• cogunlukla bebeklerde gorulen bir durumdur.bebek alir bilgiyi, alir girdiyi sonra kendi mesrebince fikir sahibi olur.bir yerden sonra bilgi alisinin platformlari degisir, bu sure zarfinda alinan bilgiden edinilen fikir dogrultusunda bu platformlari genisletmemek seklinde sekillenirse, minumum bilgi ile maksimum fikir yurutme'ye ulasilir ki bu fenomene cahil cesaretideriz.omur boyu bebe formatinda agzindan salya akitan bireylere dunyada siklikla rastlanildigindan olsa gerek savaslar vesaireler olmaktadir.
    savaslar olmasin diye de bitiririm ben bu entry i.
  • her ne kadar (bkz: harf oyunlu cin entryler) gibi gozukse de, aslinda en az (bkz: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak) kadar buyuk bir sorundur. maalesef turkiyedeki egitim sistemi bu sorunun kaynagidir. insanlara gerekli gereksiz bilgi yuklemenin egitim olduguna kanaat kilan insanlar ise bu sorunun sebebidir. hal boyle olunca, insanlar "bu nedir?" seklindeki sorulari cevaplayabilmekte*, ama "bu soyle olsa nasil olurdu" seklindeki sorulari cevaplayamamaktadir. belki de artik yeni donanim ekleme sihirbazindan yardim istemenin zamani gelmistir.
  • önce araştırıp, bilgi edinip sonradan bir fikir sahibi olmak, bir kanıya varabilmek, bilmeden göt göt konuşmamak!!
  • yanlislikla veya her nedense yonetici konumuna getirilmis proflarin ortak muzdarip olduklari illet. is uretilmesinin onunu kesen durum.
  • sahip olunan bilgi doğru,çok yönlü ve üstüne düşünülüp fikir edinilebilirse tadından yenmez durum.
  • yeryuzunun en suzme mallarinin varolma sebebidir.
  • biz önce bilginin sahibi oluruz,kulaktan duyma kelimelerle.cümle kurar kalp kırarız duyduklarımızla.
    fikir edinmek, o da nedir ki kahvede kuaförde lak lak yapıyoruz ya yetmez mi
  • (bkz: nası yani)
  • üretilen fikir bilgi gerektirmez. dolayısıyla da, komplo teorileri, septik düşünceler, bilgide var olan bir açığın üzerine gidilmesi bilimsel ilerleyişi de ortaya çıkarttığından dolayı, bazı zamanlarda hatalı olabilecek bir önermedir.

    bilgi, var olan bir şey hakkındadır ve objektiftir. fikir ise, ya var olmayan bir şeyin bilgisidir*, ya da o "şey" var olsa, objektif bilgi mevcut olsa bile, her bireyin o somut bilgiye dair "yorum" yapma hakkı var olduğundan dolayı, var olan somut bilgiler -gerekirse dezenforme de edilerek- her zaman tartışmaya açılabilir.

    örneğin, sivil internet ağının bugün türkiye'de (ya da başka bir yerde) kurulması için teknoloji henüz yeterli görünmemektedir, ki yasal izinler ..vb. derken buna engel olacak kurum da çoktur. bunların hepsi bilinmesine karşın, bu tür bir sisteme sahip olmak istemek ya da "olabilir mi acaba?" diye düşünmek kimse tarafından yasaklanabilecek birşey değildir. haliyle her birey bunun olabilmesi için kafa patlatabilir. nitekim long-range wi-fi diye bir olay var. çeşitli deneyler yapılıyor ve erişim mesafesi 304km'ye kadar çıkmış durumda. bu da demek oluyor ki, internet, kablosuz bir şekilde 300km. mesafeye kadar yayınlanabilir (teorik olarak). haliyle, bahsettiğimiz sivil internet ağı yakın bir gelecekte belki de hiç de hayal ürünü birşey olmayacak ve yine demektir ki, bugün üretilen bu fikre kalkıp; "izin alamazsın, kablo döşeyemezsin. öyle birşey yapsan, yarın çeşitli örgütler, çeşitli devletler, çeşitli adamlar kapında sıraya girer. onların gizli bilgilerini para karşılığı iletirsin. ek olarak, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak gerekir." şeklinde uyarmaya çalışmak kendi vizyonsuzluğunu öne sürmek dışında bir amaca hizmet etmeyecektir.

    örneği kenara bırakırsak eğer, bilgi sahibi olmak yalnızca kitap kurdu olmaktan geçmez. bilgi sahibi olmak, fikirlerin isabet oranını arttırdığı gibi, bazı fikirlere de ket vuracaktır. zira, bugün edindiğiniz bilgi, önceki dönemde ortaya çıktığında bir fikirden (teori, hipotez) ibarettir ve o dönemde var olan bilginin yorumlanmasıyla ortaya çıkmıştır. bilgi dediğimiz olgu, fikiden bağımsız değildir. en absürt şekliyle bir fikir olarak ortaya atılan şey bile, belki de 1 yıl içerisinde gerçeğe dönüşebilecek niteliktedir, karşıdaki kişiye ne kadar komik gelirse gelsin. ancak edindiğiniz bilgiye dayanarak "olmaz bu" şeklinde kestirip atmak, ilerlemeye kendinizin karşı çıkması demektir.

    90'lı yıllarda uzay yolu filminde yalnızca senaristin bir fikri olarak ortaya çıkmış olan "görüntülü cep telefonu", "otomatik açılan kapı" gibi pek çok teknoloji bugünkü gündelik hayatımızın parçasıdır ve kendilerine dair somut bilgiler de mevcuttur. ya da örneğin, telefonun icadı karşısında abd başkanı rutherford b. hayes, 1877 yılında "telefon çok büyük bir icat ama bunu kim kullanır ki?" demiştir. graham bell, o telefonu icad ederken bir fikirden yola çıkmıştır ve bilgi sahibi değildir. zaten olamazdı da, ki bir fikirden bilgi üretmiştir. o fikri sayesinde de, bugün o telefon ile dünya'nın döndüğüne şahit oluyoruz.

    bu noktada son olarak, fikirler bilgiyi doğuran şüpheci* öngörülerdir. bu fikirlerin hayata geçip geçmemesi, öngörüldüğü şekilde çalışıp çalışmaması önemli değildir. benjamin franklin'in bir dönemde var olan bir fikir çerçevesinde yaptığı uçurtma deneyi, bugün dünya'nın gece de yaşanır hale gelmesini sağlamıştır, keza az önce bahsettiğim telefon olayı da bu şekilde... netice olarak, fikirler komik bile olsa, absürt bile olsa değerlidirler ve bir düşünceyi ortaya koyarlar.

    gerçekliği her şekilde ve de her ortamda denenmiş ve kanıtlanmış; hiç bir ortamda ve şartta da değişmeyen bir bilgi hakkında fikir üretmek anlamsız olabilir. çünkü, değişmeyeceği artık ortadadır (örneğin, bugün dünya hem kendi çevresinde, hem de güneşin etrafında dönüyor argümanına karşı dünya aslında dönmüyor demek gibi). ancak, gerçekliği hakkında yalnızca fikirler öne sürülmüş, pratik bile olmayan olgular karşısında yürütülen fikirlerin her zaman için doğru çıkabilme ihtimali vardır. bundan dolayı da üretilmiş fikiler "fikir sahibi olmadan bilgi sahibi olmak" denilerek geçiştirilemeyecek kadar değerlidir.
  • biliyor gibi gözükmek adına ezber yapan insan durumudur.
hesabın var mı? giriş yap