• bu eylem kişiye bağlı bir eylemdir. kimine göre zaten kolay olan hayata ucundan kıyısından bulaşmamak, kimine göre deli gibi içine karışarak gerçekleşebilecek eylem. yalnız bu iki görüş içinde bir şey mutlaka geçerlidir ki; önce alışmak lazımdır.
    birinci kişi zaten bir şey yapmadığına göre alışarak hayatını kolaylaştıran ikinci kişiyi ele alalım. 14 yaşına kadar soru sorma surecinde oldugundan bu yaşlarını alışmaya hazırlık olarak değerlendirip bu yaşları muaf tutuyorum bu gozlemden. 14 yaş sonrasi ise 17-18 e kadar hayatın hiç bir zaman düzelmeyecegi en zor yıllardır ki insan ilk kez o zaman alışmaya başlar. ergenlik dönemindedir tüm hayatı herkesten iyi çözmüştür ve laf olsun diye, vakit geçsin diye yaşıyordur. arkadaşlarıyla dışarı çıkmaya başlar ve 1 milyonluk doner ayrandan yiyerek bu kolaylaştırma surecini başlatır. bağışıklık yapar. annesinin o temiz yemeklerinden sonra bir kaç zehirlenmeyle artık sokaktan ucuza yemek yiyebilecek hale gelir ve en zor anlarda bu sekilde doyabilecegini kanıtlar. dışarı cıkmaya başlayan genc, orda burda umumi tuvaletlerde tuvalete girmek zorunda kalır. ve once burnunu kapayarak girer, hiç bir yere elini deymez derken diğer seferlerde para vermeden çıkmanın yollarını bulur ve artık her yerde tuvalete girebilecek duruma gelir. ( cocukken toprak yediği ve bahce de agacın altına işedigini bu kolaylaştırma katılmıyor maalesef, cunku hatırlamıyor!)

    sonra aşık olur. ilk kez başkasının ağzından sakız alır ( annesinden sonra ), öpüşür derken, tükrük, salya , nezle gibi seylere de alışır. artık o kadar tiksinmez. sonra sarhoş olur, sabah kusmuklarıyla uyanır ya da arkadaşlarının kusmugunu temizler.. eskiden olsa revirin onunden gecerken bi arkadaşını kusarken gorse oracıkta bayılırdı, şimdi alıştı.
    büyür gezmeye görmeye başlar, insanlar tanır insanlara alışır. kaybolur yollara alışır, özler , özler ve uzaktaki sevgilisine sadık kalarak yaşamaya alışır. okulu bitirmeye alışır.kahve içer, patlıcana alışır daha koyu kahve içer, büyür alışır... bir gece parası kalmaz pansiyondan atılır, bir kafenin bahcesinde uyur, trende uyur, ayakta uyur, bir kopek yanıbaşında uyanır, her yerde uyayabilir olur.

    ve sonra bir bakarsanız anadan doğma soyunmadan tuvalete giremeyen kişi her yeri kullanabilecek duruma gelmiş, güneşe alerjisi kaybolmuş, organlar tamam, her yerde her sekilde karnını doyurabilir. acıya katlanabilir olmuş. yani hiç değilse artık belli başlı ihtiyacları sıkıntısız gideriyor, kolayca... hele ki yanındaki kedi, sinek, bocek gorunce sandalyeye cıkan arkadasından daha kolay yaşar. o gunu yaşar.. hayat onun ne de olsa...
  • insanların yapmamak için elinden geleni yaptığı durum. epi topu bir hayatımız var sığamıyoruz içine.

    ne olurdu sanki herkes hakkına riâyet etse? mahkemelerde bekleyen yığınla dava olmazdı mesela. hayatın zorlaşmasıyla ortaya çıkmış meslek dalları ortaya çıkmazdı mesela.

    kanunlarla, mevzuatlarla uğraşmasaydık bu kadar. her şey çok net olsaydı güzel olmaz mıydı?

    metrodakiler önce inip sonra insanlar binse mesela nasıl olurdu?
  • bilinçaltı takıntılarından kurtulmaya başlamakla kolaylaşır

    #45318936
hesabın var mı? giriş yap