• jack londonin turkceye "ademden once" olarak cevrilmis romani. tam bir london klasigi.
  • atalarımızın korku ve diğer tecrübelerinin de kalıtım yoluyla sonraki kuşaklara aktarıldığını savunan, örnek olarak modern insanın "yüksek bir yerden düşme" rüyasını ağaç insanlarının ağaçtan düşme korkusuyla bağdaştıran, ispatlamak için de "bu rüyalarda hiç yere ulaşmayız çünkü bunlar bize yere ulaşamayan şanslı atalarımızdan miras kalmıştır, yere ulaşanlar öldüğü için bu tecrübeyi sonraki kuşaklara aktaramamışlardır" diyen, hikaye olarak da bu düşme fenomeninin bir adım ötesine geçerek rüyasında o çağları bilfiil yaşarmış gibi gören hafızası kuvvetli bir adamı (ve haliyle o çağları) anlatan kitap.
  • icinde oldugu varsayilan bilimsel yanlislara ragmen cok kisa sürede okunabilen yazarinin(bkz: jack london) sosyalist icerikli kitaplar yazmaya (bkz: demir ökce) baslamadan önce kaleme aldigi nefis bir tarih öncesi macera romani.
  • başları ilgi çekici olmakla beraber, bazı bölümlerinde jack london'ın biraz abartılı yazdığını düşündüğüm, içinde bir kaç tane hataya rastlasam da, bir çırpıda okuyuverdiğim, insanların evrilme sürecini, buluşlarını, diğer canlılarla mücadelelerini, birlikte yaşamlarını anlatan kitap.
    bordo siyah klasik yayınlar'dan çıkan sürümünü sevgi tamgüç çevirmiş. içinde bazı anlatım bozuklukları, yazım yanlışları bir kaç tane de baskı hatası olmasına rağmen hoşlandım.
  • kesinlikle jack london'a yakışmayan bir kitap. sanki demir ökçe'yi yazan kişi bir başkası.
  • "neden insanların hala en sık gördügü ve en korkutucu rüyalari yüksek bir yerden dü$mektir " sorusuna yanıt arayanlar icin okunulması gereken bir roman..
  • jack london'un hafizasını ve buna bagli ayrintilari sorgulamama sebep olan ,dun ne yedigimizi bile bazen hatirlayamasak da adamin ruyalarini bir film senaryosunu yarida birakmiyacak kadar tam ve net hatirladigini ispatlayan asiri abartili buldugum kitap bunun yaninda atalarimizin anilarinin ne sekilde diger nesillere aktarildigi da mechul...
  • baş kahramanın "derslerim yerine atletizme ilgi duyuyordum" lafının altındaki anlam kitabı bitirdikten birkaç gün sonra alakasız bir anda kafama dank etmiş ve akabinde pis pis sırıtmama neden olmuştur.

    bu yarı maymun yarı insan olan varlıkların yaptıkları bir işi eğlenceye mahal veren en ufak bir şey keşfetmeleriyle yarıda bırakmaları [çok önemli bir olay vuku bulmaktadır ve çok çok çok şansa eylem toplu yapılacaktır lakin içlerinden birinin ellerini birbirine vurup ses çıkarması tüm olayı darmadağın eder ve hepsi ne yaptıklarını unutup deli gibi bunu tekrarlar] önceleri "harbi salak lan bunlar" diye tepki alsa da sonradan düşününce... bu sefer sırıtma pis değil oldukça acı olacaktır.
  • jack london'ın evrimi irdelediği ilginç romanı. daldan dala atlayan, henüz tam olarak insana dönüşmemiş atalarımızın olası maceraları üzerine. bana en ilginç gelen kısmı, tüm insanların en temel kabusu olan "yüksek bir yerden düşme" fobisi üzerine olan bölümdü. hani şu herkesin rüyasında gördüğü ama tam yere çakılacakken uyanıverdiği rüyalar... romanda, bunun nesillerden beri genlerimizde taşıdığımız bir korku olduğu söyleniyor. şöyle ki; daldan dala atlayan atalarımızın temel ölüm nedenlerinden biri yüksekten düşmekti. o yüzden bilinçaltımızın en derinlerindeki bu kodlardan dolayı, hepimiz rüyamızda bir yerlerden düştüğümüzü görürüz ama kimse "çakıldığını" görmez. çünkü çakılanların değil hayatta kalmayı başaranların devamıyız.
    (tamam, içerik olarak diğer entrylerden farklı olmadı ama yazasım geldi)
  • ister evrim teorisini destekleyin ister desteklemeyin, sonuna kadar zevkle okunabilecek bir roman. jack london öyle güzel tasvirler yapmış ki, her şey kafanızda canlanıveriyor. ağaçtan ağaca atlayıp, mağaralarda uyuyup, kızıl göz ve ateş adamlar dan korkar oluyorsunuz birden bire....

    keşke bitmese dedirten, hayal gücüne hafif cila atan kitap...
hesabın var mı? giriş yap