• sağlıkta dönüşüm sonucunda sağlık sistemi öngördüğüm noktaya geldi. artık hasta doktoruna düşman olmuş durumda. (bkz: #28356585)

    en ufak bir sorunda doktor ile hiç konuşmadan avukata gidiyor artık hastalar.

    tamamen amerika sistemi... malpraktis ile komplikasyon ayrımı sıfır.

    önce orada ne olmuş bir inceleyelim:

    önce hekimlere yüksek tazminatlar ödetilmiş, sonra hekim bu tazminatları ödeyeceksem ameliyatlar için yüksek meblağlar kazanacağım özel hastanelere giderim demiş. özel sağlık sigortalarının primleri uçmuş. ilaç firmaları da bu düzeni çok güzel beslemiş.

    şu an amerika'da özel sağlık sigortanız yoksa en basit bir kalp ameliyatı olmanız 18.500$'dan başlıyor. http://health.costhelper.com/heart-surgery.html

    burada herkesin burun kıvırdığı augmentin'in amerikada kutu başı ücreti 750 lira arkadaşlar. inanmayan baksın

    insanlar özel sağlık sigortam ödenmez korkusuyla işten atılmamak için köpek gibi çalışıyor.

    peki bunu nasıl önleriz? bilgilenerek.

    komplikasyon nedir?

    bütün önlemler alınsa dahi her müdahalede ortaya çıkabilecek tıbbın içinde olan bir durumdur. bir oranı vardır.

    kimseyi üzmek istemiyorum ama 10000 hastaya anestezi verirseniz bir tanesi maalesef bunu kaldıramaz. bu bilgisizlik değildir. beceriksizlik değildir. hata değildir.

    hatta istediğinize sorun -nedense- en çok da doktor yakınlarının başına gelir böyle şeyler. (cerrahi sonrası enfeksiyon vb.)

    malpraktis nedir?

    tüm önlemlerin alınmadığı durumdur. etik değildir. bilgisizliktir ya da becerisizliktir. bazen her ikisidir.

    bu ikisinin ayrımı yapılmadan dava açılmaz. halk şu an doktor düşmanlığı ile hareket ettiği için bu ayrımı yapmadan mahkemeye gidiyor.

    doktoruna güvenmeyen halk, avukata(!) güveniyor. doktoru ticaretle suçluyor ama avukatın(!) bu konudaki iyi niyetinden şüphe etmiyor. aynı avukatın arkadaşı bu sefer de doktora destek çıkıyor.

    hekimler de aynı amerika'da olduğu gibi komplikasyon riski düşük branşlara yöneliyor. sigorta şirketleri doktorları davalara karşı sigortalıyor. doktorlar prim ödedikleri için giderleri artıyor. daha yüksek gelir için bunu karşılayabilecek özel hastanelere yöneliyorlar.

    gördüğünüz gibi sonunda zararlı çıkan yine halk olacak.

    çünkü bu kaçış serbest piyasa ekonomisi ile dengelenecek. eski idealist hekimler de mesleği bıraktıktan sonra devlette kimse kalp hastası annenizi ameliyat etmeyecek. özele para vermek zorunda kalacaksınız.

    bir doktor olarak 2012 yılından beri uyarıyorum. son ana kadar da uyarmaya devam edeceğim.
  • tıp'ı kazanacak zehir gibi bir zekam olmadığı gibi ki ortalama üstündeyim,geometriyi matematiği 70 üstü yapıp fizik kimya biyoloji komple 25 den düşmeyecek seviyede lys yapamadığım içün pek bir gıcığım doktorluğa,ama şöyle de düşünüyorum ki tıpı kazanacak kadar çalışamayan tembel benim gibi biri okurken de sıkıntı çekerdi,mesleği icra ederken de...o yüzden ortaokulda beyin cerrahı olmak isteyen,doktorlar dizisindeki levent beyden özenmiş kızcağıza diyorum ki keşke daha az sokağa çıksaydın daha az dizi izleseydin de ders ders ders başka bir şey düşünmeseydin işte o zaman liseden mezun olduğun yaz hangi mühendisliğe yeteneğim var,hangisinin çalışma koşulu iyi,nee kimya mühendisleri asgari ücret mi alıyormuş demek zorunda kalmaz rahat olurdun. şaka maka doktorlara büyük saygım var,kazanması ayrı dert okuması ayrı dert sen milletin canının derdine düşerken onlardan biri senin canına nasıl kast eder,anlaşılmaz şey.işleri çok zor,çok.allah onları başımızdan eksik etmesin.
  • cerrahları sadece ameliyat yapan robotlar olarak görmek komik.

    cerrahi nedir, cerrahi eğitim nasıldır, nasıl bir temel eğitimin üzerine cerrahi eğitim veriliyor bunları öğrenmek gerekli.

    bugünün başlıklarının popüler branşı kalp ve damar cerrahisini ele alacak olursak 11 yıllık bir eğitimin ardından bu alanın uzmanı kabul edildiğinizi, türkiye'de bu süreçte iki defa kurayla çalışmak üzere "zorla" bir yerlere gönderildiğinizi unutmamanız gerekir (gitmezseniz unvanınızı bir tarafınıza sokabilirsiniz çünkü çalışamazsınız).

    çözümü 17 yaşında liseden yeni mezun çocuklara cerrahi eğitim vermek değildir.

    kaldı ki cerrah şu an var her zaman da olacak; ancak hekimlere sunulan şartlarda devlet hastanelerinde temel ameliyatlar dışında zor operasyonları da yapabilen kaliteli cerrahlar bulabilecek miyiz yoksa bu cerrahların tamamı kendisine daha iyi şartlar sunan ama hastadan da daha iyi ödemeler talep eden özel hastanelerde mi olacak, tartışılması gereken bu.
  • bu sadece bir meslek, sanıldığının aksine de kutsal mutsal değil.ama meslek etiği gerektirir, sizin mahreminizi bilir, sizin hayatınızı kurtarabilir yeri geldiğinde bu nedenle özel bir meslektir. özveri gerektirir gerek eğitim ve gereksede iş yaşamında, aynı zamanda riskli bir meslektir. bu mesleği icra eden hekimler eğer ortalamanın üzerindelerse her zaman her yerde iyi ücret alırlar. zaten iyi ücret alınmasa bu işi kim yapar bir sorun kendinize.
  • aile sağlığı merkezine sağlık raporu almak üzere gittim. sıra tam bana geldi, sistem durdu kurulum gerekiyor giriş yapılamadı. doktor bey durumu şahsıma izah etti, bekliyorum kapıda.toplamda 3 saat bekledim. şikayet etmedim hatta memnun oldum. neden mi? buyrun:
    - hastalarına değer veren bir hekim. (hipokrat yemini için değil gerçekten hissettiriyor.)
    - yumuşak tonla açıklama yaptı, süre uzadıkça mahcubiyeti artıyordu.. (işini ciddiye alıyor.)
    - hava sıcak beklemeyeyim diye evime gönderdi, aramak üzere numaramı aldı. (halden anlıyor.)
    - sistem düzelince, gerçekten de aradı tekrar gittim. (ihmal etmedi unutmadı.)
    - gerekli tetkiklerimi tek tek kontrol etti çok beklediğim içinde süreci hızlandırdı. (hastasının gönlünü etmeden göndermedi.)

    3 saat içinde sabırla bekledim ve izledim benle beraber bebekler yaşlı teyzeler, dedeler ve ailelerle ilgilendi. hepsiyle ayrı muhabbeti vardı.

    işte budur dediğim nokta, doktor bey baktı sistem kurulumu gerçekleşmedi aldı eline bilgisayarı koridorda diğer odalarda dolanıyor görünce gülümsedim, çabası görülmeye değerdi.

    hava inanılmaz sıcak ve kalabalık, kavga etmek yerine onları da anlayabiliriz empati kurabiliriz hatta yardımcı bile olabiliriz. çünkü hala samimiyetle çalışan hekimlerimiz var. çünkü hala iyi insanlar var. (gerçek yaşanmış bir hikayedir, alıntıdır.)
  • hiç bir baltaya sap olamamis, bir okul bitirse bile beklediği sosyal statüyü ve geliri yakalayamamış, hayatı sanal kendi yalan, comar dediği insanlar kadar bile hayatın içinde olmayan biyolojik artiklarin, kendi sefilliklerini ve cehaletlerini yüceltmek adına doktorları hedef alarak uyguladıkları, sistematik asagılama, sosyal medya aracilikli linç, hakaret ve karalama kampanyalarının tümü.
  • olmayan düşmanlıktır. abartmayın lan kendinizi bu kadar. birlikte deli gibi eğlendiğimiz doktor arkadaşlar olduğu gibi, karşılaşsak görünmeden geçmeye dikkat ettiğimiz sığırlar da var. öss puanı adam etmiyor yani. aileden de biraz özen ve genetik miras lazım.
  • ekşi sözlükte tavan yapmış durumdur. aşağılık kompleksi, kıskançlık ve cahillik başlıca nedenlerindendir. tanıda altın standart, 'senin maaşını ben ödüyorum' cümlesidir. tedavisi, eğitim, empati ve nankör olmamaktır.
  • kişisel başarısızlığın dışa vurumudur. toplumda belli bir konum elde etmiş kişilere karşı duyulan nefret, düşmanlık olarak da tanımlanabilir.

    mesleklerin bazıları insan hayatıyla doğrudan ilgilidir, bu da mesleğin normal kabul ettiği durumları, eğitim düzeyi düşük insanlar tarafından duygusal algılayıp durumu kişiselleştirmelerine sebep olabilir. örnek vermek gerekirse herhangi bir malpraktis durumunun olmadığı ve hekimin elinden bir şey gelmediği zamanlarda hasta yakını hastanın ölümünü bizzat doktorun hatasına bağlayabilir. bir başka örnekte hakim ve savcıların ölüm tehditleriyle yıldırılmaya çalışılması tamamen kişisel kin ve öç alma duygusundan ibarettir. bu tutum doğru mudur, tabii yanlıştır ancak bunun anti-tezi olarak doktoru eleştiren birini zor zamanında doktorsuz kalması için dua ederek tezini çürütmeye çalışmak daha yanlış olsa gerek.

    her meslek ihtiyaçtan doğmuştur ve önemlidir ancak meslek mensupları mükemmel kişiler değildirler, hataları eleştirilebilir. polisin bir hareketini eleştiren kişiye “zor zamanında polisi arama o zaman” diyerek karşılık vermek veya buna yakın olarak hekimi eleştiren kişiye karşılık olarak “ doktorsuz kal da aklın başına gelsin” demek acizliğin başka bir boyutu olsa gerek. eleştiri kültürü önemlidir hem meslek mensuplarının eksiklerini düzeltmesi için bir fırsattır hem de insanlığa daha iyi hizmet etmenin ilk basamağıdır. keşke daha fazla eleştirsek, eleştiri alsak ve bunu hakaret etmeden becerebilsek, kim bilir dünya nasıl bir yer olurdu...
  • doktor deyince hayatı kitaplarla sevişerek geçmiş biri canlanıyor ibsanların gözünde. haliyle dövmesi kolay diye düşünüyorlar. çabuk düşman olup, çabuk şiddet uygulaya biliyorlar doktorlara, ama tavsiyem yapmayın arkadaşlar. türkiyede 10000 kişiye 1,7 doktor düşüyor. ve zamanla da azalıyor. hoşunuza mı gidiyor aylar sonrasına randevu almak?
hesabın var mı? giriş yap