• (bkz: chick magnet)
  • nedense bu aralar benim de dahil olduğum kategori....
    (bkz: allahım koru akıl sağlığımızı)
  • belki de kisinin prensipleri ile ilgisi oldugunu dusundugum tanim.
    sonucta siz belanin ustune gider, zor durumdakilere yardim edeyim, haksizliga karsi koyayim, kimse kotuluk edemesin etrafimda diye atlarsaniz, sizin ustunuze gelirler. hayat ne kadar bastan cikarici guzellikte olsa da dunya kirli bir yerdir, surekli temizlemeye calistikca kirlerin gecmedigini gorur, daha derine dalarsiniz. bir sure sonra sildiginiz butun pisliklerin etrafinizi sarip size de bulastigini gorursunuz. karanliga bakmak icin isiktan gozlerinizi ayirdiginizda bir kez, artik isiktan cikarsiniz, artik siz de karanliktasiniz..
    o yuzden birakmak gerekir bu prensipleri, dogruluk varsa icinizde, onu korumak yeter, onu savunmaya da gerek yoktur aslinda, anlayan anlar, anlamayanin da anlamasi degerli degildir zaten.
    bela miknatisi olmak prensip meselesidir sanssizliktan ziyade. oluruna birakanlarin basina gelmez sadece. siz de birakin, rahat edersiniz, mutlu olmasaniz bile..
  • (bkz: kim bauer)
  • (bkz: idiot magnet)
  • (bkz: bela lugosi)
  • bir eve tasinali daha bir ay olmadan, 80 yasindaki, ermeni karsi komsu teyze "bu kisi evin önüne cöp atooor, mahalleyi kirletoor!" diyerekten, sizi yazili olaraktan, belediyeye sikayet eder. sabahin köründe* belediyeci kapiya dayanir, siz her seyden habersiz, mahmur ve masum insan olarak, en havali pijamalarinizla kapiyi acarsiniz, adam sizi azarlar, sese uyanan karsi komsu teyze kapiyi acar ve piskin piskin siritir, "valla oglum, hep bu atoor copleri! zaten eve de hep geç geloor. ne is yaptigini da hic anlamadik!" der, sonra siz "e ben tasinali bir ay bile olmadi? bu kadar cöpü nasil olusturmus olabilirim acaba?" diye derinlikli bir soru sorarsiniz, belediyeci bir an durur düsünür ve size hak verir, komsu teyzeye de yanlis ispiyon yaptigi icin kizar. siz de arkaniza belediyeyi alaraktan, gaza gelip komsu teyzeye hisli konusmalar yaparsiniz. bu duruma üzülen belediyeci, yaklasik birer saatlik komsu komsunun kulune muhtactir ve ev alma, komsu al konularinda seminerler verir. bütün bu olaylar toplamda iki saat sürdügü icin ise süperli gec kalirsiniz.

    sonraki sabah, kör vakitte kapi çalar. oldukça siritkan bir cocuk "sizi muhtarliktan cagiriyorlar. öglene kadar geldiniz... geldiniz! bilemiyorum!" der. "gelmiyorum!" dersiniz. sonra da killanip, semtin öbür ucundaki muhtarliga gidersiniz. muhtar amca, "semtimizi koruyalim, temiz tutalim. bu semt bizim!" konulu bir açilis konusmasindan sonra, size sayfalar dolusu, özet olarak "ben evimin önüne cöp atan bir kisi degilim!" diyen bir belge imzalattirir. bütün bu olaylar toplamda iki saat sürdügü icin ise süperli gec kalirsiniz.

    sonraki bir sabah yagmur yagar, bindiginiz taksi kaza yapar, baska taksi ya da herhangi bir ulasim araci* ararsiniz, bulamazsiniz. bütün bu olaylar toplamda iki saat sürdügü icin ise süperli gec kalirsiniz.

    sonraki bir sabah, üst kattaki komsunun borusal tikanikligi sebebiyle evinizin banyosu damlar, damlar, damlaya damlaya göl olur. tesisatçi çagirisiniz ama üst kattaki evde yoktur. geçici bir çözüm bulunur ve banyoyu kurutursunuz. bütün bu olaylar toplamda iki saat sürdügü icin ise süperli gec kalirsiniz.

    sonraki bir sabah, daha yeni ameliyat olmus kediniz, itina ile dikislerini koparir. kediyi apar topar veterinere götürürsünüz, diktirirsiniz, kafasina abajur takarlar, eve geri getirirsiniz. bütün bu olaylar toplamda iki saat sürdügü icin ise süperli gec kalirsiniz.

    sonraki bir sabah, evde ayaginiz kayar, ayaklariniz havada ahenkle dans eder ve siz düsersiniz*. omurganiz kirilir. hastaneye gidersiniz, olaylar gelisir. bütün bu olaylar toplamda birkaç ay sürdügü icin ise süperli gec kalirsiniz.

    bu tarz durumlar olabilir. böyle durumlarda, isyerinde adiniz bela miknatisina çikabilir ya da inebilir.
  • hayataçaylakkaldım,zelyot,mijen kelimelerini çağrışım eden mıknatıs.bünyeye farklı element alarak gerekir belkide kurtulmak için.
  • gökhan bunun adı. yavşak gökhan. iki senede bir birkaç saatliğine görüşürsün onda da ebenin amını görürsün. bela paratoneri sanki pezevenk, duramıyor herif. barda kavga çıkarır, spor yaparken kavga çıkarır, içkiyi götüyle içer, trafik desen ayrı olay. hep beni buluyo diyo. arkadaş, niye seni buluyo ben sana bi anlatayım.

    en son görüştüğümüzde gökhan hatırlarsan sizin mahalleye gelmiştim ben. seni mümkün olduğunca yabancı insanlardan izole edilmiş bir ortamda görmekti niyetim. birkaç arkadaş daha çağırdık, oturduk bahçede içiyorduk gökhan. yaz günüydü, hava güzeldi, sohbet güzeldi gökhan. gruptan biriyle bi ağaç yüzünden tartışmaya başladınız sonra. elma ağacı diyodu biriniz, armut ağacı diyodu öbürünüz. ya da öyle bir şeydi işte. sonra sen yüksek sesle konuşmaya başladın gökhan. daha sonra anırmaya başladın. anırdıkça anırdın, susmak bilmedin gökhan.

    şikayet etmişler bizi, ekip otosu geldi gökhan. doldurup hepimizi karakola götürdüler. bir duvarın dibine dizdiler, ifadelerimizi yazmaya başladılar. imzalayıp gidecektik gökhan. sen hala orda ''armut ağacıydı la o ehi ehi'' diye konuşuyodun gökhan. komiser* geldi, bizi ve ebelerimizi kibarca uyardı gökhan.

    ifadelerimiz alındı, bıraktılar bizi azıcık azarlayıp. tam kapıdan çıkarken ''bi saniye'' diyip geri içeri döndün. komsere ''bizi geri eve bırakmayacak mısınız arabaylan?'' diye niye sordun gökhan? biz sana ne yaptık gökhan?

    hep seni bulmuyo puştun evladı, sen hep onu buluyosun. soyun sopun kurusun.
hesabın var mı? giriş yap