• kelâmi baba, oltu havzası içinde yer alan şenkaya’ya bağlı göllet, şimdiki adıyla kömürlü nahiyesi’nde 1847 yılında dünyaya gelmiş 1927 yılında seksen yaşındayken yine aynı köyde vefat etmiştir. hakkında herhangi bir inceleme yapılmamış, edebiyat dünyasında yeterince tanınmayan bir halk şairimizdir.

    asıl adı ahmet’tir. şiirlerinde “âşık kelâmî, göletli kelâmî” ya da“kelâmî“ mahlasını kullanır. “kelâmî” arapça “kelâm” isminden türemiş olup, kelâma, söze ait, sözle ilgili anlamlarına gelmektedir. doğum tarihi ile ilgili yazılı belge yoktur. doğum ve ölüm tarihlerini, kelâmî baba konusunda saha araştırması yaparken kaynak kişilerden edindiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettik.

    kelâmî, göletli şerif ağa’nın beş erkek çocuğundan en büyüğüdür. köy hayatının günlük işleri arasında çobanlık da yapan kelâmî 11- yaşlarında iken köyün çobanına yardım için gittiği bir gece ağıl taşı denilen mevkide uykuya dalar. ahmet’in uykudayken çıkardığı garip seslere uyanan çil ahmet lakaplı çoban, şerif ağa’nın oğlu çocuk ahmet’i uyandırmak için bir hayli uğraşır. daldığı derin uykudan neden sonra uyanan ahmet kendinde değildir ve durumu endişe vericidir. çoban, köye haber verir. ahmet’in halindeki gariplik herkesin dikkatini çeker. korktuğunu ve hastalandığını düşünürler. bu garip haller ve rüyalar daha sonraki günlerde de zaman zaman devam eder. bazı hocalara ve korku hallerinden anlayan kimselere baktırırlar.

    nihayet, ahmet bir müddet sonra rüyasında pirler meclisini gördüğünü, kendisine bade verildiğini, bedişhan’da bulunan bergüzâr isimli kızın kendisine gösterildiğini ve ona âşık olduğunu anlatır. ancak sevdiğine kavuşmasının da mümkün olmadığını şu dörtlüklerle dile getirir:
    okuma yazma bilmediği için şiirlerini sır katibim dediği kendi köyünden mehmet efendi’ye yazdırmıştır. 500 yapraktan ibaret olduğu söylenen bu defter kelâmî baba’nın vefatından sonra, akrabalarından bazı kişiler tarafından sigara kâğıdı olarak yakılmıştır.

    ayrıntılı bilgi için: http://www.turkulerleerzurum.com/…wthread.php?p=266
  • (bkz: kelami)
  • (bkz: canı canana kurban eyleyen gelsin bu meydane) kasîdesinde çağırdığı "meydane" bugün gelebilecek müslüman var mıdır bilemiyorum. ruhun şad olsun baba.
  • kani karaca'nın nefesiyle, sesiyle kulaklarımıza çalınan bu güzelim kasideyi aşağıda link olarak bırakıyorum. kelami baba'ya da rahmet salalım. bir irkilme geliyor ki insana anlatamam!..

    https://youtu.be/ytb3pq1x27y
hesabın var mı? giriş yap