*

  • atatürk yasasaydi serisinde (ara: atatürk yasasaydi*) yapılan bütün sacma sapan önermelerden farklı olmayarak aynı pota içersinde görülmesi gereken hayali durum. değişen dünya dengeleri, ortadoğu da daha güçlü bir türkiyeyi ve 80 yılda yaşanan tüm gelişmeleri göz ardı etmek şüphesiz ki pek mantıklı değildir. manda fikrinden farklı olarak düşünülmesi gereken, bir dünya savaşı ve ondan belki de daha önemli olan soğuk savaş dönemi sonrası ortaya çıkan çok odaklı güç dengeleri arasında türkiye nin izleyeceği dış politikayla bu terazinin hangi kefesinde yer alacağıdır. sömürü tehlikesi gelişmekte olan ülkeler için her zaman söz konusudur ve geçmişe bilimsel gözlüklerle bakıp "şöyle olsaydı böyle olsaydı" kalıbından bağımsız olarak sonuçlar çıkarmak tabi ki yapılması gerekenler arasındadır. bu gerekliliğin yapılış şekli toplumu hayal kurdurmayacak ve şimdinin durumundan uzaklaştırmayacak yapıda olmalıdır.
  • şöyle bir şey var belki alakalıdır; (bkz: #4159594)
  • atatürk'ün tıpkı 6 mart 1922 tarihinde tbmm'de dediği gibi:

    "efendiler,
    avrupa'nın bütün ilerlemesine yükselmesine ve medenileşmesine karşılık türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanadurmuştur.
    artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri avrupa'dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. halbuki, hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatiyle, ecnebilerin planlarıyla yükseltilebilsin? tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir"

    şeklinde cevaplandıracağı soru.
  • "ne diyebilirdi ki sarı paşa?" diye soruya soruyla cevap verilesi hadise. zira;

    "türkiye'yi imhaya teşebbüs edenler, münferit kalmaktan çıkmışlar, aralarındaki menfaatleri denkleştirerek birleşmişler ve ittifak etmişlerdir. bunun neticesi olarak, birçok zekalar, hisler, fikirler türkiye'nin imhası noktasında yoğunlaştırılmıştır.

    bu yoğunlaşan şey, asırlar geçtikçe gelecek nesilleri adeta tahrip eden bir gelenek halini almıştır. bu geleneğin, türkiye'nin hayat ve mevcudiyeti üzerinde devamlı uygulanması olarak en nihayet (buraya dikkat) türkiye'yi medenileştirmek gibi birtakım görünüşteki vesileler, bahanelerle türkiye'nin dahili hayatına, dahili idaresine girmişler ve nüfuz etmişlerdir. böyle müsait bir zemini hazırlamak kudretini, kuvvetini kazanmışlardır.

    efendiler! bu kudret ve bu nüfuz, türkiye halkında mevcut olan ilerleme cevherine zehirleyici ve yakıcı bir sıvı ilave etmiştir. bunun tesiri altında olmak üzere milletin ve bilhassa önemli kişilerin zihinleri tamamen bozulmuştur. artık hayat bulmak için, hali iyileştirmek için, insan olmak için mutlaka avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri avrupa'nın emellerine göre yürütmek, bütün dersleri avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler açılım buldu.

    halbuki hangi bağımsızlık vardır ki, yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin! tarih böyle bir hadise kaydetmemiştir. tarihte böyle bir hadise kaydetmek teşebbüsünde bulunanlar acı neticelerle karşılaşmışlardır.

    işte türkiye, bu fikir yanlışıyla, bu zihniyet yanlışıyla malul olan birtakım kişiler yüzünden her saat, her gün, (dikkat; devir değişti diyenler!) her asır biraz daha gerilemiş, daha çok düşmüştür. bu düşüş, bu gerileme yalnız maddiyatta olsaydı hiçbir ehemmiyeti yoktu. ne yazık ki türkiye ve türkiye halkı ahlaken düşüyor."

    - mustafa kemal atatürk -

    gelin şimdi ucu açık müzakere tarihini yeniden tartışalım.
  • tarihlerin getirdiği faklı şartlar hesaplanmayarak sorulmuş bir soru. avrupa birliği derken şu anki oluşumdan bahsediyorsak o zamanki tüm avrupa devletlerinin liderleri gibi kendisi de hayır derdi.
  • cevabı çok da zor olmayan soru. bence "alırlarsa ekime, almazlarsa sikime" derdi. iyi de ederdi.
hesabın var mı? giriş yap