haşmet zeybek

• patenti kendisine ait bir fıkra:
  nasreddin hoca göl kenarında bi ağacın dibinde oturmuş esrar çekmektedir.köylüler merakla yanına gelerek sorarlar:
  -hocam hocam ne yapıyorsun?
  (kafa bi dünya alaylı bir şekilde):-göle maya çalıyorum
  köylüler oradan uzaklaşırken hoca arkalarından bağırır:
  -şimdi siz bunu herkese anlatırsınız deyyuslar!
• anlatı geleneği (bkz: meddah) konusunda kitapları ve literatüre kazandırdığı (bkz: düğün ve davul) isimli bir oyunu olan usta.
  sohbeti öğreti ustaları gibidir. (bkz: aclik sofulugu bozdurur)
• vefat etmiştir.
  
  allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.
• ölüm haberiyle yıkıldığım oyuncu. değerli eserlerini, anılarını bırakıp gidiyorlar. geriye hüzün kalıyor :(
• haşmet zeybek, canım hocam.
  tiyatronun oyun adamı.
  ’çocuklar, her şey bir oyun. işte bu kadar.’ dediğinde önümde açtığın ufukları ömrüm boyunca taşıyacağım. artık senin için oyunlar yazacağım. senden öğrendiklerimle yazacağım. haddimi zorlayacağım.
  ‘benim hesabım kapanmaz, yazdığım oyunlar yüzünden.’ cümlesini kahkahalar eşliğinde kurduğun son dersimizde buruk tebessümle karşılık vermekle yetinmiştim. seni kaybetme düşüncesinin burukluğu… ben amel defteri filan bilmem. benim bildiğim öğretilerinle zihinimde açtığın kanalların kapanmayacağıdır. sen benim ölümsüzüm oldun. olympos’un 13. ölmezi…
  olur olmaz cümlelerime kulak asarken: ’sende mizahi yön var kızım.’ derdin. çok gururlanırdım. ama seni güldüremeyeceksem ne işe yararım? ustasını kaybetmiş çıraklar ne yapar?
  seni bana sorduklarında: ‘’sırra kadem bastı.’’ diyeceğim. ‘gizlerle dolu bilinmeyene gitti. hepimizden önce öğrenecek en değerli olanı.’ diyeceğim. ‘insanlığa bilgiyi armağan edecek yine.’ diyeceğim. ’onun için gitti.’
  doğanın insana oynadığı bu son oyunu izlemek için hepimiz sonunda yanına geleceğiz. ama bu arada seni çok özleyeceğiz. nurlar içinde bekle bizi hocam…