• fiilden isim türeten sözlükte de sıkça kullanılan bir yapım eki.
    yapası, göresi, yapılası, görülesi ... gibi.
  • * öztürkçede afiş
  • asma eylemi.
  • anadolu'da pek çok yörenin ağzında erken anlamında kullanılıyor. şive özlüklerinde assı diye bir eşdeğeri de yazılı. asi ile köken ortaklığı var mı bilemiyoruz (ası sözüme töbe). ikisini farklı kökler ve sözcükler sayarsak, kalıp içinde kullanılmasına asıl örnek ası kuzuyu kurt tutmaz olabilir. gene erken kalkmak anlamında ası kalkmak da kırsal dilimizde mevcuttur.

    ası yoluyla özkıyım fethiye çevresinde asılmak olarak adlandırılır. (bkz: anayurt oteli/@ibisile), zebercet/@ibisile
  • kişinin boynunun ip ile bağlanması veya boynuna ilmek geçirilmesi sonra bu ipin diğer ucunun sabit olacak şekilde yüksek bir yere bağlanması ve kişinin vücut ağırlığının bu ipte gerilim oluşturmasıyla boynunda bir sıkışma olması sonucu gerçekleşen eylem. genelde intihar amaçlı yapılan bir eylemdir.
  • ambiguous standards institute...

    (bkz: muğlak standartlar enstitüsü)
  • ası; bir ucu yukarıda, sabit bir noktaya tutturulmuş, diğer ucu ilmek şeklinde boyuna geçirilmiş ya da birden fazla kez boyuna sarılmış bir bağın, vücudun tam ya da tam olmayan ağırlığı ile boynu sıkıştırması sonucunda solunum yolu, damar ve sinirlere bası ile yaşamsal fonksiyonların engellendiği ve genellikle ölümün meydana geldiği olaydır.

    asıda etkili olarak görülen ölüm mekanizmaları başlıca şunlardır; solunum yollarının kapanmasıyla gelişen mekanik asfiksi, boyun damarlarının sıkışması sonucu kan dolaşımının engellenmesi, boyundaki baroreseptörlerin (sinüs caroticus) uyarılması ile gelişen refleks kardiyak arrest (vagal inhibisyon, nörojenik mekanizma) ve medulla spinalis yaralanmasıdır.

    ası, vücudun pozisyonuna ve ası ipinin lokalizasyonuna bağlı olarak sınıflandırılmaktadır.
    vücudun durumuna göre; ayakların yere değmediği, tüm vücudun boşlukta sallanır durumda olduğu ve vücut ağırlığının tamamı ile boyun bölgesine kuvvet uygulandığı asılara “tam ası”, ayakların veya vücudun bir kısmının yer ya da herhangi bir eşya ile temas halinde olduğu asılara “yarım (tam olmayan) ası” denmektedir.
    ası ipinin boyundaki durumuna göre de; düğümün ensede olduğu asılar “tipik ası”, düğümün boynun yanlarında ya da ön tarafında olduğu (ensede olmadığı) asılar “atipik ası” olarak tanımlanmaktadır.
    yüz rengine göre de; boyun damarlarının iki taraflı kapalı olduğu durumda yüzün rengi soluk olup, buna “beyaz ası” denmekte iken; tek taraflı boyun damarları basısında ise dolaşım devam ettiğinden koyu mor renk alır ve buna da “mor ası” adı verilir.
hesabın var mı? giriş yap