• fecr-i ati edebiyat topluluğunun kurucularından ve edebiyatımızın gözardı edilmiş yazarlarından biridir. doktorluk eğitimi yapan, balkan ve i. dünya savaşlarına katılan, kurtuluş savaşı sırasında tbmm hükümetinin emrinde altalya frengi mücadele teşkilatı'nda çalışan yazar daha sonra da çeşitli sağlık müdürlükleri görevinde bulundu. cemil süleyman, son kitabı siyah gözler ile büyük bir ün kazandıysa da (1911) daha sonra edebiyatla ilgisini keserek ölümüne dek (1940) başka kitap yayımlamamıştır.
    (oglak.com'dan)
  • yazar. 1886 yılında doğdu. yükseköğrenimini tıbbiye'de tamamladı. erkek öğretmen okulu'nda bir süre öğretmenlik yaptı (1909). karantina idaresi'nde görev aldı (1912). balkan savaşı ve birinci dünya savaşı'na katıldı. cumhuriyet döneminde çanakkale ve samsun'da "sağlık müdürü" olarak çalıştı. 1935'ten sonra da, ölünceye değin, devlet deniz yolları'nda hekimlik görevini sürdürdü. 1940'ta öldü.
    cumhuriyet sonrası "alyanakoğlu" soyadını almıştır.

    yapıtları:

    timsal-i aşk (1910)
    ukde (1912)
    siyah gözler (1910)
    inhizam (1911)
    kadın ruhu (1914)
  • fecri ati’nin daha çok hikaye ve roman türlerinde tanınmıştır. asıl mesleği hekimliktir.

    hikayelerini timsal-i aşk, ukde adlı kitaplarında topladı.

    romanları: intizam, siyah gözler, kadın ruhu adlı kitaplarıdır.
  • fecr-i âti'nin halit ziya'sı. yazdığı "timsal-i aşk", fecr-i âti kütüphanesi adı altında oluşturulan yayın serisinin ilk kitabıdır.
  • dul bir kadının psikolojisini başarıyla aksettirmesiyle, yayımlandığı tarihlerde çok meşhur olmuş romanı '' siyah gözler '' en güzel eseri olarak kabul edilir. 1. dünya savaşında görevli bulunur ve döndükten sonra üslubu değişir ve bunu kendisi şöyle ifade eder,

    '' büyük harpte, bir lisan inkilâbı oldu. dikkat ediyorum, hiç kimse farkında değil. fa-kat bu inkılâbı askerler yaptı; edipler, muharrirler değil. bütün dünya, birbiri arkasına sıra sıra dizilmiş terkiplerle, başı ve sonu belli olmayan uzun cümleler yapmaya uğraşırken, işitilmemiş arapça ve acemce kelimeler bulmak için lûgat kitaplarını karıştırırken, ordu, kısa ve keskin cümlelerle en çetin mevzuları vuzuhla ifade ediyor. bir kolordu kumandanına emir yazarken neferin anlayacağı lisanı kullanıyordu. çok az zaman içinde bir ordu edebiyatı vücuda geldi; gençlik, özdilini o ocakta öğrendi; yurt sevgisini, milliyet duygusunu, o kaynaktan aldı; geride kalanlara aşıladı. benim, bizzat kendimin, tanin'den, servet-i fünun'dan sonraki lisanımın, üslûbu-mun doğduğu yer itiraf ederim ki o ocaktır. ''
hesabın var mı? giriş yap