ali akay

• gecen carşamba günü bilgi üniversitesi'nde oğuz atay konulu toplantıda^* saçma sapan konuşup^* cevat çapan'dan ayarı yemiş olan sosyolog.
• oguz atay hakkında "tabii ki bir mühendisin, edebiyat alanına ilgi duyup bu konuda eserler vermesi güzel bir seydir ama nereye kadar" ve benzeri cümleler kuran pasta asosyolog.
  (bkz: nereye kadar)
  cevat çapan'ın "ben ali akay'ı anlamıyorum" dediği an ve ali beyin yüzünün renginin değişimi gözlerimin önünden yıllarca gitmeyecek gibi.
• uc yil boyunca ayni ortamlarda surekli yasadigim ister istemez icli disli oldugumuz
  insan. antipsikiyatriye oldukca ilgi duyan ve o konuda calisanlari cok destekleyen yer yer kendinden bile cok sikilan insanina gore cok kibar davranan lakin ders arasi bile farkli fikir catismalarina kendi yenilen cok az kisinin anlayabildigi zaten ders dahil hicbir sey anlatma kaygisinda olmayan insan..^*
• garfield'e benzetilen sosyolog...
• levi's engeneered jeans giyen küratör.
• (bkz: ali atay)
• mimar sinan'dan sonra yeditepe üniversitesinde de karsima cikan yaşlanmaz celik.
• mimar sinan koridorlarında bir fransız edasıyla, fransız fransız dolaşan çok bilmiş kişilik.derslerine konuk kuratör olarak katılan, öğrencilerinin "hocam bize foucault anlatın" yakarışlarını umarsızca duymazdan gelen, sonunda da lütfedip anlatan, anlattığında da fransızca anlattığı için kimsenin bir şey anlayamadığı dersler veren zat-ı muhterem..
• tüm noktasızlığına, virgülsüzlüğüne rağmen hem derslerini dinlemeyi (konuşurken de konudan konuya atlayıp zıplayıp sonra hepsini birbirine bağlama yeteneğine sahip), hem kitaplarını okumayı çok sevdiğim postmodern deli. ^*
• ders anlatmaya üşenen akademisyen..