*

  • komutan ki$i davrani$i. (bkz: emir)
  • patron tayfasının nakış gibi işleyip, önümüze sunduğu iş yeri hiyerarşi sisteminde aynı level e sahip adamların rahatlıkla yapabildiği, şahsımın yapılması en gerekli anlarda bile bütün kanın surata yürümesi sonucu kızarıp, bozardığı, gerekliliği konusunda ansiklopedilerce tanım veya duygu yazılabilecek, yap şunu cümlesi.
  • ciddi sonuçları olduğunda verenin aklından bir parçayı zincirlerle verdiği kişiye bağlayan eylem...
  • yanılma, erkek dediğin emir verir görünse de aslında sadece emir alır. boş zamanında erkek çocukluğu oynar. ben saf erkeklerden değil, erkekliğinden hoşnut ara cinsiyetim, hatta o biçimim.

    "komut vermekle komutlara itaat etmek aynı şeydir. (...) ben, bütün hayatım boyunca gülmeden ve başkalarını güldürmeden emir vermedim; bunun nedeni, bende iktidar kanserinin olmaması ve bana itaat denilen şeyin öğretilmemiş olmasıdır." jean-paul sartre - les mots

    "konuşmayan oyun arkadaşlarım, yani fransa kralları emrim altındaydılar ve bana emirlerini vermek için bir işaretimi bekliyorlardı yalnızca." jean-paul sartre - les mots

    "gelgelelim insan hayvanın duymaktan korktuğu bu emri verir vermez bir pişmanlık hisseder, çünkü sessiz sedasız, adeta sürünerek kafesinin yolunu tutan hayvan, emre karşı gelmek için aslında can atmaktadır, ki böyle bir durumda eğiticilik açısından bakıldığında geri adım atmak asla doğru olmayacaktır." konrad lorenz - hz. süleyman'ın yüzüğü

    (ilk giri tarihi: 16.11.2018)

    (bkz: emir/@ibisile)
    (bkz: buyurmak), ferman, fermayiş
  • mıymıntı adamların yapamayacağı şey. kıyamaz bunlar karşılarındakine ama çok kazıklanırlar.
  • karşı taraf uyguladığı takdirde yapmaya meyilli olduğum şeyi bile yapmamama sebep olacak kışkırtıcı eylem.
  • emretmeden yönetiyorsanız lidersiniz demektir
hesabın var mı? giriş yap