• shirley apthorp'un 21 temmuz 2004 tarihli financial times yazisinin cevirisi:

    74 yasinda hayata veda eden carlos kleiber pek coklarina göre cagimizin en iyi orkestra sefiydi. hatta kimilerine göre gelmis gecmis en büyük orkestra sefiydi. süphesiz en icine kapanik olaniydi.

    kleiber'le calismis kisiler onu bir sir küpü, otizme varacak derecede utangac biri olarak tasvir ederler, ancak bu insanin podyuma ciktiginda devlestigini söylerlerdi. 1930 yilinda berlin'de dogmustu. ünlü orkestra sefi erich kleiber'in ogluydu. babasi carlos'un kendi izinden gitmemesi icin cok caba sarfetmisti, baskalari önünde oglunun yeteneklerini hor görmüs olmasi belki de carlos kleiber'in hicbir zaman yenemeyecegi güvensizliklerin bas sebebiydi. erich kleiber weimar cumhuriyeti'nin en önemli müzik kisilerinden biriydi, yasadigi dönemin müzik hayatina yaptigi etki oglununkine göre daha fazlaydi, ama carlos daha büyük bir orkestra sefiydi.

    aile 1933 yilinda nazi almanyasi'ndan arjantin'e kacmisti. carlos orada yetismis ve ilk müzik egitimini almisti. avrupa sahnesine ilk kez münih'te 1954'te cikmisti. daha sonra potsdam, düsseldorf, zürich, stuttgart ve münih operalarinin basina gecmisti. 43 yasindan itibaren diger orkestralarin bas seflik tekliflerini reddedecekti.

    kleiber new york metropolitan operasi, viyana devlet operasi, la scala milan, bayreuth festivali ve royal opera covent garden gibi yerlerin en cok aranilan misafir seflerinden birisiydi, ancak temsilleri giderek seyreklesiyordu. birlikte calismasi son derece güc, mükemmelliyetci birisiydi; cok sayida prova yapmakta israr eder, kimi temsillere son dakikada gelmekten vazgecerdi. talepkar ve oynak mizacli oldugu rivayet edilen kleiber, yönettigi müzisyenlerin tereddütsüz cok saygi duydugu bir sefti. onun yönettigi konserler, patlamaya hazir bir volkanin gerginligiyle dolar tasardi.

    kleiber'in orkestra soundu kendine has bir saydamliga ve hafiflige sahipti. dinleyicilere aktardigi duygusal yogunluk ölüm-kalim raddesindeydi. cok az sayida kayit yaptiysa da bunlar kisa sürede kült statüsüne ulasmislardi (brahms ve beethoven'in bazi senfonileri; der rosenkavalier, tristan und isolde ve la traviata operalarinin kayitlari gibi). berlin filarmoni orkestrasi'ni sadece bir kez 1989'da yönetmisti. oysa orkestra onu iki defa bas sefligine davet etmisti: ilki herbert von karajan'in vefatinin ardindan, ikincisi 1999'da claudio abbado'nun istifasindan sonra. müzik dünyasinin kleiber'e verdigi deger kosulsuzdu.
  • ilk masalımın kahramanı. teşekkürler carlos.

    buyrun;

    frank:
    ne kullandığını merak ediyorum bu adamın.herif sahnedeyken kendinden geçiyor. müziğin içinden yönetiyor orkestrayı.

    jonathan:
    tamam abi müzik mükemmel onu anladımda, bu adam bildiğin bozuyor kendini.

    - then end -

    http://www.youtube.com/watch?v=bqtpveuabzm
  • temelde bir opera sefidir, kariyeri bu sekilde baslamistir (karajan, solti ve daha niceleri gibi) devaminda orkestra repertuarina girmis ama her iki alanda da gerek konser gerek kayit repertuari cagdasi olan seflere gore cok dar kalmistir zira yonetecegi yapitlar acisindan cok secicidir. zamanla repertuari (gene karajan, wand gibilerinde de gozlemlenecegi uzere) daha da daralmistir. son konserlerinde hemen hep ayni yapitlari yonettigi gorulur (coriolan uverturu, mozart 33 ve brahms 4. senfoniler)

    lakin kayitlarinin seckinligi konusunda coklari hemfikirdir. gercekten dinamizmi, orkestra renklerine olan hassasiyeti carpicidir. bu acidan daha agdali ve karanlik yorumculardan ayrilir. prova goruntulerinden gorulebilecegi uzere detayci ve zor tatmin olan birisidir. onunla calisanlar ona hayranlik beslerler ama bir diktator oldugunun da altini cizerler.

    hakkinda hazirlanmis iki belgesel buraya sigdirilabileceklerden daha cok fikir verecektir. traces to nowhere ve i am lost to the world. sonuncu belgesel adini bir gustav mahler sarkisindan alir *

    edit: kurbaga linklerden haberdar edip ustune bir de çalisanlarini paylasan abbas'a nice tesekkurler.
  • bir nevi, orkestra şeflerinin carles puyol'u.
  • beethoven senfoni no. 4, beethoven senfoni no. 5 ve beethoven senfoni no. 7 kayıtları dinlendiğinde, başkalarına ait tüm kayıtları yavan hale getiren büyük şef. bu kayıtlara ait youtube videoları oturup film gibi izlenebilir.
  • dinlediğim en iyi wagner yorumcusu.

    kendisine yapılan "diktatör" yakıştırması son derece yerinde. ama bir o kadar da gerekli.

    opera sanatçılarının affedersiniz bokunu çıkardığı vibrato olayı bu adamın yorumlarında, diktatörlüğü sayesinde, minimize edilmiş ve gerçekten operanın tüm sahnelerinde notayı tam olarak algılayabiliyorsunuz.

    mozart'ın vibratodan nefret ettiği söylenir ama aslında onun asıl nefret ettiği, doğal olmayan ve abartılı vibratodur.

    vokal teknikleri doğru uygulandığında ses kendiliğinde doğal ve güzel bir şekilde titrer zaten.

    ancak piyasadaki opera sanatçılarının büyük çoğunluğu bu işi abartıyor. yani sesin titreştiği aralık bir tam ses* kadar oluyorsa o işin boku çıkmış demektir. çoğu sanatçı vibrato yaptığını sanıyor ancak yaptıkları şey aslında trill.

    eğer bu konuda ekstra hassassanız wagner operalarını bu adamdan dinleyiniz efendim.
hesabın var mı? giriş yap