• zamaninda aksam gazetesinde adalet cimcoz'un yazdigi "cemiyet dedikodulari" kosesi
  • fitne ve fesat çıkarmayı seven kimse.
  • fitne çıkaran kişi.

    (bkz: fitne)
  • kısa boyluysa, mahşer midillisi de denir buna.
  • (bkz: fücur)
  • fitne fücur fikirye

    camın önüne oturmuş, elinde şişle boynundan geçirdiği ipi ritmik hareketlerle çekip örgü örerken, sokağın aşşağısındaki evden çıkan komşularını dikizleyen *, gözlerini kısmıs başını sallayarak

    - heeeeee , der.

    mahallenin kadınları, kuran okuma günü yaparlar. bir gün birin de , haftaya ötekin de. evden çıktıklarında gülen yüzler , hoş sohbetler falan , camdan seyreden * kendisi gitmediği için kıskanmaya başlar.

    - * gel hele gel , sen öğrendin mi şimdi kuranı? diye sorar 10 yaşındaki torununa,

    + babanne cüz bu!.. ögrendiğim kadarını öğrendim işte.

    - tamam bana da öğret bakalım...
    okuma yazması olmayan * arapça harfleri saymayı öğrenince.

    - oldum dimi ben şimdi kuran okuyorum artık dimi?

    + valla babanne ben bu kadar biliyorum.

    - tamam o da bana yeter, der ve o hafta okuma kimin evindeyse cüzünü alıp gider.

    ev kalabalık, kuran okunmakta, sessizce birinin yanına oturan *

    - pıst pıst saaağa diyom

    + efendim teyze

    - senin ki var ya senin ki...

    + nolmuş benim ki ne?

    - kız bütün mahalle biliyor sen uyuyorsun.
    köşede ki evde oturan * karısıylan ekdikleri mercimekler filiz verdi diyom ohooooo uyu sen uyu...
    kadın daha olayı algılayamadan yer değiştirip başkasının yanına oturur.

    - pişt komşu benden duymuş olma da senin * var ya, şu arkadaki çiçekli yemeniliylen, bak and iç kimseye demicen heee valla neler yapıyolarmış neler ağzım açık kaldı.

    + ne diyon sen * teyze hangi çiçekli yemeni?

    - yok ben demedim bak, duydum sadece. neyse ben şuradakilere selam vereyim, diyerek sıradan herkesin kulağına bir şeyler fısıldar.
    okumanın bitmesine yakın,

    - durun hele sıra ben de, diyerek hünerlerini göstermeye başlar. eliiif , beeee , teeee , seeee , cuuuum
    herkes şaşkın şaşkın bakakalır.

    + napıyorsun * teyze?

    - ben bu kadar öğrendim. yaşlıyım zaten ne bekliyorsunuz yapiyorum işte. o sıra da arka tarafta ki uğultular git gide yükselmeye başlamıştır. noluyor falan demeye kalmadan * çoktan olay yerinden topuklamıştır.

    mahallenin bütün kadınları evde birbirlerine girerler. ne saç kalır ne baş , parçalanmış yemeniler, tırnaklanmış suratlar, ısırılmış kollar, çığlık kıyamet eve polisler gelir mahalleliyi ayırmak için.

    mahalle de bir daha okuma yapılmaz....

    *********************************************

    camın önün de oturan *
    yine bir gün;

    -heeeeee , der. gözler kısık baş sallanır.
    kafada tilkiler dönmektedir.

    + napıyorsun babanne

    - yörü * yörü.

    + nereye?

    - aşşağıdan koyunun bağını çöz, düş peşime.
    * ne olduğunu anlamaz ama, alır koyunu gelir.
    *, boynunda dolanmış ipiyle örgüsü elinde önde, tellek koyunla beraber arkada, az önce giden komşuların bin bir emek verdiği bostanına telleri atlayarak girerler.
    altına minderini koyup beğendiği yere çöker, cebinden bıcağını çıkarır.

    - * şordan bir karpuz getir bakayım.
    * karpuzu getirir ama bıçağı vurduğu karpuzu beğenmez, ortadan yarıp koyunun önüne atar.

    - ıııh bu olmamış bi dene daha ver

    - bu da olmaz bi dene daha
    diye diye bütün karpuzları yarıp koyunun önüne atar.
    karpuzları bitiren koyun fasülye sırıklarına ağzını çaprazlama takarak hüürlp diye tek hamlede koca sırığı çıplak bırakır. bir, iki, üç, derken onlar da biter. mısırlara, domatese, salatalıklara, çileklere derken, yemyeşil olan bostandan geriye sadece fasülye sırıkları kalır. tabi girdikleri gibi rahatça çıkamazlar bostandan. çünkü kurban bayramı için aldıkları çelimsiz koyun, tosuncuk gibi olmuş girdiği tellerin arasından geçemez durumdadır.

    - * koş evden kesküyü getir.
    üst üste üç sıra tellerle ve tellere dolanmış çuvallarla kapatılan bostanda
    tek teli kestiğinde o sıra yerle bir olur.
    ikinci teli üçüncü teli de keser. bostan artık topluma açık boş bir araziye dönüşmüştür.
    fitne fucür * camın önünde ki yerini alıp komşuları beklemeye başlar.

    komşular eve geldiğinde küçük kıyamet kopar. 8 yaşından 80 yaşına aile de olan 15 kişinin hepsi, ayrı ayrı beddualar ederek ağlaşmaya, çığlıklar atmaya başlarlar. normal de saklanır korkar diye düşünülecek olan duruma

    - hah benim sıram geldi.
    diyen * örgüsü boynunda komşuların yanına gidip

    - ben gördüm a komşular bir çoban koyunları soktu buraya ben yaşlıyım tabi yetişipte durduramadım ki , diye olayın keyfini çıkarmaya başlar.

    tabi yalancının mumu 2 gün yanar.
    *nin yaptıklarını gören bir komşudan olay patlak verir.
    cami cemaatinden hanımı *nin yaptıklarını duyan * bir hışımla eve gelir verip veriştirir.
    * sinirden köpürmüş bağırdıkça * boynunda örgüsü gayet keyifli, sanırsın havuz başında güneşleniyor öyle bir rahat , bir rahat.

    - heeeeee

    + jdjfdmsjsksls

    - eveeeeet

    + bdjdjdkdkdkd

    - çoooğ eyi yapmışım

    + sjfjfjfkksis ya sen ne biçim insansın

    - saaaaane avukatı mısın onların, derken
    oturduğu yerden kalkıp arkasını döner,
    eğilerek minderini kapartmaya başlar.

    + şoooaaaa baaah şoooaaa
    çatalının arasında balta sapı doğrulur...
  • çok fitneler ettin âleme işin gücün fücur
    cehenneme atılsan ateş söner hicabından
hesabın var mı? giriş yap