allah'ın izniyle ^*

• "eğer şartlar müsait olursa" anlamında beklenti ve temenni cümlesi
• (bkz: inşallah)
• (bkz: allahın izniyle şirketimize firewall taktıracağız)
• hacı bektaş veli hakkında bir mesel: ["o gelen kimse canlıya binmiş^*, biz cansıza binelim." diye kızılca helvet yakınında bir kayaya (duvara) bindi, allahın izniyle kaya yürüdü. karaca ahmet hünkarın cansıza binmiş geldiğini görünce aslandan inip elindeki ejderhayı attı.]
  
  "günün birinde birçok duyguları, birçok durumları anlayacaksın, lo. tanrı'nın izniyle birleşmenin güzelliği, uyumu da bunlardan biri..." vladimir nabokov - lolita
  
  (bkz: biiznillah)
  (bkz: izinallah)
  (bkz: evelallah)
• çok önemli bir sözdür. örneğin 30 milyon avroyu erittikten sonra insan ailesine "allahın izniyle hallettik" demelidir. çünkü allah bize beynimizi çalıp çırptığımız paraları nasıl doğru bir şekilde değerlendireceğimizi düşünmemiz için vermiştir.
• böyle ufak temennilerde bile bazen izin vermeyen allahın dünyadaki bu kadar acıya, ölüme izin vermsindeki çelişkiyi kapsamıyor.
• aslında izin mevzu bahis değil ama sen yine de olacağı allah'tan bil. olur da yapmaya kalkışacağım işte başarısız olursam allah izin vermemiştir, bana yüklenme başarısızlık için. başarılı olursam da yine allah izin vermiştir, başarısızlığı olduğu gibi başarıyı da allah'tan bil ki başarımı kıskanıp çekememezlik etme, beni kendine rakip belleme, rakip olup da beni karşına alma.
• allahın izniyle diye başlanan iş, menfi sonuçlandığında allah izin vermemiş mi demek oluyor, algılayamadığım kalıp.
  ali kişisi üzerinden açıklayalım. ali önceki gün yattı, dinlendi. iyi bir şofördü kendisi. dikkatini tamamen yola verdi. hatasız ilerlerken karşı şeritten gelen birisi çarptı arabasına ve öldü. allah izin vermedi mi yani? allah'ın ne alakası var ali'nin durumuyla?
• eski zamanlarda gencin biri at satın almaya gidiyormuş. yolda hoca efendi ile karşılaşmış. hoca son derece telaşeli gördüğü gence; “böyle hızlı hızlı nereye gidiyorsun evladım?” demiş.
  genç; “at satın almaya gidiyorum hocam” demiş.
  hoca gence biraz da kızarak; “öyle denmez evladım. allah’ın izniyle at satın almaya gidiyorum denir.” demiş.
  bu sefer genç sinirlenir gibi olmuş; “valla hocam allah izin versede allah izin vermesede ben o atı alıcam” diyip hocanın yanından bir hışımla ayrılmış.
  
  bir kaç saat sonra aynı yerde tekrar karşılaşmışlar. gencin yanında herhangi bir at göremeyen hoca bu sefer tekrar sormuş.; “satın aldığın at nerede evladım?”
  bu sefer genç cevap vermiş; “allah’ın izniyle parayı çaldırdık hocam”