*

  • nasr hamid ebu zeyd'den bir aforizma. şu bağlamda bu aforizmayı temellendiriyor islam'la bir yaşam adlı kitabında:

    "diğer insanlarla ve evren ile özenli ilişki kuran ve iyi bir iz bırakmaya gayret eden kişi müslümandır. insana hizmet eden ve kendi hayatını insanın hayatına tabi kılan hekimi, adı ister abdullah ister george olsun, ben müslüman sayarım. şahadet getiren fakat insan kanı ile ticaret yapan bir kişiyi müslüman mertebesine koyamam. insanın inancına değil davranışını yargılayabilirim. kim topluma, kim insanlığa, kim allah'ın alemine iyi bir şey katarsa, bu cemaatin evladıdır, ister yahudi, ister ateist, ister dürzü olsun, kim olursa olsun."

    bir bu sözlere bakıyorum, bir de hoşgörülü bir islam alimi olduğu söylenen birinin "yani ateist, allah’ı, peygamberi kabul etmeyen insan ne ise, insan öldüren de onunla eşdeğerdir" laflarına bakıyorum; utanıyorum.

    (bkz: bir ateistle bir katil arasinda kiyaslama yapmak)
  • e doğal olan da budur lâkin hangi davranışın ne sebeple yargılanacağının da ortak mutabakatla belirlenmiş olması gerekmektedir. davranışlar keyfiyete göre değil yarar zarar ölçüsüne göre yasaklanır ve yargılanırlar. hukuk denen şey de bunun için var zaten.
hesabın var mı? giriş yap