• oscar wilde böyle söylüyor..

    ya sevdiği tarafından öldürülenler?

    isimsiz mezar taşları gibi bakar onların gözleri.bir kara delik taşırlar tam da sol göğüslerinde. ellerinden yalnızlık fışkırır, cesetlerinden hüzün damlar yerlere. ayakları onları nereye götürür bilmezler. gittikleri yerlerde tanıdık yüzler görmek istemezler. bilmedikleri ıssız yerleri tercih ederler. kalabalıklar iğneli fıçılar gibi gelir onlara. acıyan gözlerle bakanlar tarafından kurşuna dizilirler meydanlarda, dar sokaklarda. söylemek istedikleri acı bir çığlık gibi yayılır bakışlarından o kalabalıkların içinde. kimsenin duyamayacağı bir çığlıktır bu çığlık. birinin duymasını istemezler, yeniden ölmeyi kaldıramayacaklarini bildiklerinden..

    herkes öldürür sevdigini, ya sevdiği tarafından öldürülenler?..
  • neylan ve serhat da soruyor, "insan kaç kez öldürür sevdiğini ?" beni affet
  • "kimisi, sadece unutarak öldürür.

    ve kimisi için de, unutulmak, en acılı ölümdür..."
  • hamlet ve ophelia'dan arak gibi.
  • bazen de farketmez öldürdüğünü..!
  • hoşçakal allah'a emanet ollll
    tabi ki allah'ın varsana
    hoşçakaaaal aşk sende kalsınn
    sanmam ama işine yararsa
    (bkz: hakan altun)
  • orijinali oscar wilde'a ait olan şiirden bir mısrra.

    from "ballad of reading gaol"

    yet each man kills the thing he loves

    by each let this be heard,

    some do it with abitterlook,

    some with aflatteringword,

    thecowarddoes it with a kiss,

    the brave man with a sword!

    ---

    some kill their love when they are young,

    and some when they are old;

    somestranglewith the hands oflust,

    some with the hands of gold:

    the kindest use a knife, because

    the dead so soon grow cold.

    ---

    some love too little, some too long,

    some sell, and others buy;

    some do thedeedwith manytears,

    and some without asigh:

    for each man kills the thing he loves,

    yet each man does not die.

    şiiri özdemir asaf çevirmiş ama ezel'de kullanılan onun çevirisi değil galiba. nitekim şiir bambaşka bir anlama bürünmüş.
    şurada (bkz: #346720) başka bir çeviri var, yine özdemir asaf'a ait olduğu söylenen.
  • bana eskileri hatırlatan şiirin en vurucu cümlesidir.

    daha yeni unutuyordum seni. sigaraya başlamamıştım. günde en az 5 kere aklıma geliyordun olur olmadık. evet sayıyordum. tıpkı seni eve bırakırken adımlarımızı saydığım gibi. içinde sen olan her şey beni hala alakadar ediyordu. babamla aram yeni yeni iyileşiyordu. aşık olunca her şeyi, herkesi bir kenara bırakıyor insan. iki taraf da birbirinin değer verdiklerini yok etmeye çalışıyor ve genelde başarılı oluyor. belki bu yüzden. bir hayatım olduğunun yeni yeni farkına varıyordum. en boktanindan hem de. yarım kalmış hayallerimizi tamamlamaya çalışıyordum. yine de senden başkasıyla olmuyordu ama. başrol oyuncusu sendin hep önceden olduğu gibi. barışmanın 89 (bunu saymadım) türlüsünü düşünüp de hayal kırıklığına uğramamıştım ama henüz, ona daha vardı. sarhoşlukla çakırkeyif olmak arasındaki küçük farkta gibiydim. yüzünü unutmamıştım. bedduaların da beni unutmamış olacak ki her gece uykumda cezalandırılıyordum sen tarafından. zeki müren dinlediğim oluyordu. arkadaşlarla biradan çok rakı içmeye başlamıştık. sen de vardın masada dördüncü bardaktan sonra. insanlara daha samimiydim. kadınları daha çok seviyordum. abartmayı seversin, çok dediysem o kadar da değil. henüz dört kez haftalık ilişkiler yaşayıp ayrılmamış, iki kez de reddedilmemiştim. onlar çok sonra oldu. hatıralara da saygımı yitirdiğim zaman. sonra ne olduysa o gece oldu. içiyorduk yine biz bize. muratın lisedeki haliyle dalga geçiyorduk gülerek. o zaman farkettim uzun süre sonra içten gülebildiğimi. 6. bardak oldu ve sen gelmedin. nasıl da telaş yapmıştım. seni arayan çocuksu halımı dün gibi hatırlıyorum. ilk buluşmamızdaki aptal ben iste, öyle düşün anlarsın. o gece rüyamda da seni aradım ona da gelmedin. hatıralar; düşündükçe rakı sofrasında anlattığım şekilde yasanmamaislar gibi geldi. bir boşluk gibi hissettim kendimi. büyüdükçe büyüdü ve beni de içine aldı. hanı korkuyorum dediğinde söylerdim hep "bosver, beni bir tek senden sonra ölmek korkutuyor." diye o gece o boşluğun beni öldürmesinden korktum. ve ben o gecenin sabahında içimde oldurdum seni. daha önce defalarca denemiş fakat ben elimde bıçakla, arkanda beklerken hep filmlerdeki gibi tam zamanında güzel yüzünü dönmüştün bana. yüzünü unutmuştum o gece. yine de kıyamadım sana, ayrıldığımızda ölse üzülmem diyordum murata ama oturup arkandan ağladım. oysa herkes oldurur sevdiğini.
hesabın var mı? giriş yap