• filmin muzikleri (yani ozellikle en sonunda ) gercekten guzel olan klasik bir otoyol gerilim filmi.
  • sinemalarda gösterilecek mi? ulan yoksa gösterildi de ben mi kaçırdım falan derken aklımda kalacağına arşivimde olsun diyerekten kıydık paraya edindik. iyi de yapmışız hem film hoş, hem yakaladığı gerilim dozu hoş, oyunculuk hoş ve de oyunculardan biri fena halde hoş* (eyes wide shut dan beridir yakın takibimizdedir kendisi)

    ayrıca dvdden izlemek de hoş çünkü filmin 5 alternatif sonu mevcut. bir taşta beş spoiler vermemek için bu bilgiyi kendime saklamakla beraber telsizdeki ürkünç sesin sahibini açıklamakta bir sakınca görmüyorum.

    önce eric stoltz düşünülmüş rusty nail için. iyi ki olmamış. her ne kadar etkileyici bir ses tonuna sahip olsa da kendisi cücük gibi bir adamdır. cüsse olarak gitmez kafamızdaki manyak kamyoncu rolüne. kendi hesabıma onu üstü açık mercedesten daha büyük bir araba kullanırken hayal edemiyorum.

    ikinci aday eric roberts'mış aslında gayet olurmuş. daha önce kendisine olan sevgimi adına açılmış başlıkta belirtsem de burdan bi kere daha yinelemek isterim. bu adam iyi bir oyuncu. yap bi tepsi börek sür ağızlı kardeşinin* gölgesinden kurtulabilse daha bir anlaşılacak değeri ama olmuyor bi türlü. neyse sonuçta yüzündeki yara iziyle edindiği kötü adam imajı yetmemiş o da alamamış ya da almamış rolü.

    sonuçta role ted levine sahip olmuş. kendisi her ne kadar saçları döküp karizmayı sıfırladıktan sonra asker polis vb. yan rollerde görünse de hâlâ silence of the lambs'deki jame 'buffalo bill' gumb performansı aklımızdan çıkmamıştır. hele ki aletini bacaklarının arasına sıkıştırıp kendine kuku yaptığı o sahneyi hatırladıkça üzerine sapık tanımam diyebilirim.

    sonuçta sinemalara gelirse- ki kadıköydeki sinemalarda hâlâ afişini görmek mümkün- gidip bir de beyaz perdede izlemeyi düşüneceğim bir filmdir joy ride. yok geldi de kaçırdıysam ışıkları kapatır bi daha izlerim evde artık naapalım.
  • ses teknisyenliğine hayran kaldığım film.
  • (bkz: joyride)
  • bir i know what you did last summer türevi olan bu filmi kurtaran tek şey paul walker ve steve zahn kardeşlerimizin karizmaları ve tapılası güzellikleri olmuştur. onun dışında filmde farkına vardığımız gerçekler ise leelee sobieski'nin laz asıllı olduğu ve filmin ikincisinin çekilmesinin gereksizliğidir.
  • kovalama sahnelerinde ve höt diye çıkan tırlı sahnelerde koltukta takla atmanıza sebep olan, belki film biraz daha uzun olsa daha iyi gerilebilirmiş insan diye düşündüren, bir başyapıt olmasa da gidilesi izlenilesi film...
  • genel anlamda bu kadar iyi bir film beklemiyordum... gerilim filme iyi yayılmış.. ayrıca rusty nail'in sesi inanılmaz etkileyici idi ve görüntüsü konusunda merak uyandırıyordu.. ne zaman ki belli belirsiz göründü " ehe herşeyi merak etmemek gerekiyormuş" dedik ve yerimize oturduk....
    birkaç kez geri alıp izlememize rağmen hala kızın birşeyin farkına varmış gibi tırdaki kanlı ve saatli kola
    dikkatlice baktığını ve neden o saatli kolu uzun uzun gösterdiğini çözebilmiş değiliz....
    saatlerde keramet var galiba dedik bayağı gerilere de gidip kontrol ettik ama yine de elimiz boş kaldı...
  • insani mantiksiz bir $ekilde geren,eger cekili$indeki amac buysa bunu super ba$aran film.kesinlikle vasatin ustundeydi,ozellikle duzgun film bulunmayan $u gunlerde ko$arak gidilmeli bence.
  • ilk vcdde izlediğimde daha sinemalarda oynayıp oynamadığını çok merak ettiğim,daha sonra gelmediğini öğrendiğimde gelince çok fena patlar diye umduğum film...
    (bkz: yanılmak)
    (bkz: göt olmak)
  • (bkz: joyriders)
hesabın var mı? giriş yap