*

  • (bkz: cemiyette pisiyorum)*
    ortamlarin hastasi seklinde gorebilecegimiz depresyonu hatun kaldirmak icin kullanilasi bir imaj olarak goren kisilerin hayat felsefesini ozetleyen davranis bicimi.
  • radyokafa-kimse beni anlamiyor tripleri, tanrim cok duygusalim ve insanlar uzerime geliyo, cok kirli bir dunya bu, tutunamiyorum, cocukken cok masumduk di mi, kirlendik, tamamen cevrenin sucu, off, i dont belong here, hem hayat bombok ve hepimiz olecegiz, intihar eden eski sevgilimi de unutturacak birini bulmaliyim, kimseye baglanamiyorum**, cok da karizmatik bi loser oldugumu herkesin bana cok kotu davrandigini cok yalniz oldugumu geceleri agladigimi*** da belirtmistim di mi?.......*(bkz: uc nokta edebiyati)
    motorgul-tanrim ne kadar da cocuksu saf bir yanin var yazik ediyorlar sana ben onlardan daha iyiyim evet seni avutursam super bir insan oldugumu ispatlamis olurum gel bakiyim koynuma...
    **ikili bi sure* mutlu olur ama konusulanlarin bi anlami yoktur ve bu sozler her tekrarlandiginda dunyada bi ruh hali daha anlamini yitirir, bi duygu daha ifade edilemez hale getirilir, bi sozcugun daha ici bosaltilir.***
    (bkz: ici bosaltilmis genclik)
    (bkz: dertliyim hem de cok)
    (bkz: nefret kusmak)
  • bugun msn messenger'da tanimadigim birinin beni eklemesi ve bakiniz halinde verip kacmasiyla haberdar oldugum repliktir. tamami "hem aglarim, hem sikerim, cunku radiohead dinlerim." olan bir misraymis bu. kimdir bunu soyleyen? cemiyette pisiyorum. pistikleri cemiyeti merak ediyor insan, aklina gelen basina geliyor; taksim. kadikoylu olmam bunu ciddiye almamam gerektigini hatirlatiyor hemen, velhasil yapamiyorum. mevzuubahis grubun tarihte yerini almis diger birkac parcasinin ismine bakiyoruz internet elimizin altindayken; butun kizlar olecek, pendor kizi surtiye, cikolata kiz, senden sonra ben, hayvanli porno, senden vazgectim. kafayi kizlarla bozmus bir punk grubu oldugunu anlamak icin muneccim olmaya gerek yok. zira kendileri, grunge grubu olduklarini iddia etmekteler. sahane. cok bos vaktim var ve vakit gecmek bilmiyor, bu yuzden 21 subat 2002 tarihli studyo imge'de yer alan roportajlarina goz atalim, bakalim nasil tiplermis, yorumlayalim bir yandan. bu roportaja kendilerinin gittigini de ekleyeyim bilgi olarak:

    ali: ben bıraktım okulu, daha doğrusu üç üniversite bıraktım.
    - neden?
    ali: sevemedim...

    · iste punk ruhu bu. cok zekisin uc universite kazandin istesen atom muhendisi bile olabilirdin ama sistemin karsisindasin! aslinda iki kere okulu birakip uc kere oss'na girecek kadar da enerjik ve hayata baglisin ama caktirma, aramizda kalsin. sevemezsin adamim okul falan, marjinalsin bir kere sen! sadece gasp et baskalarinin hayatini tasak keyfin icin. tebrikler.

    - ailenden ekonomik destek alıyor musun?
    tolga: birkaç yıl almadım, aram bozuktu, kötü işler yaptım.
    - ne gibi ?
    tolga: beyaz kadın ticareti(kahkaha)*, şaka, küçük çapta hırsızlık yaptım, geçinmek için gizlice evlere girerdim. sonra baktım bana göre değil, vazgeçtim. birkaç ay kiramı ödemek için ödünç aldım. amaç hırsızlık değildi.
    - ödünç aldıklarını geri verdin mi?
    tolga: tabii ki hayır, çünkü param olmadı hiç.

    · robin hood ha? cok cool. gerci zenginden aldigini kendine veriyorsun ama, hirsizlikla farklilasmak daha once denenmemisti; ustelik heyecan dolu, yaraticilik takdir edilesi. heey kaykaylarimiz nerede! biz de bosuna ac geziyoruz zaten, asi birer punk olup hirsizlik yapmaliyiz. bir tebrik daha icimden geldi.

    - çocukluktan bahsedelim...
    ali: çok kötü değildi. sadece bir dönem, ergenlikte fırtınalı geçti, o da normal.

    · sonra adam oldun ve radiohead'leri elestirecek kadar astin ha. tebrikler tabii insan saymamali yerinde.

    tolga: benden kötüleri var işte, mutlu olmak için üniversiteyi bıraktım. şeyim yok zaten, devletle, bürokrasiyle... mesela ben üşenip, okula kayıt yaptıramadığım için, ikinci sınıfta kaldım. elektrik faturalarını, su faturalarını yatıramıyorum, uğraşmak istemiyorum. telefonun çalması, kapının çalması beni sıkar, gidip açmam.

    · cunku yapamazsin boyle siradan seyleri, sen farklisin! album cikartmalisin o yuzden.

    - ali konuşmayacak mısın?
    ali: kafam dağınık, akşam geç yattık.
    - ne yaptınız gece?
    tolga: (gülüyor)
    - kızlar mı vardı?
    tolga: yok ya !
    - aşkla işiniz yok mu ?
    tolga: kızlarla işimiz yok.

    · hehehe. talihsiz aciklama diye buna derim. kizlarla isimiz yok, ama ask var... "birbirimize yetiyoruz" tutumunuzu tuketim toplumuna karsi bir tepki olarak kabul ediyorum. ehehe iyiymis.

    - neden?
    tolga: kız düşmanlığımız var, ama kızları etkilemek için yapmıyoruz bunu. özel bir şey de yok.

    · vermediler degil mi gencler? pes etmeyin sakin. 31 isminde bir parca bekliyoruz bu donemde sizden. hatta zimpara ile masturbasyon yapin ki aci cekin, yaraticiliginiz artsin.

    - olmalı ama...
    tolga: biz gençiz, bluğ çağındayız.
    - hadi ya!
    tolga: kafa olarak o dönemde takıldık.
    ali: şarkı sözlerini genelde tolga yazdığı için, oraya da yansıyor.

    · ama radiohead dinleyicisini tasaga sarabiliyorsunuz. bakin nemo ramjet ne guzel tanimlamis: (bkz: 15 yasinda hayati anladigini sanan gerizekalilar)

    tolga: onu demiyorum. laylay lom'da mesela konser veriyoruz, söylediğimiz üç dört şarkı kızlara küfürle dolu, ama kızlarda hiç tepki yok, yüzlerine pis pis, tükürür gibi bakıyoruz, ama onlar bön bön bakıyor. git, ağla yani, ama o hopluyor.

    · kizlar hala mi kayda deger bulmuyor sizi? devam devam, moral bozmak yok.

    - punklar nasıl yaşıyor?
    tolga: pis yaşıyor (çok gülüyor)
    - hard core ve punk grupları çok anlaşamıyor galiba.
    tolga: kız yüzünden kavga ederler hep.

    · beynin yukarida, kafatasinin icinde olmali genc.

    - sorun para diyorsunuz, ama işe girip çalışmaya karşısınız, okumaya da karşısınız... (roportaji yapan deniz durukan'in ariza isiginin yandigini anliyoruz yavas yavas)
    tolga: yok hiçbir şeye karşı değilim canım, üşengecim. babam çalışmazsa para gönderemez, bunu istemem.

    · album cikartirsin, oss'na girersin, konser verirsin, butun gun aylak aylak gezersin o pasaj senin bu pasaj benim; ama usengecsin. sisteme de karsi degilsin cunku baba parasi tatli degil mi, bir seylerin bozulmasi aslinda senin de hosuna gitmiyor. hayata baslamadan cozdunuz, nefis.

    - doğru, zor olur sizin için. şarkılarınızda bolca küfür, agresif sözler var. yazdığınız gibisiniz herhalde.

    · bu ayari gecemedim.

    - kız arkadaşlarınız nasıl? aileleriyle mi yaşıyor?
    tolga: kız arkadaşım ailesiyle yaşamıyor.
    - kaç yaşında?
    tolga: önce 22 demişti, sonra 20 olduğunu öğrendim.
    - cinsel özgürlükler...
    tolga: bizim öyle sorunlarımız yok, rahatız o konuda. hiçbir zaman ilk sorun olmaz bizim için.

    · ha su nefret ettiginiz, dusman oldugunuz ve isinizin olmadigi seyler? koltukalti killarini bile kesmiyor degil mi, o da marjinal? hatta tam sevisirken aglamaya basliyor, mor converse'lu? tamam ustune gelmiyorum.

    - bütün ön yargılarından kurtularak yaklaşamaz mısınız aşka ve diğer şeylere?
    ali: kızlar erkeklerle satranç oynamak istiyor. biz de satranç oynamaktan bıktığımız için, duygusallıktan uzak duruyoruz.
    tolga: kızlar çok salak ya !
    - salak olmayan kızlar nasıl oluyor?
    tolga: ayağımı yıkamalı, bana hizmet etmeli, su getirmeli. gerçi ben de ona su isterse getiririm. ciddi söylüyorum, bilinç altımda böyle kroluklar var.

    · sonra pavyon gibi cilgin sedat'in ciktigi dugun salonu olmasi gerektigini soylediginiz kiro yerlerde ciktik diye kafa sikebiliyorsun demek. portakal da sikabiliyor musun merak ettim.

    - grup içersinde nasılsınız birbirinizle?
    tolga: iyiyiz, beraber yatarız(gülüyor)

    · demistim.

    tolga: çocuğum olursa, açık söyleyeyim camiye giderse döverim.

    · bundan sozlukte sahane baslik acilir, acaip de populer olur. baska da bir sik olmaz.

    - ailenin ve çevrenin senin üzerinde kurduğu baskıdan pek farklı değil bu düşüncen. aynı saçmalık devam etmiş olacak.
    tolga: tamam ben de kroyum diyorum işte. sonra ben mantıklı, özgürlükçü biri değilim ki, kıl biriyim. tam tersini yapacağım her şeyin. evlendiğimde eşimi ailemle, kıl, tüyle kimseyle tanıştırmam.
    - aileyi temsil eden bir çok şeyden bu kadar nefret ederken, aile kurmak istemen bana tuhaf geldi.
    ali: alternatif bir aile yaratabilir ama.

    · hehehe cevir kazi yanmasin. "ayar ustune ayar, nereye kadar bu marjinallik dayanacak dur bakalim" diye bir icses duydum sanki.

    - çok hayal kuruyorsunuz. teoriyle pratik her zaman çakışır.
    tolga: yaratabileceğime inanıyorum.

    · ahahaha (bkz: devrime inanmiyorum ama eytisimsel ozdekcilik var)

    - son olarak ne söyleyeceksiniz?
    ali ve tolga: hiçbir şey

    · ben sizin yerinize soyleyeyim: "pismaniz geldigimize."

    demek ki bu cumlelerinin meali de, "hem aglarim, hem sikerim, cunku radiohead dinlerim diye hem tespit yaparim, hem sikerim"dir. bir grup olmalarini sevincle karsiliyorum, ihtiyaclarini kendi aralarinda gideriyorlardir. ne kadar kayda deger olduklarini, soylediklerinin ne kadar gecerli oldugunu, nasil bir bilgi birikimiyle fikir sahibi olduklarini, agizlarindan cikan bu amdan gotten cumlenin nasil insanlari etkiledigini gorebilmek icin kafi bir entry oldugunu dusunuyorum bunun. afiyet olsun.
hesabın var mı? giriş yap