmıştı ancak bu seçimlerde chp adayı bilgehan erdem akp adayından yalnızca 200 oy fazla alarak belediye başkanı oldu.

    kars'ta 2019 yerel seçim sonucu ve izlenen politika özellikle ümit özdağ tarafından tarafından ciddi eleştirilmişti ve kazanan hdp'ydi ancak bu seçimde mhp adayı ötüken senger 16.000 oyla seçimi kazanarak belediye başkanı oldu, en yakın rakibi hdp adayı 13.000 oy alırken chp ve iyi parti'nin toplam oyu 12.000 oldu, yerel seçimlerde daima sürprize açık bir şehir kars'ta belediye cumhur ittifakının oldu.

    doğuda bitlis belediyesinde kıyasıya geçen yarışta hdp adayına karşı yalnızca 200 oyla akp kazandı. hakkari'de akp adayına karşı 700 oyla hdp kazandı ama hakkari gibi bir yerde akp'nin bu rakamlara çıkabilmesi bir süre konuşulacağa benziyor. batman'ı da eklemek gerek, hdp'nin 30 yaşındaki adayı en yakın rakibine 90.000 oy fark atarak belediyeyi kazandı, en yakın rakibi ise hüdapar adayı, 30.000 oy elde etti.

    listenin sonunda adıyaman var, adıyaman diyince birçoğumuzun aklına menzil geliyor ki erdoğan'la aralarının ne kadar iyi olduğunu bilmeyen yoktur. adıyaman'da chp'nin kazanması ayrı bir sürpriz, attığı fark ise apayrı bir sürpriz. 2019'da %53'le akp kazanmıştı adıyaman'da, kendilerine en yakın saadet partisi %28, chp-iyi ittifakı ise %12 oy elde edebilmişti. bu seçimde ise %50 oy alan chp adayı abdurrahman tutdere adıyaman'ın yeni belediye başkanı oldu. kendisine en yakın rakibi akp adayı %27, yrp adayı ise %14 oy elde etti.

    şimdi parti bazında değerlendirmemiz gerekirse, herhangi bir ittifak kurmadan seçimlere katılan chp bu seçimlerde hem kazanan hem de sürpriz oldu. en yakın rakiplerine anormal farklar atan adaylarsa cumhur ittifakı içinde epeyce bir süre tartışılacağa benziyor.

    yeniden refah taze bir parti, iyi parti de böyleydi vakti zamanında ama yrp iyi parti'den daha keskin bir ivme yakaladı. kazanılan belediyeler, kazanılamayan belediyelerde ise elde edilen oy oranları (bkz: konya 280.000 oy atıldı yrp adayına) herkes tarafından şaşkınlıkla karşılandı.

    zafer partisi'nin de çokça il-ilçede 4.sırada oluşu, belediye meclislerinde aldığı oy oranı azımsanacak gibi değil, ümit özdağ'ın yükseklişi 2028 seçimlerinde kendisine ciddi söz hakkı tanıyacak gibi duruyor.

    ne kadar sürpriz denir bilemem ama son olarak iyi parti ve akp'ye de değinmeden olmaz. 2017'de kurulan iyi parti 2024 yerel seçimlerinde siyasi ömrünü noktaladı gibi görünüyor. akp'de ise düşüş zaten gözle görülürken ülkede artan krizle beraber gerileme hızla devam edeceğe benziyor.

    dipnot: sayılar ve oranların tamamı küsüratlı olmaması için yuvarlanmıştır.