• emniyetin kurmayı planladığı, ütülerden sorumlu birim..
    "ben ütü masasından komiser kemal, ütünüzü görebilir miyim?" (bkz: igrenc espri)
  • - iyi günler, cinayet masası mı?
    - evet buyrun?
    - karımın kafasına ütüyle vurdular, öldü galiba, hemen buraya gelin..
    - ah siz yanlış masayı aradınız, ütü masasını arayacaksınız..
  • yagmurlu havalarda ayagi takilip yerdeki su birikintisinin ustune
    yuz ustu duserek bogulup olenlerin tanrisi
    sansizlik tanrisi olarakda bilinir

    (bkz: japan shinto pantheon)
  • üzerinde sevişmesi zor ama imkansız olmayan masa türü ...
  • eski modellerinde, utu yapilacak platformun yani sira, bir de sandalyesi bulunan, masa bir kere acildiktan sonra utu yaparken oturulacak yer ile beraber oraya buraya suruklenebilen alet... iste bu ozelligi, yillar yili annelerin ve temizlige gelen kadinlarin utu masasini televizyonun iki metre otesine tasiyarak ayni ortamda hem cay icip hem utu yapip hem de pembe dizilere laf yetistirmelerine olanak saglamistir...
  • her eve lazim bi alet. ne yazik ki boyutlari buyuk olmak zorunda. eviniz kucukse katlanir olsa bile koyacak yer bulmak zor. ayrica boyu utunuzu hangi pozisyonda yapmak istediginize bagli olarak ayarlanabilir.
  • bir de genellikle hiçbir zaman kullanılmayacak olan yavrusu vardır ki o da öğrendiğime göre kazak, gömlek kolu falan ütülemeye yararmış. bu ufak parça da normal ütü masasının üstüne serbest şekilde konulup kullanılıyor sanıyorum..
  • gogsu olmayan bayanlar icin kullanilan benzetme.
  • (bkz: itü masası)
hesabın var mı? giriş yap