• lenin`in hayati..filozofik dü$üncesi diye bi kitap yazdigi için kitabi yasaklanmi$..ve uzun bir süre yayincilar tarafindan basilmami$tir...cevirmenide (rasih nuri ileri)dü$ğnce sucundan hapsi boylami$tir..
  • yirminci yüzyılın en önemli düşünürlerinden. modernizmin efendisi. introduction to modernitysi okunulmalı.
    1947de yazdığı the critique of everyday lifela siyi etkilemiştir. fransız kopmünist partisiyle yakın ilişkiler kurmuştur. the production of space bir diğer önemli kitabıdır.
  • paris'in bir kenar mahallesinde, küçük bir delicatessen dükkanı vardır. ama artık iyice yaşlandı. dükkanı oğlu devralacak.
  • günlük hayatın işlevleri hakkında yazdıklarını okurken her türlü düşünce sistemine giydirerek yol kaydettiği fark edilen an be an vay be dedirten düşünür, yazar, takilir kisi. abiye göre; kapitalizmin ruhun ve bedenin işlevlerini ayrı tanımlaması ve bunun beraberinde getirdiği yabancılaştırma etkisi insanı bir bütün olmaktan alıkoyuyor. bu da günlük hayatın (bkz: tam da) içinde köklerini bulan, temel insani güçler üzerinde kontrol kaybımıza sebep oluyor, bilincimiz toplumsal ve bireysel olarak ikiye ayrılıyor; örneğin fabrikalarda çalışan işçiler zihinsel ve bedensel güçlerini ayırıyor. böylece içe dönük ve hayattan izole oluyoruz. durum buyken günlük hayat büyük oranda bilinçsiz hareketlerin oluştuğu bir mekan haline geliyor. diğer taraftan marksizm de, işçinin üretim sürecini kültür ve ideoloji faktörlerinden ayrı olarak düşündüğünden patlıyor. yani insanın oynadığı subjektif rolü yok saydığı için açık veriyor. sürrealizm bir kurtuluş olabilirdi belki (bkz: yaşasın hayalcilik) ayrı duran ruh ve maddeyi birleştirebilirdi, fakat daha geniş bir sosyal vizyona kavuşmadığı için, günlük hayata karışmadığı için gücünü kaybetti. gibi gibi diyor kendisi, sorular icinde birakiyor, e nabacaz şimdi dedirtiyor.
  • mimarlik, sehir planlama alanlarinda ve master doktora yapanlarin tezlerinde 'olmazsa olmaz' tadinda ki referans. bir de klasik uclusu vardir lefebvre'in mekani aciklamada kullandigi:
    1.representational spaces
    2.spaces of representations
    3.spatial practice
    yoldan gecen ogrenciye sorsan bu yaniti alirsin ama ne demek istiyo, sen bunu nasil kullaniyorsun dendiginde, pek gerisi gelmez. david harvey, edward sojasosu lefebvre'in daha sade yazan guncelleridir.
  • iktidarın zaman üzerindeki hâkimiyeti üzerine çok yazan çizen, şemalar çıkartan varken (bkz: hagerstrand), belki de mekân üzerinde en çok ve ısrarla duran, aydınlatıcı bilgiler sunan bir düşünürdür lefebvre. david harvey kendisi için bu yüzden 'sebatkâr ses' demektedir postmodernliğin durumu'nda.
  • hemen hemen her konuda bir kitabi olan polymath; benim hatirladigim yirmilerin sonu ya da otuzlarin basinda yazmaya baslamis, fkp cevresinde onlarca marksist felsefe kitabi yayinlamis, sonra da bos durmamis si'e bulasmis, oradan mimariye atlamis, vs. vs.

    manuel castells, guy debord ve daha onlarcasinin ustadi,

    georges pompidou merkezi yapilincaya-ve tabii onunla birlikte burjuvazinin kent merkezini istilasi baslayincaya kadar- les halles muhitinin ritmanalisti: writings on space'te bir makalesi vardi bununla ilgili;

    hayatinin son yillarini fransiz bask bolgesinde, pireneler'de, atadan kalma konaginda gecirmis,

    kiminin cografyaci, kiminin sosyolog, kiminin felsefeci, kiminin devrimci, kiminin heidegger'ci, kiminin marksist, vs. vs. saydigi yirminci yuzyil munevveri
    -kendine sorsaniz hic birini kabul etmeyecegini ya da hepsini birden benimseyecegini soyleyebiliriz-

    pomo ve poya cevrelerinin cevire cevire sakiz ettigi fikirlerin sahibi-mekanin triyalektigi bunun en barizi- halbuki prod. of space'in girizgahinda hepsini diyalektigin eleginden gecirip tefe koyup oynatmistir, hemi de fransiz pomo-poya cetesinin en saglam ekibini.

    bir nevi guven'in turgut'u oldugunu tahmin ediyorum, polyamor olup olmadigini konusunda bir fikrim yok, ama hayatinin her devresinde bir gonul iliskisi icinde olmus- maalesef bu gonul iliskilerinin kahramanlari ayni zamanda sekreterligini de ustlenmis; kanimca bu sayede bu kadar cok ve uzun yazabilmistir. daha dogrusu yazmamis, dikte ettirmistir.

    yukarida anilan sebeple lefebvre okumak uzun ve eglenceli bir konusma dinlemeye benzer,
    tabii ayni sebep kendini tekrarlar, mantik hatalari ve kuramsal uyumsuzluklarla da kendini gosterir.

    bir dedigini ikinci bir kitabinda yanlislar, hatta hic dememise getirir... marx'ta sosyoloji ile kentsel devrim'i kiyaslamak bunu ortaya apacik koyar.

    bir de diyorum ki frenkce bilen biri lefebvre'e el atsa, adamin fikirlerini pic etmeden ceviriverse turkce'ye cok buyuk hayir isleyecektir.
  • the critique of everyday life gibi çok önemli bir eserin yazarı olan, kıymetli neo-marxistlerden bu adamın değerinin bir türlü bilinemediğini, ihmal edildiğini düşünmüşümdür hep. halbuki özellikle kültürel çalışmalarla ilgilenenler bilirler ki, lefebvre, gündelik hayatın terörizmini en güzel ifşa eden, space kavramını mücadele içinde en verimli tanımlayan düşünürlerdendir. işte kafamdan tam da bunları geçirirken, bazı konularda o kadar da yalnız olmadığımı görmemi sağlayan şöyle bir makaleye rastladım. niyeyse, sizlerle de paylaşayım istedim:

    http://ojs.gc.cuny.edu/…ations/article/view/175/207
  • mekanin diyalektik ve iliskisel olarak toplumlarin/siniflarin maddi pratikleri icerisinde uretildigini savunan marxist kuramci. bu anlamda mekani toplumsal iliskiler aginda anlamaya debelenen nice insana yol gosterici olmustur yazdiklari, ozellikle de production of space*

    lefebvre'nin mudahalesinden evvel mekan toplumsal pratiklerin basitce icinde var oldugu verili bir bosluk olarak anlasiliyordu, bu minvalde kuraminin devrimci ozelligi burdan gelir.

    bir koca hendegi atlarken yalniz ne hikmetse daha kucugune dusmustur koca lefebvre: mekanin hakim uretim bicimi ve iliskileri icerisinde uretildigini dahiyane bir bicimde gozler onune seren abimiz ne hikmetse -kendi tabiriyle- (toplumsal) mekanin (toplumsal) uretimi'nin ilk sonucu olarak doganin olumunu ilan etmistir. buna gore mekan dogadan parcalar koparip onu yok ederek kendini kurar: bu noktada sehirlesme ornek olarak anlasilabilir.

    mamafi, bu saptamasi doganin hangi uretim iliskileri icinde, hangi siniflarca kimler icin uretildigi sorularini es gecmesine sebeb olmustur lefebvre'nin. doga -olmek bir tarafa- hakim siniflar pratikler icinde deliler gibi uretiliyor kapitalist sistem icinde. lakin bu arguman lefebvre'nin omuzlari ustunde yukselse de onun elestirisini yapan neil smith'in production of nature argumanini bekleyecektir.

    ben bu baslikta suyu daha fazla bulandirmayayim. lefebvre kral bir adamdir onu soyleyeyim. lakin ekolojik elestirisini merak edenleri de suraya aliyim:

    (bkz: production of nature)
hesabın var mı? giriş yap