• modern dans toplulugu tarafindan ankara opera sahnesinde sergilenen iki perdelik eser. sirasiyla satie, cekim ve in fusion adli uc bolumden olusmakta. daha once modern dans izlememis, bienal reklamlarinda gorup " bu ne lan " tepkisi vermis benim gibi bunyelere tanimlarsak, vucut dili ve muzigin on planda oldugu neredeyse sifir diyaloglu dans performansi olarak ozetleyebiliriz. oyle tiyatro ya da opera mudavimi olmak da fayda etmiyor, uzunca bir sure afalliyorsunuz.
    yine de eve gittiginizde vivaldi - four seasons cakip bir seyleri hava atip hali uzerinde yerden yere yuvarlanma istegi uyandirmiyor degil hani...

    --- spoiler ---

    eserin son bolumunde tum elemanlar yuzunde prens zuko yanigiyla dans ediyor. hatta kel elemanin kafasinda da avatar aang in mavi oku mevcut vallaha billaha.
    of course (bkz: avatar the last airbender)

    --- spoiler ---
  • 11 ekimde odtü kemal kurdaş salonunda, güzel sanatlar topluluğunun desteğiyle lösemili çocuklar için tekrar sahnelenecek. gösteriden elde edilecek gelirin tamamı türkiye'nin ilk ve tek lösemili çocuklar hastanesi lösante’de tamamen ücretsiz tedavi hizmeti veren lösev’e bağışlanacak. biletler 7 tl, 10 tl ve 15 tl olup, yarından itibaren biletixte
  • şu sıralar ankara büyük sahne'de sahneleniyor.

    (bkz: je te veux)
  • mdt'nin sanat yönetmeni bürge öztürk eser adının bin kalp atışı olmasının sebebini "yaptığımız şeyin sadece sahnede değil izleyicilerimizin yüreğinde ve zihninde de yaratılıyor olmasından hareket ettik" cümlesiyle açıklıyor.dünya şekeri bi anlatım bence.

    modern dans topluluğu'nun ennn bi havalı, ennn bi dev prodüksiyonu olmamasına rağmen satie adlı performans benim kendimin şahsi listesinde ilk 3'e girdi.

    çekim performansını ise şahsi kanaatimce emre kesim'in müziği ayakta tutuyor. cidden çok havalı bi parça. inarritu, kesim'i keşfetse kesinlikle onunla çalışmak ister bence. ama bence. bakalım, kesim inarritu'yla çalışmak ister mi ama di mi?

    in<fusion>in üç performans içinde en güçlüsü aslında. yine de izleyiciyle diğer iki eser kadar güçlü bi bağ kuramıyor gibi geldi bana. başkasına sormadım gerçi hocu ne düşündün die. ben sormadan parterim söyledi zaten, beğendi o (ayar üstüne edit). ama yine de got kültürü anlatan kostümler başarısız olmuş bana kalırsa. mdt her zaman kostüm konusunda özenli davranırdı, bu seferkiler biraz sallama olmuş sanki. bi defa, tişörtlerindeki morun tonu feci. sırtlarından geçen kırmızı şerit de beni son derece rahatsız etti. renk tayfında mor bi uçta kırmızı bi uçtadır, klasik müzik ile got kültürün de iki ayrı uç olduğunu mu söylemeye kör gözüm parmağına yapmışlar onu bilemedim.

    sırf satie'yi izlemek için bile birkaç defa daha gidebileceğim bi çalışma bu bin kalp atışı. mdt'yi seviyoruz.
    kerem de yımırta gibi oğlan valla, onu da ayrıca seviyoruz :)
hesabın var mı? giriş yap