• (bkz: kelamikibar)
  • ülkemizde en yaygın olarak kullanılan kibar kelime olan "amina koyim" kelam-ı kibar'a örnek olarak verilebilir.
  • her daim gönüllerde yer tutan, kalplerdeki pası silen sözlerdir.

    büyük şeyh efendi ismet garibullah'ın (k.s.) kelâm-ı kibârı ile başlayalım derdi hocam *. bu vesileyle hocamı yâd edeyim ve onun geleneğini sürdüreyim.

    sene bin iki yüz yetmiş bir idi.
    muharremden dahi gün on bir idi.

    budur galib o günlerden biri idi.
    gece idi gönülde dert bir idi.

    dediler gel aziz hakk'a gidelim.
    cemali ba kemale seyr idelim.

    zuhur etti o dem sırrımda bir nur,
    görenler zan iderdi nefha-i sûr.

    ki icmal üzre izhar eyle bir nur
    dediler bazı aşık ola pür nur.

    bu nurdan hisse al hakk'a gidelim,
    cemali ba kemale seyr idelim.

    dediler bir eser yaz âşıkâne.
    ola feyz-u muhabbet salikâne.

    hem olsun yadigârın arifane
    okuyan derd-i hak ile boyana.

    bu derd ile aziz hakk'a gidelim,
    cemali ba kemale seyr idelim.

    dediler türkî olsun hem lisanı.
    dahi bir vezn ile olsun beyanı.

    dedim ben yanyevi kıldım figanı.
    çü bilmem şiir ile efsah lisanı.

    kabalıkla gerek hakk'a gidelim,
    cemali ba kemale seyr idelim.

    murad ancak muradullah dediler.
    hatadan hıfz eder allah dediler.

    didim bilmem dahi imlâ, didiler.
    murad mânâ değil, elfaz dediler.

    zuhura tabi ol hakk'a gidelim.
    cemali ba kemale seyr idelim.

    ( şeyh ismet mustafa ismet garibullah k.s. / risale-i kudsiyye )

    eserin nasıl yazılmaya başlandığını anlatan bu beyitler, görüldüğü üzre az ama özdür. gerek okuyanı gerek dinleyeni sıkmadan, edebi bir akışla murad dile getirilir.
    eser bu şekilde beyitlerle devam eder.
  • özdeyiş...
  • kalendermeşrep rindlerin, sofraya oturmazdan evvel, ''destur''dan önce söyledikleri zarif söz.

    misal vereyim: ''müdavele-i efkardan esrar-ı hakikat doğar''.

    yani, ''karşılıklı söyleşerek gerçeğin sırrı ortaya çıkar''.
  • özdeyiş, vecize, aforizma ya da özlü söz.
  • rencide olur dide-i huffaş ziyadan

    yarasa, gözüne ışık geldiği zaman rahatsız olur. bazı insanlar da güneş gibi ayan beyan hakikatler karşısında rahatsızlık duyarlar. onların bu hali gece uçmayı seven yarasanın hali gibidir, gözlerine ışık gelince onu rahatsızlık addederler.
  • (bkz: ülger)
    (bkz: özdeyiş)
    (bkz: vecize)
  • düşünce, duygu ya da ilkeleri kısa ve öz bir biçimde anlatan sözlerdir.
  • (bkz: tatlı dil)
hesabın var mı? giriş yap