• erving goffman'in ortaya attigi bir kavram olup kamu alanlarinda karsilasan ve birbirlerini tanimayan insanlarin çogu zaman içine girdigi tavri özetler: kasitli olarak, rahatsizlik olusturmamak adina birbirlerine dikkat etmiyormus gibi davranir insanlar. misal, asansörlerde çok belirgin gözlenir bu olgu.
    kapitalist toplumlara ait bir özelliktir denir, civil indifference diye de adlandirilir.
  • türkçe basılan iletişim kitaplarında orijinal ismi ile anıldığı gibi, "medeni ilgisizlik", "uygar kayıtsızlık" gibi çevirilerle de karşılaşılır. kavramın karşıladığı en önemli toplumsal özellik, insanların birbirlerine bakmamak, birbirlerini göz ardı etmek için ciddi bir psikolojik efor harcamak zorunda kalmalarıdır. her ne kadar kavram, genellikle tanımadığımız insanlarla çevrelendiğimizde yaşanılan duyguyu açıklasa da tanıdığımız, fakat hoşlanmadığımız insanlar için de yaşanılan yabancılaşma duygusunu karşılaması gerektiği kanaatindeyim.

    gıcık olduğunuz komşunun karşıdan geldiğini ve onu görmezden gelmeye çabaladığınızı düşünün. kişi, böyle bir durumda, sevmediği bir insanla konuşmak durumunda kalmak, onunla göz teması kurmak, selam vermek gibi anlardan kaçmak istemektedir. çünkü o kişiyi sevmemektedir ve onunla muhatap olmak, kendisinde olumsuz psikolojik etkiler oluşturmaktadır. fakat, bu kaçışı başarabilse dahi, bu sefer de "acaba kaçabilecek miyim" şüphesinin sancısı vardır ki çoğu zaman sevilmeyen kişi ile karşılaşmaktan daha ciddi bir psikolojik yük bindirmektedir.

    asansör gibi, insanların birbirine yakın olmak zorunda kaldığı alanlarda ise durum biraz daha farklıdır. kişi, böyle bir ortamda, belki sevmediği insanlarla yakın durmak zorunda kalmamıştır, ama bu sefer de kişisel alanına yabancılar tarafından tecavüz edilmektedir. gerginliğin ve kaçışın belirtisi olarak, asansör düğmelerine, göstergesine bakma sık görülür. böylelikle kişi, odağını değiştirerek, kendine kaçış alanları yaratmaya çalışmaktadır.

    kavram, bireyin yaşadığı sıkıntıyı iki boyuttan ele alır. birinci boyutta, birey, kaçışı başararak, maruz kaldığı fiziksel yakınlaşmaya karşılık, kendine zihinsel boş alanlar yaratmaya çalışmaktadır. ikinci boyutta ise, birey, bakışlarını kaçırıp, odağını yabancılardan başka yerlere kaydırarak, kendisinin zararlı biri olmadığı mesajını çevreye yaymak istemektedir. her iki durumda da yaşanan, gerginlikten başka birşey değildir. halbuki, insanların birbirine sonsuz güvendiği ve başkalarına da bu derece güven verdiği bir dünyada yaşıyor olsaydık böyle bir kavram olmayacaktı. ama bu kavram ve onun karşıladıkları, maalesef, insanoğlunun yaşamında çook uzun süre daha var olmaya devam edecek.
  • işyerindeki bey ve hanım hitaplı konuşmalar da sınırları çizip, belli bir alandan sonra insanları kendi özeline temas ettirmemek adına konulmuş bir kural olarak bu tanımın içinde kendine yer bulur, kendi yorumumca.
  • yeni dönemdeki zoom toplantıları buna örnek olarak verilebilir. özellikle toplantıda tanımadığınız biri varsa ve toplantı başında sadece ikiniz varsanız ilginç bir sessizlik ve rahatsızlık hissi ile beklenir.
hesabın var mı? giriş yap