26 entry daha
  • kaleydoskop demeyi reddediyorum. çiçek dürbünü ismi muazzam.

    yapay zeka ile yapılmış bazı rengarenk görüntüler düştü dün gece önüme, büyülenmiş gibi izledim dakikalarca.

    çiçek dürbünü geldi aklıma.

    “sihir diye bir şey yok” diyenler keşke dayasa gözlerini çiçek dürbününe, insan nasıl bir kaç saniyede çocukluk heyecanlarına - çocukluk saflığına ışınlanıyor bir görse.

    hiç çiçek dürbünüm olmadı. o kadar çok isterdim ki küçükken bundan bir tane, ama o zaman imkanlar bu kadar bol değil internetten söyle zart diye gelsin.

    keşke bir sürü çiçek dürbünüm olsa, dağıtsam insanlara, çiçek gibi baksalar dünyaya.

    mesela bir siyasetçi olsam ve insanlar bana oy versin diye saçmasapan üstünde bir halta benzemeyen fotoğrafımın basılı olduğu kahve paketleri dağıtmak yerine çiçek dürbünü dağıtırdım insanlara.

    hayat daha çekilebilir olurdu belki.

    bazı insanlar çiçek dürbünü gibi. parçalarına ayırsanız sadece siyaha boyanmış ayna ve bir kaç tane boncuk görürsünüz, rengarenk çiçeklerini görmeniz için gözünüzü dayayıp renklerine yakından bakmanız ve sihirli olduğuna inanmanız gerekiyor.

    -yeni çiçek dürbünleri bul ertesinde düş kırıklığının
    gizlenmişlerse senden, kur öz yaratısını
    saflığının.- *
  • 90lı yıllarda bando dergisinin sürpriz hediyelerinden biri

    o dönem için muazzam bir deneyimdi. zaten bando dergisi kendi başına bomba idi. bir hafta bitki verirdi "bu ne la" der ekerdik. küs küs çiçeği... dokununca yaprakları kapanırdı. ulan biz öğretim hayatı boyunca laboratuvarlarda almadık o keyif öyle tecrübeyi... içe katlanan cepte taşınabilir bardaklar bilmem neler... işte çiçek dürbünü de bunlardan biriydi. o ufacık yaşta farklı bir dünyaya adım attıran, hayallerin ötesine geçiren bir şey... 30-35 yıl önceki hissi şu an hala hatırlıyor hatırladıkça hala aynı haz ile yaşayabiliyorum. benden 5 yaş büyük kardeşim geçen sene almış bundan bir yerden. eşşek kadar adam koskoca öğretim görevlisi evde oynuyordu bununla... öyle güzel bir şey...
hesabın var mı? giriş yap