• "istihare" kelimesi, arapça kökenli bir kelime olup türevi "hayrun" kelimesidir.
    bu kelime, "istif'al" kalıbına girdigi zaman ise yani "istihare" şeklini aldiginda "hayri, iyiligi, güzel olani talep etmek" anlamına gelir.
  • arapça köken enfes olmakla birlikte, yunanca köken de bir o kadar ilginç.
    ingilizcede "incubation" kelimesiyle karşılanan bu kavram üzerine yatmak, düşünüp taşınmak, herkesten saklanmak anlamına gelen "incubare" kökeninden geliyor.
    en eski kullanım aziz augustinus'a kadar gider derler. efendi, incubus kelimesini cinsel içerikli rüya olarak kullanmış.

    incubusları biliyoruz değil mi? hani şu rüyalara girip, cinsel ilişkiye girmeye çalışan varlıklar.
    bir türlü bir yerlere gidemedim buralardan. aziz augustinus'a şöyle bir göz attım. oradan da bir yere gidemedim. belki de zamansal durum içinde değerlendirmek lazım. neyse belki bir giden bulunur. onun açtığı yoldan nasip olursa biz de yürürüz.

    edit: gittim, gideceğim yere.

    bc denilen dönemde şamanlar rüyaya yatarlarmış. öteki tarafa giderken incubus adlı melek onlara rehberlik edermiş. olaylar gelişmiş, incubus düşmüş. o da uçkuru çözmüş.
    olaylar nasıl gelişmiş? ona ait bir bilgi yok.
  • istihare niyetine şahı kserkses'le aynı rüyayı görmeye yatan artabanus öyküsü var herodotos tarih/historiai'sinde: (bkz: rüya/#57055843).
  • müslümanlar haricinde, tarihte roma ve yunanlılarında özellikle başlarına bir musibet ya da hastalık geldiğinde sebebini öğrenmek maksadıyla istihareye yattıkları görülmüştür.

    tanım ; bir işin hakkında hayırlı olup olmadığını allaha danışmaktır.
  • "artık iş öyle bir noktaya gelmiş ki, mkyk toplantısına katılan bir kişiden dinledim. recep tayyip erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde bir mkyk toplantısında üyelerden biri şunu söylemiş: “efendim bizim istişareye ihtiyacımız yok bizim istihareye ihtiyacımız var. siz istihareye yatacaksınız, gelip bize söyleyeceksiniz. biz de onu harfiyen yerine getireceğiz.” bu örnek bugün ak parti’nin geldiği noktayı anlamamız bakımından çok şey ifade ediyor."

    http://t24.com.tr/…-mustafa-varank-yonetiyor,339561
  • rüya görerek yapılanının (yani, beyaz veya yeşil görmenin işin hayırlı; siyah veya kırmızı görmenin işin hayırsız olacağına işaret ettiğine dair hurafe), cahiliye dönemindeki "fal okları (ezlâm)" geleneğinden bir farkı olmayan uygulama.

    cahiliye döneminde, fal oklarının üzerine çeşitli seçenekler yazılıyor ve bu oklar bir torbaya atıldıktan sonra bir tanesi çekiliyor; böylece savaş, yolculuk, evlilik, ticaret gibi önemli bir iş öncesi karar almak için kullanılıyordu. kabe'de hübel putunun yanında da böyle okların var olduğu ve insanların hediye takdim ederek, yapacağı işe karar vermeden önce bu okları kullandığı rivayet edilir.

    bu uygulama, orta doğu'nun başka bölgelerinde de vardı: "çünkü babil kralı iki yolun ayrıldığı, yolların çatallaştığı yerde fala bakmak için duracak. okları silkeleyecek..." (eski ahit, hezekiel, 21/21).

    kur'ân'da "şeytan işi bir pislik" olarak tanımlanan bu türlü uygulamalar kesin olarak yasaklanmıştır (5/3 ve 5/90).

    müslümanlar arasında bu kapsamda değişik uygulamalar olduğu görülmektedir:

    - mushafı rastgele açıp (ki bu amaçla mesnevi veya hafız-ı şirazi'nin divan'ı da kullanılır) sağ taraftaki sayfaya bakmak (ayetler rahmetle ilgiliyse iş hayırlı; azapla ilgiliyse iş hayırsız kabul edilir)

    - tespihin bir yerinden rastgele tutup tek mi çift mi olduğuna bakmak

    - üzerine "yap" ve "yapma" yazılı kağıtları torbaya atıp çekmek

    oysa bir müslümana yakışan şey; bir işe girişirken fal bakmak değil; çevresindeki insanlara danışmaktır (3/159; 42/38).
  • istihareye yatmak ya da enkübasyon yönteminin en eski uygulamalari sümerler ve eski misirlilarda görülmüştür. bu uygarlıklarda rüya, ilahlar tarafından gönderilen bir mesaj olarak kabul edilirdi.
    bu uygulamalar özellikle asclepios tapınaklarında yapılırdı ve amaç bazen haberci rüya görmek, bazen de şifa bulmaktı. ilah asclepios haberci rüyada sakallı bir insan, köpek ya da sembollerinden biri olan yılan kılığında görünebilirdi. (bergama'daki asklepion'un giriş kısmındaki kare biçimli meydanın ortasında yer alan taşın üzerinde asclepios'un sembolü olarak iki yılan ve bir daire kabartması bulunur.) istihareye yatanın rüyası ile rahibin rüyasının çakışma hali sumptôma terimiyle belirtilirdi. ilah asclepios’un rüyada görünmesine onar, uyanık haldeyken görülen vizyonda belirmesine ise upar adı verilirdi.

    istihare uygulamalarının yapıldığı yer bir tapınak olabildiği gibi mağara, bir pınar, bir kuyu veya kutsal bir yer de olabilmekteydi. istihare roma uygarlığında da uygulanmıştır. aşağı akdeniz havzasında istihare uygulamalarının yapıldığı, asclepius’a (yunan ilahı asclepios’un roma mitolojisindeki karşılığı) adanmış yaklaşık 400 tapınak saptanmıştır. epidaurus, bergama ve roma’daki tapınaklarda yapılan uygulamalarda adakların da sunulduğu görülmektedir. istihare sufizm’de ve sonradan bazı hıristiyan tarikatlerinde de benimsenmiş olup, halen bazı yunan manastırlarında uygulanmaktadır.

    istihare asya ve amerika kültürlerinde de uygulanmıştır. japonya’da istihare rüyalarıyla ünlü üç tapınak ıshiyamedera (biwa gölü yakınında), hasedura (nara’nın güneyinde) ve kiyonizudera’dır(kyoto’da). istihare uygulamasına orta amerika, kuzey afrika, avustralya, bırneo, çin, hindistan ve iran’da da rastlanır. bu tür uygulamalara aslında, yaygınlık derecesi ve uygulama biçimi değişiklik göstermekle birlikte, dünyanın hemen hemen her yerinde rastlanmaktadır. tapınak dikilitaşları ve yazıtları bize istihare uygulamasının değişimleri hakkında değerli bilgiler sunmaktadır. yazıtlardan bazılarında hastaya hangi ilaçların alınması gerektiğini bildiren rüyalardan ve rüya görüldüğü sırada meydana gelen mucizevi şifa bulmalardan söz edilmektedir.

    islam’da istihare şifa bulmak amacından ziyade, belirli bir meseleye cevap elde etmek üzere yapılır ve istihareye yatmadan önce ezberlenmiş bir dua okunur.sufizm’de haberci rüyalar yoluyla bilgi edinmeye keşf-i muhayyel adı verilir bir meseleye yanıt bulmak üzere başvurulan istihare yönteminde, rüya görmenin yeterli olmadığı, görülen rüyanın hatırlanmasının, bir haberci rüya olup olmadığının saptanmasının ve haberci bir rüya sözkonusuysa bu rüyadaki sembollerin çözülmesinin önem taşıdığı belirtilir. kişinin, gördüğü birkaç haberci rüyasındaki sembolleri çözmesi, sonradan göreceği haberci rüyalarını çözümlemesinde ya da yorumlamasında, kendisine büyük kolaylık sağlar. çünkü bazı semboller sonraki rüyalarında da tekrarlanacaktır. böylece, kişi “rüya alfabesi”nin harfleri olan sembollerin anlamlarını çözmeyi başardıkça, “bireysel rüya sembolleri alfabesi”ni ya da “bireysel rüya dili”ni keşfetme yolunda ilerleme sağlayacaktır.
  • muhafazakar toplumların hemen hemen hepsinde yer bulmuş, rüyadan geleceği tayin etme metodu.
    islamda da yer edinmesinin yanında belli kural ve kaideye bağlanmıştır.
    istihare nasıl yapılır?
    el cevap; rüyaya yatmak isteyen kişi, yatmadan önce iki rekat namaz kılar. ilk rekatta kafirun suresi, ikinci rekatta ihlas suresini okur, sonunda istihare duasını okur sonrada abdestli olarak kıbleye yönelerek yatar. rüyada beyaz ve yeşil görmesi hayra, siyah ve kırmızı görmesi de şerre delalet eder bu şekilde istihare namazını yedi gece yapılması ve kalbi ilk doğana bakılması bir hadisi şerif de beyan olunmuştur.
  • rüyalarla, hayallerle sorunlarını çözeceğini sananlara allah akıl fikir ihsan eylesin diyorum. bu gibi kimseler için imam-ı rabbani hazretlerinin mektubat'ında şöyle bir msra geçer:

    ben güneşin oğluyum, uyanıklıktadır gidişim
    gecelerle, rüyalarla, hayallerle olmaz hiç işim.

    o türden mistik, gaiplerden haber almalı olaylar düşük şuurlara çok çekici geliyor maalesef. zira kendi yetersizlik ve zayıflıklarını mistizmle telafi etmeye çalışıyorlar.

    ben böyle söyledim ya; şimdi hemen ayetlerle, hadislerle, tarihte görülmüş sayısız örnek vaka ile karşı çıkacaklar bana. elbette ben de haberdarım verebileceğiniz tüm örneklerden; ama buna rağmen yine tekrar ediyorum: hayallerle, rüyalarla, vehimlerle oyalanmayın... ayrı bir konu ama; günümüz islami anlayışının çürük olması, yine aynı ayet hadisten derme çatma gecekondular inşa eden sefil zihniyetin ürünü. adamın bağlam bilgisi diye bir şeyden haberi yok.

    netice itibariyle esas olan istihare değil; istişaredir.

    istişare, konunun uzmanları ile yapılır veya genel konularda akl-ı selim sahipleri ile istişare edilir. her ne kadar mistik bir tadı olmasa da insan için en hayırlısı budur. istişare eden yanılmaz. o yüzden akl-ı selim sahiplerini, bilgili ve tecrübeli insanları tespit etmek ve lüzumu halinde onlara danışıp fikir almak, bir çok sıkıntıdan ucuz kurtulmamızı sağlayacaktır. üzerinde önemle durulmalı.

    not: benim kimi zaman rüyaları ve keşifleri vermem; bunların yorumuna ve analizine girmem, klasik bir "üç güne kısmetin açılıyor" türünden tabircilik olarak görülmemeli. benim onları vermekten kastım, evrensel bilinçaltı ve sembol dilinin sırlarını ortaya dökmek; o alana insanları aşina kılarak ve hassasiyet kazandırarak maneviyata istidatlı hale getirmeye çalışmaktan ibaret. böylece şuurlar kaba materyalizmden kurtulmak için bir fırsat yakalamış olurlar belki.

    not2: gelen tepkilerden mevzunun pek anlaşılamadığı görülüyor; o zaman şöyle diyeyim:

    "istişare, istihareden evladır"
hesabın var mı? giriş yap