• kim ki duk'un ilk filmi.. 1996 yapimi.. kim ki duk'un nereden nereye geldigini gormek icin iyi bir firsat.. ingilizce adi crocodile..
  • berbat bir film. sanırım fantazilerini bir bir film yapıyor bu arkadaş.
  • 1996 yılı mahsulü ki-duk kim tarafından yazılıp yönetilmiş olan güney kore yapımı bir film. ustanın hem senaryo yazarlığı, hem yönetmenlik söz konusu olduğunda verdiği ilk ürün. crocodile olarak biliniyor batı semalarında.

    dahası için; http://mkizilca.blogspot.com/…009/04/ag-o-1996.html
  • kim ki duk, daha bu ilk filminde niyetini belli ediyor. seyirciye hoşça vakit geçirmek, bir pazar öğleden sonrasında avm gezen ailelere, flört eden çiftlere 10, 15 lira karşılığında zamanı heba etme fırsatı vermek, tv'de reklam arası az film gösterimlerine çıkmak gibi bir derdi yok. tam tersine, seyirciyi rahatsız edip değerlerini, inançlarını, sınırlarını zorlayacak hikayelerden filmlerle izlemeye cesaret edeceklere film yapıyor.

    filmlerinde korkutucu, ürkütücü ya da günümüz insanının kaldıramayacağı kadar berbat bir şey yok. filmlerinde anlatılan hikayeler, izleyici için şu ya da bu şekilde, hele de türkiye gibi bir ülkede aşina gelir. ancak basit bir gazete haberiyle kurgusu, anlatımı, anlatıcısı, oyunculuğu vs. ile bir sinema filmi aynı etykiyi yaratmaz. çay, kahve yudumlarken gözlerin üzerinden geçtiği bir dram sinema filminde içimize işler. bu filmde de olan biten az çok bu. gerçek olabilecek kadar basit ama bünyemizin kaldıramayacağı kadar ağır parçalardan oluşan, insanın içini şişirip güzel bir şey olsun, biraz kandır artık beni dedirtecek bir hikaye, adım adım felaketin ve mutsuzluğun gelişini belli eden bir anlatım var. tek başına güzel gibi görünen bir olay bile bu filmde öyle olamıyor. aynen hayatta olduğu gibi.

    tabii bu filme hayattan bir kesit diyemeyiz. hatta hiç ilgisi yok. karakterler ve başlarına gelenler orta sınıf tv ya da sinema izleyicisi için çok uzaklarda olup biten şeyler ya da en fazla gazete köşelerinde bir küçük haber. ana karakter timsah, evsiz, nehir kenarında yaşayan, ahlaki değerleri olmayan, şiddet eğilimi olan, toplum tarafından dışlandığını hisseden, öfkeli ve acımasız bir karakter. yaşamak için yaptıklarından bazıları, intihar edenlerin cansız bedenlerinden değerli eşyaları çalmak, şantaj, dilencilik, kumar, dolandırıcılık vs. daha sonraki yıllarda nabbeun namja adlı, kötü adam diye çevirebileceğimiz filmde karşımıza çıkan kadın satıcısı karakterinin prototipi. zaten iki film arasında organik bir bağ var gibi. jo jae hyun iki filmde de başrolde, ag o'daki aktrisin bir benzeri nabbeun namja'da yer alıyor. başlarına gelenler de benzer. hatta karakterlerin yaşadıkları dönüşüm ve filmin sonunda geldikleri yer bile bir yere kadar aynı. henüz izlememiş olanların film zevkini öldürmemek için üstü kapalı geçeyim dedim.

    genel olarak senaryoda bir zaaf var gibi. iyi yazılamamış senaryo zaafı. sarkan sahneler, bazı olayların zorlama olması vs. bu, diğer filmlerde de görülen bir durum. bir yerden sonra kusurlar özellik halini almaya başlar ama ben alışamadım. yer yer oyunculuk da sırıtıyor. sırıtması istendiğinden mi böyle? sanmıyorum. tavırlı oyunculuk gibi değil. hafif acemilik, yoldan geçeni oynatınca elde edilen sonuç gibi bir naiflik var. belki amaçlanmıştır bilemiyorum.

    sonuç olarak, çarpıcı ve beklenen ama oluş şekli ve son andaki tepki ile beklenmedik hale gelen sonuna kadar sahne sahne insanı sürekli kendi kendine ürettiği rahatsız edici sorulara cevap vermek zorunda bırakan bir film. yüzleşmeyi sevmeyenler izlemesin.
  • yer yer birçok diyalog ve sahne kopuklukları olsa da film çoğu zaman özellikle müzikleri ile bir şekilde insanı içine çekmeyi başarıyor. bazen rahatsız edici ama çoğu zaman (çok beklenmedik olmadığı zamanlarda bile) vurucu sahneleri ile akılda kalan film özellikle son sahnesi için bile izlenir.
hesabın var mı? giriş yap