bad-ı saba

• bad-ı sabah, yani sabah rüzgarı...
  bir ara bu kavramı nick olarak tespit edip bir oyunun sitesine girmiştim de hababam sınıfındaki badi ekrem ile karıştırılmıştım.
  
  herşey bir yana badı sabah adında bir türkümüz vardır. sümer ezgü beyefendi sesinden duymuşluğumuz var bu türküyü. sözlerini de yazalım bari..
  bağlamalı bir giriş var türkümüzde...
  
  açıl ömrümün varı
  yarim ey ey
  badı sabah olmadan
  yürü yürü yürü
  badı sabah olmadan
  ömrüm.. belalım, aslanım yürü
  atladım girdim bağa
  başım değdi yaprağa
  gız yanımda olmazsan
  doymasınlar toprağa
  al beni burdan gaçır.. (iyi de bu türküyü bence bir bay söylememeliydi. devriyeler basmadan sümeri mi kaçıracak kızcayiz?)
  yarim ey.ey ey
  devriyeler basmadan
  yürü yürü yürü...
  zaptiyeler basmadan
  ömrüm belalım aslanım yürrüüüü
  arabası dört teker
  beyoğlunda kum çeker
  yari çirkin olanlar
  içer içer ah çeker..
  yari güzel olanlar
  gece gündüz oh çeker.. (bunun bir de gece uykusu gelmez yari güzel olanın versiyonu vardır, oh çeke çeke uyuyamıyorlar tabii)
• (bkz: badi sabah)
• mehmet demirtaş tarafından seslendirilmişliği vardır.
• güzel turkcemizde bir deyim vardır bu kelime ile ilgili;
  (bkz: bokun adını badı saba etmek)
• (bkz: odtü)(bkz: thbt)(bkz: elif dedim)
• kuzeydoğudan esen ve ruhu okşayan, gönle ferahlık veren hafif rüzgâr.
  
  (bkz: saba)
• erzurumlu emrah'a ait, yıldıray çınar'ın seslendirdiği bir türkü.
  
  bad-ı saba selam eyle o yare
  mübarek hatırı hoş mudur nedir
  nideyim yitirdim bulamam çare
  mestan ela gözler yaş mıdır nedir
  
  o nazlı canana uğrarsa yollar
  bize mesken oldu kahveler hanlar
  yarin meclisinde oturan canlar
  hesap etsin yıllar beş midir nedir
  
  eğil güzel eğil saçın sürünsün
  aç beyaz göğsünü memen görünsün
  evvel benim idin şimdi kiminsin
  gündüzün hoş geçen düş müdür nedir
  
  emrah eder can bülbülü kafeste
  benim hasbıhalim bildirin dosta
  kendim gurbet elde dost kara yasta
  gitmiyor kervamm kış mıdır nedir
• nabi'ye ait oldugu varsayilan "şahidim arz-ü sema’dır" şiirinde geçen cümle.
  
  şahidim arz-ü sema’dır
  
  şahidim arzu semadır bütün ecram ile
  aşıkım sıdk ile ben hazreti şah-ı rusüle
  yaksa da ah-ü derunum beni bu hasret ile
  takati yok dilimin halimi takrire bile
  
  ey bad-ı saba uğrarsa yolun semt-i harameyne
  selamımı arz eyle rasülüs-sekaleyne
  
  bu günahkar gidişin son demi bilmem n’olacak
  gelecek bir gün ecel kase-i ömrün dolacak
  yevme la yenfe’i de her kişi rahın bulacak
  aman ey kân-ı kerem yok elimden tutacak
  
  ey bad-ı saba uğrarsa yolun semt-i harameyne
  selamımı arz eyle rasülus-sekaleyne
  
  hâkine sürmek için ne yüzüm ne de imkânım var
  tahsis-i şefaat kebair ehline imanım var
  ancak beni kurtaracak bir ulu sultanım var
  aman ey kan-ı şefaat pek büyük isyanım var
  
  ey bad-ı saba uğrarsa yolun semt-i harameyne
  selamımı arz eyle rasülus-sekaleyne.
• kullanim örnegi icin bir oktay rifat siiri:
  
  ne ettim de bâd-ı saba ile yolladım
  gurbet elden nazlı yâra selâmı
  yetiş imdadıma telli telefon
  ayağına düştüm posta tatarı
  
  aya bakar mektubunun gelmesi
  kara bahtım söyler kahve telvesi
  bir şey değil verem olup ölmesi
  üstümden hasretliği atamıyorum
  sensiz döşeklerde yatamıyorum
  
  (bkz: telli telefon)
• ahmet gazi ayhan yorumu aşağıdaki gibi olan türkü.
  
  açıl ömrümün varı, yarim ey, ey,
  bad-ı sabah olmadan, yürü yürü yürü
  bad-ı sabah olmadan, ömrüm, belalım, kaytanım yürü
  
  gökte yıldız sayılmaz, çiğ yumurta soyulmaz
  dünyada iki yar sevmeyen, delikanlı sayılmaz
  
  al beni burdan kaçır, yârim ey, ey,
  erken güneş doğmadan, yürü yürü yürü
  zaptiyeler basmadan, ömrüm belalım kaytanım yürü yürü yürü
  
  el bahçeye nane biç, rakı içme, konyak iç
  içersen bir küp iç, eziyet etmeden gavur piç
  
  o kız mektepten geliyor, yârim ey, ey
  edayınan, nazınan ömrüm belalım kaytanım yürü
  oynadığım koçları yârim ey
  dokuz telli sazınan ömrüm belalım kaytanım yürü
  
  gökte yıldız sayılmaz, çiğ yumurta soyulmaz
  dünyada iki avrat almayan, delikanlı sayılmaz