• film festivalinde izlenebilecek olan merakla bekledigim film.
  • marty friedman ve dadaşlar*ı yakalayıp dayaktan geçirme, akabinde kıskançlıktan enstrümanları üzerinde tepinme konulu aşmış kısa film.
  • her kapak acilip disari pislikler dokuldugunde bir kapak daha ortaya cikaran film. ayrica oscar adayi olmus bir belgesel de diyebiliriz buna, evet.
  • belgeselde avukatlar, investigator ve friedman ailesi ve tecavuz kurbanlari ile gorusulmus ve ayni zamanda friedman ailesinin kendi cektigi videolar da belgesele eklemistir.
    hala friedmanlarin (sadece jesse ve arnold degil butun ailenin) sapik mi iftira kurban mi oldugunu anlayabilmis degilim...
  • film yonetmeni new yorktaki palyacolar hakkinda kisa bir film yaparken evin buyuk ogluyla tanisir ve hikaye bu sekilde ortaya cikar, ailenin kayitlarini da bu sekilde "ele gecirmistir"
  • hocamızın ve oglunun cinsel tacizlerine "ugradık- ugramadık"; sınıftaki tecavüzlere şahit "olduk- olmadık"; "baba"mıza inanıyoruz- "koca"ma inanmıyorum; "suçlu"yum- "suçsuz"sun; "ben" demedim "avukat" dedirtti ...leri izlerken ne derece beklenmedik ya da dogru bir sonla bittigini tam da anlayamadıgım film.
    "teacher, physicist, a good father, beach bum..." arnold friedman video kayıtlarında* son derece eglenceli biri gibi.
    film bahar aylarında vizyona girecekmiş...
  • vizyona girdiği an herkese izlemesini tavsiye ettiğim çarpıcı belgesel...nasıl olur? kim haklıdır? ..dedirten, izlerken şaşkınlık hallerini arttıran, bi yerde toplumsal normları tümüyle sarsan pedophilinin bi suç mu yoksa hastalık mı olduğunu muamma kılan belgesel_film...
  • agzimiz bir karis acik halde izledigimizden cenemizdeki agri basimizdaki agriya eslik etmsitir, insandir yapar ama bu kadar? insana dair ne soylendiyse, hepsi yenidir. bu belgesel bize bunu ogretmistir.
  • bugün ntv'de yayınlanmış ve kanımı dondurmuş belgeseldir. aslında filmin sonsözünde söylenen bir söz herşeyi özetlemektedir: "bozuk aile yapısı diye birşey var ve biz de bunda bir numaraydik".
  • başıma ağrılar sokan vurucu belgesel.

    her şeyden önce belirtmeliyim ki, benim yaptığım hataya düşüp bu yapımı heyecanlı bir dizi izlermiş gibi değil bir belgeselmiş gibi izleyin. aksi takdirde bunun kurgu olduğu yanılgısıyla hikayenin başından sonuna kadar gerçekten suçlu mu bu kişiler yoksa değil mi diye kıvranıp duruyorsunuz. bütün belgesel boyunca fikriniz bir o tarafa bir diğer tarafa kaysa da neticede kendinizi hiç bir sonuca varamamış halde mal gibi televizyon ekranına bakarken bulursunuz. bu bir belgesel. akıllı olun.

    --- spoiler ---

    aileden bahsedecek olursam bozuk aile yapısının kitabını yazmış bu arkadaşlar. herkesin sırları, tuhaflıkları var ve korkarım ki biz bu saçmalıkların sadece çok küçük bir bölümünü öğreniyoruz. bu açıdan yapım bana çok sevdiğim six feet under tadı verdi. hatta fisher ailesinin ne kadar da normal bireyler olduğunu anladım. çünkü bu ailenin babasının pedofili olması bile en normal özelliği olarak görünmeye başlıyor. zaten bu kargaşa ve buhran haftalarında david adlı kişinin olayları kameraya çekmiş olmasındaki tuhaflığı bile göz ardı ediyoruz. evin babası bir iki kelimeyle iletişim kuruyor ama oğulları ona tapıyor. bırakın suçlamaların doğruluğunu değerlendirmeyi suçlamaları reddederken kendilerinden emin olup olmadıklarını bile anlamak çok güç. zaten on sekiz yıl hapis almadan önceki jesse arkadaşın umarsız tavırları bile sinirlendiriyor insanı. başına ağrılar sokuyor bu masum bünyenin.

    işin güzel yanı belgesel taraflı bir gözle hazırlanmamış. misal micheal moore ailenin böyle bir belgesel hazırlamış olsaydı muhtemelen "bak şerefsiz amerikan halkına, kestiler masumcukların cezalarını" diyecekken bu haliyle "lan.. acaba mı? yoksa" gibi şeyler söylebiliyorsunuz ancak. çünkü iki görüşün de argümanları hesaplı ve dengeli bir şekilde sunulmuş.

    işin acıtan yanı da bbg tipi rezilliğin üstüne çizik atacak derecede vahim bir şekilde bir ailenin parçalanışını izliyorsunuz. şaka gibi. her ne kadar tuhaf olsalar da bu ailenin normal şartlarda bir arada kalabileceği de aklınıza geliyor. ama bir yandan kavga ediyorlar bir yandan umutlarını koruyup doğumgünü partisi yapıyorlar. sonra banu alkan'la kocası aklına geliyor insanın; hangisi daha gerçek tabi onu bilemiyorum.

    --- spoiler ---

    neticede izlenmesi gereken bir belgesel. gerçek ve acı. belgesel.
hesabın var mı? giriş yap