• evlenirken çiftler tarafından edilen yemindir... ülkemizde kullanılmamaktadır ve kullanılan ülkelerdede bir boka yaramadığı, boşanma oranlarına ve ilişkilerin kalitesine bakıldığında, gayet net bir şekilde görülmektedir...

    "evlilikte önemli olan kalpten geçen düşüncülerdir, diğer insanlara göstermelik söylenen, büyük ihtimallede tutulmamak üzere verilmiş boş sözler değildir... sevgi ve birliktelik yürekte olur, yürekten seveninde yemine ihtiyacı yoktur çünkü sevdiği zaten sevenin sevgisini kendi yüreğindede hissetmektedir..." şeklinde düşünen kişilerce oldukça saçma bulunan gereksiz bir eylemdir...
  • yalan yemin.. en azindan tutacagina emin olmadigin sozu nasil verirsin sorusunu getirir akla.. ulkemizde kullanilmasa da biz de evet demeden once, hastalikta saglikta, vs.. gibi kelimelerin ardindan dinledigimiz herseyi onayladigimiz icin evet demiyor muyuz? bu da bir sozdur herkes onunde verilen. sacmadir ama oyle olmasini umit ederiz..sonsuza kadar surmesini dileyip o an icin inanarak soz veririz. bu kotu degil, tatli birsey aslinda..
    ama bir sekilde evlilik yemini ediyorsak, verilen soz soyle birsey olmali: hayatimin sonuna kadar seninle olacagimin garantisi olamaz, birbirimizi mutlu ettigimiz surece birarada olmaliyiz.. ve bunun icin soz veremem..
    ama suna soz verebilirim: seninle mutlu olmayi, seni mutlu etmeyi, bu dunyadan gocene dek hayatimi seninle paylasmayi samimiyetle diliyorum ve bunu saglamak icin elimden ne gelirse yapacagim..
  • öncesinde prenup imzalandıysa bence hiçbir anlamı olmayan yemindir. ucu açık müzakere masasına oturmaya benzer.
  • herhangi bir onay mekanizması (aile, davetliler, nikah memuru, imam, papaz vs) olmaksızın verilen sözdür bu. söze bile gerek kalmadan verilir.. yürektir. aşktır. bağlılıktır. sevgidir. bunlar neyse, evlilik yemini de odur. ilktir. sondur.
    çok'sa, yoktur.
    yoksa, anlamsızdır; kelimeler silsilesidir, yeniden yazılır, çizilir, bozulur, kurulur. günlük olağan sözlere dönüşür..
  • ülkemizdeki versiyonu;
    -valla billa evlenicez arzu, noolur bi kere bak!
    şeklinde vuku bulur.
  • bunun şu şekilde olanı da vardır, hatta cok da başarılı ve duyguludur.
    ben x,*
    ben y,*
    iyi gunde, kötü günde
    hastalıkta, sağlikta
    her zaman, her yerde
    birbirimizi sevecegimize ve
    birbirimizi koruyacagimiza
    söz veriyoruz....
  • bu yemini etmek ve daha sonra da gereklerini yerine getirmek her babayiğidin harcı değildir.
    yürek ister, emek ister, sabır, sevgi, hoşgörü ister...

    özellikle de

    "hastalıkta ve sağlıkta" kısmı çok az kişinin başarabileceği şeylerdir.

    karısı hasta olur, adam gider başka karılara...
    ve bunu kendisine hak sayar, "e napalım, mal aldım ben çürük çıktı" diye düşünür vs...
  • yalanın dik alası deyimi çok güzel ifade eder bu yemini.
  • sahane bir ornegi icin http://www.youtube.com/watch?v=rddxnljphe0 adresine bakabilirsiniz.
  • insanların başkaları adına konuşmaya ne kadar meraklı olduğunun en açık kanıtlarından biri. misal ben 5 yıl sonraki ben olmayacağım, 10 yıl ya da 20 yıl sonraki ben olamayacağım gibi. nereden bilirim 25 yıl sonraki ben, şu anki benin duygularına ve düşüncelerine sahip olur mu olmaz mı? neden konuşayım ki onun adına? kendi konuşsun zamanı gelince. hem bak ali poyrazoğlu da benle hemfikir *
hesabın var mı? giriş yap