• bir yerinde üniversiteli gençlerin topluca gözaltına alındığı bir sahne olan kitap. anarşik anarşik eylem yapmaktan, hak, hukuk demekten dolayı göz altına alınmış üniversiteliler, birbirleriyle ekmek, poğaça filan paylaşıp yedikten sonra yerde kalan kırıntıları da güzelce topluyorlar. bu sırada onlarla ilgilenen bir kişi -polis mi jandarma mı yoksa hademe mi hatırlamıyorum- 'siz de aynı bizim gibisiniz, ekmeğe saygısızlık etmiyorsunuz, oysaki biz sizi böyle bilmezdik,daha kötü bilirdik' minvalinde bir şeyler söylüyordu. o gençlere daha sempati duymaya başlıyordu.

    bu aralar öyle bir iletişimsizlik var. ama 'bizi anlamıyorlar' şeklinde değil, 'birbirmizi anlamıyoruz' şeklinde. birbirimizi tanımıyoruz gibi.
  • 1978'de fakir baykurt'a orhan kemal roman armağanı ödülünü kazandıran kitabın adı.
  • yılanların öcü ile başlayıp ırazca'nın dirliği ile devam eden üçlemenin son kitabı.
  • yılanların öcü ile başlayan, kara ahmet'in çocukluğundan cezaevine düşene kadarki serüvenini okuyoruz. fakir baykurt türk edebiyatının en güçlü kalemlerinden biri. özellikle işçi partisinin kuruluşuna kadarki ankara ve türkiye toplumunun siyasi, sosyal tarihini çok iyi işlemiş. seri kitaplar normalde sıkar fakat yılanların öcü üçlemesi her serisinde aynı tadı bırakıyor dimağlarda. ruhu şad olsun baykurt'un!
  • (bkz: fakir baykurt)'un (bkz: yılanların öcü) (bkz: ırazca'nin dirliği) 'nden sonra yazdığı üçlemenin son kitabı.

    kara ahmet destanı şehir kapitalizminin palazlanmasına bir karşı çıkıştır. artık köyünde ekmek bulamayan ailenin kente göçünü, anne ve babanın çocuklarını iyi bir öğrenim görmesini sağlamaya çalışmalarını aktarır. siyasal bilimler fakültesi öğrencisi ahmet aracılığıyla, öğrenci kesiminin toplumsal bozukluklara karşı direniş hareketini kavramamıza aracı olur.

    fakir'in amacı, yazdıkları aracılığıyla bir "belge" bırakarak, şehrin bu yeni konuklarının yaşamlarının, okul, ev, iş kapılarında nasıl sürdüğünü göstermektir.
hesabın var mı? giriş yap