• eski adıyla miralay.

    3-5000 kişilik bir askeri organizasyonun başındaki adamdır.

    askeri kurumlarda şube başkanları da genellikle albay ve muadilinden seçilir.
  • alayın nizamiyesinden çıkış yapmasıyla birlikte 300 kmlik hatta bulunan taburundan karakoluna kadar bütün birliklerde seferberlik ilan edilmesine, tüm komutanların üç buçuk atmasına neden olabilecek kudrette bir makamdır.
  • asker arasında kısaca alaycı denir kendisine.

    ayrıca

    (bkz: bolukcu)
    (bkz: taburcu)
    (bkz: tugaycı)

    bu gibi yüksek rütbeli komutanların, birliklerinin dışına çıktığı andan itibaren attığı her adım, habercileri tarafından bağlı birliklere bildirilir. o birliklerin de komutanları ya da nöbetçi amirleri, eğer komutan kendilerine doğru geliyorsa üç buçuk atmaya başlar, hemen koğuşlarda çarşaflar değiştirilir, temizlik yapılır.

    adamcağız meğer başka bir yere gidiyor imişse de, derin bir "oh" çekilir. yapılan temizlikler, hazırlıklar da elde patlar.
  • çok gelişmiş cezalandırıcı. muvazzaf rütbeli personelin en gencinin en önde koşması makbul olmak üzere; bir ışın'mışcasına doğrusal halde uzaklaşma kaçışmacası, tam o anda, tam aksi yönde bir noktada, bi' şeyin yaklaştının, geçtiğinin belirtisi olabilir; bu bir ön uyarı sistemidir de aynı zamanda. new york'a tsunami basmalı bir filmdir adeta, her seferi... tehlikenin farkına geç varan gafillerden son anda kaçmaya çalışanlar dört gün (niye kaçıyorsun hayvan herif diye), kaçma gayreti içinde olmayanlar iki gün (burada, bu saatte ne arıyorsun diye) disko'ya kapatılma cezası alabilerler.
    normal faaliyeti esnasında bulunması gereken noktada olup, her zamanki normal işini yapmak tabii ki de cezaya engel değildir. kantincidir asker, kartonlar yerde duruyor diye (şair burda yerçekimine sinirleniyor aslında), koğuş nöbetçisi koğuşta neden sandalye var diye (evet evet varlık felsefesi: saldalye, oturmayı var edebilir ama nöbette oturularabilinir mi ulan,sonra koğuş oturulacak yer mi), kurye, kışlasının dışında oturduğu cafede beresini çıkarıp, masaya, önüne koydu diye cezayı yer.
    isviçreli bilim adamlarının silah altına alınması veya silah altından isviçreli bilim adamı çıkması, görülmüş şey değildir.
  • bir korgeneral tarafından ıslıkla çağırılabilir.
    (bkz: alay komutanıyla alay etmek)
  • (bkz: miralay)
    (bkz: #106760187)
  • çok pis alay eder
  • (bkz: albay)
  • askerlikte tokadını yiyen şifa bulur.
hesabın var mı? giriş yap