hannelise
-
-
üstad'ın hangi seks adlı yapıtında yazdığı zamanı ve mekanını şöyle belirlediği şiir;
"gide, dengesiz miydi?
josy ve kral lll. henri
kebap kestane sever misiniz? ben çok severim. paris yıllarımın en unutamayacağım anılarından birisi, rastgele bir bulvar köşesindeki rastgele bir kestaneciden aldığım bir külah kestaneyi yiye yiye, o sokak senin bu sokak benim dolaşmamdır. karanlık bir sis olurdu, şehrin çok camlı çok yeşil otobüsleri iki yanımdan su gibi akardı. çokluk dalga geçerdim, arada şiir yazdığımı da hatırlıyorum. söz gelişi, hannelise'yi:
'yagmurda çikip geleceksin hannelise
yagmur gozlerinden cikip gelecek
bir ogle sonu paris'te hannelise
bir kahvede grandaboulevards turkusunu calacaklar' " -
dokuzuncu nesil biçare yazar. kalemi kuvvetli, üslubu başarılı... hoşgelmiş...
-
daha bu sabah, bu sabah...
kabuğunun üstündeki yarayı bile isteye kopartan o çocuk gibi;
hastalıklı ciğerlerine sigarayı basan tiryakiler gibi;
yalnızlıktan ölmek üzereyim diye bağıramadığım için her sabah teptiğim güzergah boyu,
daralan çemberime, küçücük hayatıma küfrü basar gibi;
kendi kendime okuduğum şiir...
deliyim çünkü
kendi kendime konuşma faslını geçtim çoktan, artık tek kişilik dinletilere bağladım durumun vehametini.
"insan kendisine rağmen yaşayamaz
kalbimiz beyaz derken biz siyah diyemeyiz
diyemeyiz hannelise"
deme işte, öyle deme attila ilhan
buralarda artık bembeyaz kalmadı ki.
hiç yok. sanki hiç olmamış gibi yok.
bembeyazdan eser yok. -
şiirin hasıdır.
-
"gözlerine bakıp sanki mavi diyeceğim
sanki çocuk diyeceğim
aydınlanacaklar."
bu üç dizeyi yaşım ilerledikçe daha iyi kavrar oldum. şiirin zamanla kavramsal olarak zihinde oturtulacak bu üç dizesi, çocuksu duyguları yaşamak istediğimde canlanır, öylece kalır.
zamanla idrak ettim ki,
gözlerim yalnız çocuk gibiyken aydınlanır. -
…
insan kendisine rağmen yaşayamaz
kalbimiz beyaz derken biz siyah diyemeyiz
diyemeyiz hannelise
…
attilâ ilhan şiiridir.
dün rüyamda attilâ ilhan'ı gördüm, açtım şiirlerini okudum.
hannelise: attilâ ilhan'ın sıra arkadaşıymış. uzun süre kopamamışlar. yağmur kaçağı kitabının son sözünde şiire böyle not düşmüş. hannelise mütevazı bir hayatın evliliğin hayalini kurarken şair hayata başka pencereden baktığı için hannelise'yi hem şiir hem roman(hilde) olarak ilhamı yapmış. -
“insan kendisine rağmen yaşayamaz
kalbimiz beyaz derken biz siyah diyemeyiz
diyemeyiz hannelise”
durup durup hayatımın çeşitli dönüm noktalarında zihnimde tekrarlanan dizeler. ne güzel yazmış, yıllardan attila ilhan dokuz yüz kırk üç. -
yağmurda çıkıp geleceksin hannelise
yağmur gözlerinden çıkıp gelecek
bir öğle sonu paris'te hannelise
bir kahvede grands boulevards türküsünü çalacaklar
paris ve yapraklar sararmış etrafımda
seine'e kanat vurup bir rüzgar geçiyor
gare d'orleans'da saat şimdi üç diyecek
yağmurdan çıkıp geleceksin hannelise
gözlerine bakıp sanki mavi diyeceğim
sanki çocuk diyeceğim
aydınlanacaklar
balığa çıkmış bir ihtiyar rıhtımda
suya atıp söndürecek
cigarasını
bir öğle sonu paris'te hannelise
bir kahvede grands boulevards türküsünü çalacaklar
insan kendisine rağmen yaşayamaz
kalbimiz beyaz derken biz siyah diyemeyiz
diyemeyiz hannelise
sen mutlaka lichtenstein dükalığından bahsedersin
yapraklarını döker ıhlamur ağaçları katedralin önünde
ben içimde müstesna bir ateş bahçesi donatırım
bembeyaz
bembeyaz hannelise
attila ilhan -
buram buram (bkz: paris) kokan, aşk kokan bir (bkz: attilâ ilhan) şiiri. - özellikle- kendi sesinden okunmuşu çok sevilir...
hannelise
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap