• yuzyillardir hayat kurtarici olarak rol oynamis, neredeyse son 100 yildir da gida muhendisleri tarafindan gelistirilen ve saglik siken gidalara denir. neredeyse hemen her gidanin islenmis bir hali var. gelismis ulkelerdeki obezitenin bas sorumlularindan biridir.

    (bkz: glikoz surubu)
  • "bir yemeği zararlı ya da zararsız yapan içinde barındırdığı besinlerden, kalorisinden ziyade nasıl pişirildiği; daha doğrusu kimin tarafından pişirildiğidir. "şirketler" ile insanların pişirme yöntemleri birbirinden çok farklıdır. kar amaçlı bir işletme, lezzet ve bağımlılık yaratma pahasına oldukça ucuz sayılabilecek tuz, şeker ve yağa abanır. evde pişirdiğiniz bir yemeğe asla katmayacağınız miktarlarda hem de.."

    (bkz: http://youtu.be/tx7kwfe3cjq?t=3m20s)

    sağlığınız için evde yemek pişirin, ya da pişmemiş yiyeceklere yönelin.. ne yaparsanız yapın dışarıda yemek yemeyi olabildiğince azaltın.

    bugün artık "işlenmiş gıda" sözlük anlamından çok ötesini ifade ediyor. zira ham halinin üzerine herhangi bir işlem yapılmış tüm gıdalar işlenmiş sayılır. bu yüzden günümüzde işlenmiş gıda ile hazır gıdaları kastederiz esas olarak.
  • boktur afedersin.
  • abur cuburların hemen hepsi bu gruptadır. üç beyazdan tek başına daha tehlikelidir. uzak durunuz. saçma sapan diyet listeleri peşinden koşmayınız. işlenmemiş gıdaları tüketip kararında yerseniz kilo takıntınız olmadan yaşamanız gayet olağan. hem de sağlığınızdan olmadan.
  • tüketmememiz için geçerli sebepler defalarca her yerde söylendi ancak hatırlamakta fayda var. günümüzde hiç tüketmemek neredeyse mümkün değil ama ne kadar azaltabilirsek o kadar iyi.
  • amerika'nın new york şehrinde bir milyon öğrenci üzerinde yapılan deneyde,öğle yemeklerinde yapay katkı maddesi içermeyen ürünlerle beslenen öğrencilerin,yapay katkı maddesi içeren ürünlerle beslenen öğrencilere göre ıq zeka testlerinde yüzde 14 daha başarılı oldukları gözlemlenmiştir.
  • bir gıda işlenmiş diye zararlı olmaz. bunun yerine katkı maddesi katılmış gıda* gibi bir şey denilmeliydi.

    bu algının sebebi market raflarından aldığınız işlenmiş gıdaların çoğunda raf ömrünü uzatıp maliyeti ucuza getirmek için zararlı katkı maddeleri eklenmiş olması.
  • aşırı işlenmiş aşırı lezzetli yiyeceklerdir. işlenmiş yiyecekler kek, şeker, çörek, çikolata vb. sadece şeker değildir. mükemmel bir şeker, yağ ve tuz karışımıdır.

    kalori bakımından yoğundurlar. örneğin 100 g elmada 50 kalori var. 100 g çikolatada 500 kalori var. sürekli kalori olarak yoğun yiyecekler yiyorsanız, günlük kalori alımınızı kontrol etmek çok daha zor olacaktır.

    aşırı yemeyi teşvik ederler. şekere yağ eklediğinizde beyine nasıl bir sinyal gidiyorsa kendini durduramayıp insanlar yemeğe devam eder.

    bu yüzden amacınız kilo vermek ve yağ kaybetmek ise bu yiyeceklerin tüketimini azaltmalısınız. çünkü çok fazla kalori tüketmeyi kolaylaştırırlar.
  • tüketmemeniz için bir sebep ile geldim. fransa’da gerçekleştirilen, 44 bin kişinin dahil edildiği kapsamlı bir araştırmada, market raflarına dizilen işlenmiş gıdalar ve şeker takviyesi barındıran; obezite, hipertansiyon ve kansere yol açabildiği bilinen ürünlerin ölüm riskini de artırıyor olabileceği görüldü.
    yedi yıl boyunca sürdürülen araştırma, bu ürünlere yönelimin sadece yüzde 10 oranında artmasıyla birlikte, ölüm riskinin yüzde 14 oranında yükseldiğini söylüyor. bilim insanları şimdi bu ikisi arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarmayı hedefliyor.
  • sürekli tüketmeniz halinde yaşayabileceğiniz dönüşümler ile ilgili olarak doktor bir abimiz kendini feda etmiş: https://www.youtube.com/watch?v=t4pft4czjw0

    kısacası kilosunu yağını falan geçtik, resmen beyindeki ödüllendirme ağlarını farklı bağlamaya başlıyor ve kalıcı olarak sürekli aç hissetmenize sebebiyet veriyor.
hesabın var mı? giriş yap