ayruk
-
başka, farklı, gayrı, artık anlamına gelen türkçe kelime. yunus'un, karacaoğlan'ın şiirlerinde çokça rastlanır:
ben bir acep ile geldim kimse halim bilmez benim
ben söylerem ben dinlerem kimse dilim bilmez benim
benim dilim kuş dilidir benin ilim dost ilidir
ben bülbülem dost gülümdür bilin gülüm solmaz benim
ol dost bana gelsin demiş sundum kadeh alsın demiş
aldım kadeh içtim şarap ayruk gönlüm ölmez benim
ne tür'üm var ne durağım hiç yerde yoktur kararım
hakk'a münacaat etmeye belli yerim olmaz benim
sor durduğum yeri bana gelirsen gösteren sana
bir zerrece hak'tan ayrı gözüm nesne görmez benim
tur dağında bir tecelli gör musi'ye neler kıldı
yunus eydur hak katında sözüm geri kalmaz benim -
osmanlıcada yerini gayri ve onun çoğulu ağyara bırakmış olan öz türkçe kelime.
(bkz: dört kitabın manası) -
kim ayruktur, kim değildir, bilinmez. kafamız karışık.
"sen sana ne sanırsan ayruğa da onu san" çok net ama. pürüzsüz. -
ayrı, ayrık.
"tenriden her bir kişi bahşiş bulur
haslarun bahşişi ayruksı olur." sultan veled
(bkz: rebabname/@ibisile) -
öteki, ağyar, harici, outsiders.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap