• uykulu,hafif debil bir halde börek almaya gidersiniz,
    lakin börekçi börek tasini göstererek "abi kenarlardan koyiyim mi" dediginde "evet lütfen peynir koyun" dersiniz cümleyi tam anlamadan
    sonra kar$ilikli gülünür,"haci uykuyu alamadik tam biliyor musun" denilerek otobiyografi yapilir ayaküstü.

    akabinde börekçiden çikildiginda cepte kalan 25 bin liranin geçersiz bir i$lem yürüttügü hatiriniza gelince kendinizi son kullanma tarihi geçmi$ yara bandi yalayarak öldürüp,halki intihar etmeye te$vik etmek suçundan hadesteki en berbat $elalenin yataginda 500 milyon yil boyunca alüvyonlarin yalayip gechtigi delta agzi olmaya mahkum edilirsiniz.milyonlarca yil lav emdikten sonra suratiniz kül ichinde kalir.

    yeryüzüne tekrar inildiginde kok kömürü peygamber,oduncu $eytan ilan edilir.

    anlamamak bazi kabilelerde merak duygusunu destekleyerek icat manyakligini geli$tirdigi gibi,bazi kabilelerin de topluca yokolmasini saglami$dir..bari$ çubugu diye isirgan otu yedigini anlamayanlarin haddi hesabi yoktur.

    2.paragraftan sonraki kisim ise söz konusu fiilin denekler üzerindeki etkilerini ölçmek için ilave edilmishtir.
  • bazı koşullarda mutsuzluğu engelleyen eylem. anlamayan, tanımayan ve bilmeyen insan mutludur...
  • idrak yolları enfeksiyonunun sonucudur. iki antibiyotik alınca geçer.
  • gayet nettir ki; oannes olmak. degeri is isten gectikten sonra anlasilmak diye bişi var, oannes ona kuluçkaya yatmış. hayırlı işler diliyoruz ona kendi kümesinde, oannes olmak işinde, işlev ve kuluçka zamanlarında bütün anlama gayretleri oanness dışında kalan 4500 küsur sözlükçünün boynunun borcu olsun. ee bravo! hala sizler anlamamak...
  • dinlememekten, duymamaktan, en cokta istememekten icinde bulunuverilen hal.
  • -anlamıyorsun
    -anlatmadın ki
    -anlamıyorum
    -anlatmadım ki

    acelesiz sofralar kurup acelesiz içkiler yudumlanmadığı için belki...
  • belcika gunlerimde sikca yasadigim sorun.dutch anlamiyorum.karsimdakine ne diyorsun ozur dilerim tekrarla demekten yoruldum.etrafimda ispanyolca,almanca,fransizca konusan bir suru insan var.bos gozlerle bakiyorum.resmen salak konumundayim.an-la-mi-yo-rum.
  • kavrayamamak ya da gerçekten hiç bir kavrama oturtamamak, anlamsız olması ya da anlamlaştıramamak, algılayamamak ya da algılayacak bir nokta bulamamak, adını koyamamak* ya da hiç adının olmaması sonucudur. suç hep anlamayana atılır ya anlatana ya da anlatamayana ne demeli? anlamamak bir suçken anlatamamak hiç yadırganmaz.
  • üç türlüsü olan düşünsel eylem.
    birincisinde kişi görece basit görünen şeyleri anlayamaz; yani ortada basit bir totoloji vardır ve kişi bunu anlayamaz. bu anlamama kişinin anlık zekasının yeterli olmamasından , konuya yeterince konsantre olmamasından kaynaklanır; herkesin yaptığı ve yapabileceği bir eylemdir bu anlamamama.
    ikincisinde anlamama kişinin kullanılan terimlere yabancılığından yani bilgisizliğinden kaynaklanır. yani 6 nın integrali 6x + c dendiğinde kişi bunu anlamazsa bu kişinin integralin ne olduğunu bilmemesinden kaynaklanır. fakat burada önemli olan “ anlamıyorum “ diye bağırmaktır; çünkü bu bağırış kişinin cesaretini dışa vurur. önemlidir; genelde anlamıyorum diyen kişi kalabalığın sözcüsü olur. bilmemek değil öğrenmemek ayıptır.
    üçüncü tür anlamama ise bir yetenek ve erdemdir; çünkü burada kişi karşılaştığı argümanda eksiklik ve bazı önermelerin çeliştiğini veya söylemle pratiğin uyuşmadığını sezer. örneğin abd 3. dünya ülkelerine demokrasiyi, barışı ve huzuru getirdiğini söyler; fakat gidip bu ülkelerde iç savaş çıkarır. burada genellikle şu denir: “ya ben anlamıyorum bu abd yi hem barıştan söz ediyor hem de gidip savaş çıkarıyor”. veya tanrının her şeye kadir , her şeyi bilen ve hep iyi olduğu halde dünyada kötülüğün nasıl olduğunu anlayamayız. bu iki örnekteki anlamama herkesin yapabileceği bir şey değildir; herkesin zihni, öğrenim durumu buna yetmez. nedeni şudur ki bu anlamama anlamayı içerir: söylenen şeylerde bir sorun olduğunu anlamayı. bu anlamamayı becerenler tarihi yazanlardır; onlar yaşamda sorun olduğunu anlarlar ve hayata başkaldırırlar.
    sonuç olarak anlamamak kötü bir şey değildir ( hele anlamıyorum demek hiç değildir ) ; hatta bazen çok değerlidir.
  • bana göre şu ana kadarki en iyi kaçış mekanızmasıdır..

    sevdiğini anlayınca panik yapmak, binlerce düşüncenin arasında boğulmak..
    sevildiğini anlayınca şaşırmak, ne yapacağını bilememek.. *
    kandırdığını anlayınca yadırgamak, nasıl olur gibilerinden abuk tepkiler vermek..
    kandırıldığını anlayınca dünyanın sonu geldi sanmak..

    en iyisi, hiçbir şey anlamamak.. sevdiğini, sevildiğini anlamamak.. kandırdığını, kandırıldığını anlamamak..

    anlamamak eylemi; kavram olarak, ne kadar -me -ma eki ile olumsuz bir hale gelse de, benim için bir o kadar olumludur..
    dünyanın en güzel şeyi.. kim kızabilir anlamayan insana? ben hiç kızamadım.. bu yüzden de, anlamıyorum birtanem seni..
hesabın var mı? giriş yap