• (bkz: #805053)
  • "beni azdırdığın için and olsun ki, onları saptırmak için senin doğru yolunun üstünde oturacağım; sonra önlerinden, arkalarından, sağ ve sollarından onlara sokulacağım; çoğunu şükredenlerden bulamayacaksın"(araf 16,17)

    “…onları saptırmak için senin doğru yolunun üstünde oturacağım…”

    tevhid yolunda onların önünü keseceğim, onları, senden başkasıyla meşgul etmek suretiyle bu yolu izlemekten alıkoyacağım.

    onlara dört cihetten saldıracağım. (aslında altı yön vardır. sağ, sol, ön, arka, alt ve üst yönler olmak üzere. iblis, insana alt ve üst cihetlerden gelememektedir. alt yön topraktır. toprak secde mahallidir yani tevazu, yokluk yönüdür. yukarı ise dua, ilham yönüdür)

    böylece iblisin vesvese vermek için kullanabileceği dört yön kalır.

    "insana önünden gelmesi, allah’ın kahrından emin kılmak ve
    allah’ın “bağışlayıcı ve merhamet edici” olmasıyla aldatmak şeklinde
    olur. bu hileye kapılan kimse, ibadet ve itaat hususunda ağırlaşmaya,
    gittikçe ihmalkar olmaya başlar.

    arkasından gelmesi ise, fakirlikle, geride kalan evlatlarının zor
    duruma düşüp perişan olmalarıyla korkutmak şeklinde olur. bu
    bağlamda iblis kişiyi, hem kendisi hem de evlatları için mal toplayıp
    istiflemeye, gelecek için hazırlamaya teşvik eder, çünkü zihnine tul-i
    emel(uzun emel) duygusunu yerleştirmiştir.

    iblis’in insana sağ tarafından gelmesi, kişinin sahip olduğu erdemleri
    süslemek, faziletleriyle, ilmiyle, ibadetiyle övünmesini sağlamak şeklinde
    olur. bu duyguya kapılan kişi, kendi üstünlüğünü, erdemini gördüğü için
    allah’tan perdelenir.

    solundan gelmesi ise, insanı günahlara, çirkin hayasızlıklara teşvik etmek,
    şehvetlere ve hazlara çağırmak şeklinde olur.

    “sen, onların çoklarını şükredenlerden bulamayacaksın…” kuvvetlerini, bedenlerinin organlarını ve allah’ın kendilerine bahşettiği nimetleri ibadet yolunda, allah’a yakınlaşma uğrunda kullananlardan bulamayacaksın."
    (tevilat-ı kuran, muhyiddin-i arabi)

    not: bu ayetlerin bir diğer tevili de şöyle olabilir: allah'ın doğru yolu fatiha suresinde geçen sırat-ı müstakim çizgisidir. istikamet yoludur ve şuur buradan arşa yükselir.

    şeytanın sağdan gelmesi şuurun sağ sapması yani ifrata düşmesidir. soldan gelmesi ise sol sapması olup tefrit halidir. arkadan gelmesi şuurun olduğu yerde saplanıp ilerleyemez hale gelmesi hatta gerilemesidir. önden gelmesi ise istikamet çizgisinden belli bir açı ile ayrılması ve hızla o yönde devam edip gitmesidir.
  • isnetus'un araf suresi paylaşımı beni çok etkiledi ve düşündürttü.
    ben de naçizane;
    şeytanın arkadan sokulmasını ; geçmişimizi bizi manipüle etmek amacıyla kullanması, acı tecrübeler, sıkıntılı süreçleri ısıtıp ısıtıp önümüze koyması, o zor zamanlara takılı kalmamızı ya da bir zamanlar ne isek bizi ona dönüştürmeye çalışması olarak yorumladım.

    önden sokulmasını da; gelecek kaygısı ile bizi doğru yoldan saptırması olarak yorumladım kendimce.
  • allah'a karşı geldikleri için yok olan halklardan bahseden sure. aynı zamanda onlara önceden uyarı için gönderilen peygamberlerden de bahsedilir.
    (bkz: medyen)(bkz: hz. şuayb)
    (bkz: lut kavmi) (bkz: lut)
    (bkz: semud kavmi) (bkz: salih peygamber)
    (bkz: ad kavmi) (bkz: hud)

    ayrıca hz musa'nın mısırdan çıkış hikayesi tevrat'la oldukça uyumlu olarak anlatılır.
  • "allah kötülüğü emretmez."
  • "gözleri cehennemlikler tarafına çevrilince de :"rabbimiz! bizi zalim toplulukla beraber eyleme!" derler."

    a’râf suresi 47. ayet
hesabın var mı? giriş yap