çanak tutmak ^*

• daha ziyade istenmeyen bir durumu, (ho$ kar$ilanmayacak bir$eyi) biraz da hissettirmeden desteklemek anlaminda kullanilir.
• (belayi) davet etmek, (kotuluge) yol acmak anlaminda da kullanilan bir deyimdir.
• emzirme esnasında yara olan meme başlarının iyileştirilmesinde kullanılan yöntemdir. annenin kendi sütü oluşan yaralara en iyi ilaçtır. çanak meme ile sütyen arasına yerleştirildiğinde sütyen gerçek işlevini yerine getirir.
• her hangi bir durumda ve/veya yerde birinin çıkarlarına hizmet eder tavır takınmak anlamına da gelebilir bir nevi... etrafa çaktırmamaya çalışılarak yapılır bu elbet.. bir çeşit yalakalığı kamufle etme yöntemidir, şık olmayanı şık hale bürüme girişimidir...
  
  misal bir basın açıklaması esnasında açıklamayı yapana hoşuna gidecek, yanıtlamaktan keyif duyacağı ve bir çıkarı olacağı sorular soran bir gazeteci çanak tutuyordur...
  
  (bkz: etik)
  (bkz: eski roma)
  (bkz: tarihte neler oldu)
• yasaktır kimi zaman kimi yerde...
  
  yasak bu beldeden adım atmak, adam atmak serbestken..
  
  büyük devasa bir ses yürü demedikçe yürünmez bu yollarda.. yürü derse köy köy göç göç olur kervan yolda dizilir.. ama bu ülkeden haber almak bu ülkeye haber salmak yasak..
  
  gör ki binlerce yasak bir ülkeye bir beldeye bir millete bir cemaate bir topluma bir aileye bir kişiye bile engel olamaz.. değil midir ki yasak üstüne zincir vurdukça güçlenir bilek, değil midir ki yok dedikçe var diyenlerin sesi gürleşir nicedir bu beldede..
  
  tam da yasakçılar savaşı iyice kora bağlamışken büyük ve ulu ses tekrar bastırır yasak haber vermek ve almak.. işte o an bu beldede çanak tutulur göğe doğru dinlemek için anadilinde ağıdını, govendini ve haber almak için içeriden, kendinden, dağlarından.. binlerce evin binlerce damından gökyüzüne güneşe dönen günebakanlar gibi yükselir binlerce çanak.. ve ilk kez çanak tutmak iyiliğe doğru ve ilk kez gökyüzü memnun çanak tutulmaktan.. ve ilk kez bu kadar anlamlı çanak tutmak..
  
  göklere tutulan binlerce çanak bir govendi bir yerden bin yere ulaştırmakta ve bu türkü yasağa bilenenler için gelmekte uyumak bir barışa doğru ve kendi dilinde...
  
  de lori lori lori...
  
  berxemin lori....
  
  quremin lori...
• receiver'ın doğası.
• her zaman çıkara yönelik bir davranış olmayabilir.
  istemeden yapılmıştır belki. bir anda oluvermiştir, kötü bir dönemdedir ve o hafta çok içmiştir.
  eli kaymıştır belki, belki çok zorlamıştır kendini.
  tutulan çanağa sıçıldığında çıkacaktır batan tüm rahatlar "ay aman" diyemeden. sen dur-ma daha.
• roma imparatorlugu zamaninda tuvalet olmadigi icin millet saga sola sicarmis. bu tabi hos bir goruntu ve koku birakmazmis, sokaklar boktan gecilmezmis. o yuzden duzenleme getirmisler. demisler ki ortaliga sicmak yasak. zenginler hemen cozumu bulmus, koleler yanlarinda canak tasirmis sahipleri sicacagi zaman canak tutarlarmis sahipleri sicsin bok her yere yayilmasin diye.
  
  simdi uydurdum bu deyimin kokenini.
  
  gunumuzden bir ornek ise mhp'nin akp icin yaptigi sey. adamlarin akp'ye canak tutmaktan baska hicbir islevi yok.