• ingilizce, receptivity karşılığı.
    en genel anlamda, dış dünyadan nesnelerin uyarışıyla duyusal ya da dışsal uyarımları alabilme yetisidir alırlık.
    immanuel kant'ın varolan görüleri alma kapasitemiz olan duyarlık yetisi yerine kullandığı bir başka terim. kritik der reinen vernunft'da (arı usun eleştirisi) alırlık (almanca, rezeptivitat), "dış görüleri elde edebileceğimiz tek öznel durum... bilmediğimiz nesnelerce etkilenme yatkınlığımız" olarak tanımlanır. bu alırlık anlayışıyla kant, uzamın üstünlüğünü "ancak insanın bakış açısıyla uzamdan, cisimlerden söz edebiliriz" diyerek savunur.

    kendi başına alırlık, görünün biçimine ya da etki altındaki öznenin bulunduğu duruma bağlı olarak, bütünüyle duyulur bir görüyle verilmiş tasarım çokluğu sağlar yalnızca. alırlık ancak kendiliğindenlikle birleşmesi sonucunda bilginin doğmasına izin verir. bu birleşmenin doğasını betimlemeye çalışmak, arı usun eleştirisi'nde kant'ın karşısına çıkan felsefe sorunlarından birisi olmuştur. ne deneycilikte olduğu gibi kavramları görülerden soyutlamak ne de usçuluğun yaptığı gibi görüleri yanlış algılanmış kavramlar saymak istemeyen kant, alırlıkla kendiliğindenliği birbirinin altına koyarak sıralamayı da benimsemez. ne var ki, özellikle çatışkılarda olmak üzere, alırlık ile kendiliğindenlik arasındaki ayrımı göstermek pek de kolay olmaz. bu noktada kant, alırlığı, anlama yetisinin kendiliğindenliğinin sonuçlarını ve aşkınsal nesnenin koyutlarını aynı anda benimsemeden betimleyemediğinin ayırdına varır.

    kant, ilkin duyulur görü yetisini, çeşitli tasarımlarla etkilenme kapasitesi olarak betimler; daha sonra görü biçimlerine bağlı olarak her bir görünün bu tasarımlarla ilişkili ve deneyim birliği uyarınca tanımlanabilir olduğunu vurgular; ancak ondan sonra ona göre tasarımlar nesne sayılır.
hesabın var mı? giriş yap