• "koşun çılgın attırıyolar nöbetçiler heyhaat" anlamında ingilizce bir nida.
  • (bkz: guards)(bkz: koşun pk var)
  • (bkz: sam vimes)
  • discworld oyunlarından birinin konusu kısmen bu kitabın konusudur.
    şöyle ki; şehre bir ejderha gelir, ortalığı yakıp yıkmaya başlar, olaylar gelişir...
  • masonlarla kıyasıya dalga geçen terry pratchett ürünü olan süper komik kitap.
  • ankh morpork karakterlerine zoom eden ilk kitaptır. (city watch üyeleri, lord vetinari, cut me own throat dibbler vs.).
    romanın genelinde film noir ve romans türleri iç içe geçirilip bir güzel ters-yüz edilir. alkolik detektifinden tutun, femme fataleına, knight in shining armorundan damsel in distresse, ejderhasından, kötü kralına, okült tarikatlarına kadar ne aranırsa vardır. ancak bütün bu unsurları ve olay örgüsünü terry pratchett öyle bir yamultur ki kahkalarla geçer bütün kitap.
  • (bkz: ultima online)
  • bu şehir bir, bir, bir, adı her neyse işte, ondandı. şey. kadın. buydu işte. kadın. kükreyen, kadim, yüzyıllarca yaşlı. size umut veriyor, ona şey olmanıza sebep oluyordu. aşık. sonra sizi şeyinizden, şeyinizden tekmeliyordu. şey, ağızınızda olur hani. dil. bademcik. diş. işte bu, bunu yapıyordu. o şey... şey bilirsiniz, hanım köpek. enik. tavuk. kancık. ve sonra ondan nefret etmeye başlıyordunuz ve tam onu yakalayıp şeyinizden, şeyinizden çıkardığınızı düşünürken,her neyse, o, gübürtülü, çürümüş yüreğini size açıyor, sizin dengenizi bozuyordu, denge, şey, genizi. evvet. işte bu. durduğunuz yeri asla bilemiyordunuz. yattığınız yeri. emin olduğunuz tek şey, gitmesine izin veremiyeceğiniz olurdu. çünkü, o sizindir, sahip olduğunuz tek şeydir, onun kanalizasyonunda olsanız bile...

    (bkz: terry pratchett)
  • discworld serisinin sekizinci kitabı ve ilk sekiz içerisinde en etkilendiğim diyebilirim. bu kitabında gizemcilik meselesi ve kitlelerin dayanılmaz çıkarcılığına depresyona sokacak şekilde değinir pratchett efendi. insanları dağınık küçük zihinleri ve aptallaştırıcı ölçüde zeka yoksunu çıkarcılıkları sayesinde onları istediğiniz yere götürebileceğinizi, kontrol edebileceğinizi o muazzam mizahıyla anlatır. pratchett, bu kontrol meselesine aşağı yukarı şöyle değinir; "onlara bir yalan söylüyorsunuz ve ilkine artık ihtiyaç duymadığınızda yeni bir yalan söylüyorsunuz ve onlara bilgelik yolunda ilerlediklerini söylüyorsunuz. sonra size gülmek yerine, bütün olan bitenin yüreğinde gerçeği bulacaklarını umarak sizi daha büyük bir sadakatle takip ediyorlar ve yavaş yavaş kabul edilmez olanı kabul ediyorlar." pratchett'in böylesine hayret verici tespitlerinin yanı sıra kitapta gerçek hayatın ne kadar kinik olabileceğine, halkın bireysel küçük çıkarları için şehirlerini kavuran ejderha kralı bile olumlayabilmelerine tanıklık edersiniz. üstelik insanların kendi özgür iradeleriyle zamanla hayatlarında kök söktüren ejderha kralın kendi seçimleri olduğuna inanmaları da çok uzun sürmez. kitabı okuduktan sonra türünüze dair içinizi, kimbilir bu zavallılığın sebebi belki hayatta kalma içgüdüsüdür der belki rahatlatabilirsiniz. ancak zalim kurnaz, kalpsiz ve korkunç olduğu söylenen ejderhaların bile insanlar gibi birbirlerini yakmadığını, işkence etmediğini ve tüm bunları yaptıktan sonra buna ahlak demediğini düşündüğünüzde kahrolabilirsiniz. öyle ki kitabı bitirdikten sonra yüzbaşı vimes gibi sarhoş olmak istedim.
hesabın var mı? giriş yap