kızıl kahve

• başkaları için bir renktir sadece, sevilen veya sevilmeyen.
  oysa aşktır o. kalpte şiddetle hissedilip beyni uyuşturan ama iş anlatmaya, duyguları tarif etmeye gelince hiçbir zaman yeterli, anlamını tam karşılayacak sözcüklerin bulunamayacağı,
  saygıdır, bir idealin uğruna kestirmeleri es geçip bildiği, doğru olduğuna inandığı yolda yürüdüğü ve bu uğurda acıyı da, kötüyü de, çirkinliği de yaşamasına rağmen vazgeçmediği, direndiği için duyulan,
  mutluluktur, yüzünü gün gelip sadece 1 dakika görmek için saatlerce beklenilen ve işte o zaman alev alev parıldayan bir çift gözle karşılaşınca hissedilen.
  çocukluktur, sırtın dönükken kolundan tutup sana her 'merhaba' deyişinden sonra fakültenin koridorlarında çığlıklar atarak yeniden yaşanılan,
  şiirdir, eline kağıdı kalemi alıp en sevilen şair nazım'a öykünerek başlanılan ama hem nazım olunamadığı hem de sözcükler aşkı(mı) tarifte yetersiz kaldığından bir türlü yazılamayan,
  şarkıdır, her dinleyişte tam bam teline dokunan, ıslak ıslaktır özellikle onu anımsatan,
  umuttur, beklemektir, titremektir, bir de bakmışsın ki her şeydir.
• (bkz: irish setter)
• saçımı boyatayım derken saçımda katran siyahı olarak tezahür eden saç rengi. samara olarak dolaşmama da böylelikle vesile olmuştur ama yakışanın görüntüsünü birkaç seviye üste taşır.
• buğday tenlilere çok yakışan ve ne kızıl gibi çok ateşli ne de kahve gibi sıradan olan, klas saç rengi.
• canan çal'ın, sabah müzik yapım etiketiyle yayınlanan tekli çalışması.
  
  söz: şebnem sungur
  müzik: gökhan tepe
  düzenleme: taşkın sabah
  
  mix & mastering: emre kıral
  
  alişan günay yıldırım imzalı klibi buradan izlemek mümkün.
  
  şarkının sözleri ise şu şekilde:
  
  “benim kalbim kızıl kahve
  bu yüzden severim sonbaharları
  çiçekler açmaya korkarım elbet
  çok gördüm çok sevip de kaybolanları
  
  hayat günlük güneşlik olsun istemez miyim
  keşke eskisi kadar inansam aşka
  bildiğim ne varsa tepeden tırnağa
  keşke diyebilsem ki bu defa başka
  
  ne tatlı şarkı umut bak gülümsüyorsun
  belli ki daha ilk defa dinliyorsun
  yerinde olmayı ne kadar isterdim
  öyle şanslısın ki hiçbir şey bilmiyorsun”